Hoş geldiniz! 🌱
Yirmi bölüm ne ara olmuş ya, duygusal bir kekim şu an.
Sizi bölüm ile baş başa bırakıp gidiyorum.
Sezen Aksu - Masum Değiliz
Keyifli okumalar!
:)
🔗🔗
Bugün Anıl'cığım ile benim çok uzayan ve bir türlü kesilmeyen saçlarımı kesecektik. Normalde saçlarımı çok sevdiğim için kestirmek istemiyordum ancak Anıl'cığım keserse kestireceğimi söylemiştim annemle ablama.
Ablam, erkeklerin saç kesme konusunda beceriksiz olduğunu söylemişti ama kendisi de becerikli değildi. Neymiş efendim, Anıl'cığım benim saçlarımı yamuk kesermiş, dümbelek! Kendisi her gün saçları şekilden şekile sokuyor zaten, bir de benim saçlarıma karışıyor. Hayret bir şey ya!
"Ufaklık, emin misin?" Diye sordu Anıl'cığım korka korka. Biliyordu çünkü istemediğim bir şeyi yaparsa ona kızacağımı. Hoş, ben ona kızınca o bana minicik kediler gibi bakıyordu ve ben onu hemencecik affediyordum.
"Eminim, eminim!" Dedim kafamı sallayıp. Yüz yüze değil de aynadan bakıyorduk birbirimize. Böyle bakınca da kendimi bir tuhaf hissettim, sormayın!
"İyi o zaman," dedi ve makası eline aldı. Normalde korkmam, ağlamam gereken yerde gülümsedim. Eline makas çok yakışıyordu. En iyisi bebeklerimin saçlarını evcilik oynarken ona kestireyim, dedim içimden. Sonra Anıl'cığımın artık on sekiz yaşında olduğunu ve artık benimle evcilik oynayacak kadar küçük olmadığını hatırlayınca dudak büktüm.
"Ne oldu, kesmeyeyim mi?" Dedi omzumu dürtüp. Ona bakmadım. Omuzumu kaldırıp indirdim. "Hale Nur, ne oldu şimdi neden surat astım?"
"Artık benimle evcilik oynamıyorsun, bebeklerimin saçlarını da sen kesecektin eğer benimle oynasaydın!" Dedim ona kızarak. Ben böyle deyince bir gülümsedi, bir gülümsedi ki sormayın! Tüm bebeklerimin saçlarını yolsa bir şey demezdim ona o an.
"Buna mı üzüldün küçüğüm," dedi henüz kesmediği saçlarımı severken. "Eğer kestiğim saçlarını beğenirsen artık senin ve bebeklerinin kuaförü olabilirim?" Dediğinde hızlıca ona döndüm.
"Sahiden mi?" Diye sorduğumda hem gözlerini yumdu hem de kafasını salladı.
"Sahiden!" Dediğinde boynuna atladım. Masası yere atıp sarıldı bana. Kulağının arkasındaki tiki ile oynadım. Başını bükünce kahkaha attım.
"Komik, dümbelek, canım Anıl'cığım benim!" Dedim saçlarını karıştırıp. "Şimdi benim saçlarımı keser misin?"
"Hay hay!" Dedi centilmen bir erkeğe özgü bir hareketle. Her gün Anıl'cığıma aşık olmak pek de güzeldi.
Aynanın önüne geçtim ve dizlerimin üzerine oturdum. Arkama geçti ve gülümseyerek bana nasıl model istediğimi sordu.
"Kahkül istiyorum ben. Ama benim saçlarıma pek yakışmıyor." Dediğimde suratımı tekrardan astım.
"Sana her şey çok yakışır ufaklık, güven bana!" Dediğinde kıkırdadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARDELEN
Teen FictionSonbaharın gazabına uğrar ağaçlar, çiçekler. Kışın toparlanamazlar. Kış müsaade etmez onların canlanmasına. Üzerine yağan karlar altında boyunları bükülür çiçeklerin. Biri hariç: kardelen. Kardelene hiçbir kar tanesinin sözü geçmez ve kışın ayazına...