1.Bölüm. Senin aşkın

15.2K 189 51
                                    

Merhaba. Yeni bir kurgu ve yeni bir hikayeyle karşınızdayım. Umarım seversiniz. Yanlış liman kitabımda olduğu gibi inşallah burada da kocaman bir aile oluruz. Şimdiden kitabıma şans veren herkese teşekkür ederim. Keyifli okumalar.🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1. Bölüm senin aşkın.

Okuduğunuz tarihi ve saati yazarsanız sevinirim:)

Her şeyin ayağına dolandığı bir yol vardır. Ya o yoldan sağ salim ayağındaki zencirlerden kurtulacaktın ya da bileğindeki prangalar seni hapesedecekti o yola. Hayatımızın seçimleri ne kadar bize aitse kaderin yazısıda bir o kadar can alıcıydı. Seçmek bizim elimizdeydi doğru fakat bile isteye seçmedim ben onu. Canım bedenimden çıkıyordu ona bakarken, gözlerim buğulanır parmaklarım titrerdi kalbim gibi. Nefes alırken burnuma dolan o kosusu varya işte o koku bana dolsun ciğerlerimden hiç çıkmasın istiyorum. Sıradan ve zorlu yaşamıma onun aşkı ilaç gibi geliyordu fakat bu aşk zehirliydi. Panzehiri ise bende yoktu. Gözlerim her ona değdiğinde bir günaha daha el sürüyordum.

İstediğim oydu. Onun uğruna içebileceğim her zehir ilaç gibi geçip gidiyordu. Seviyordum bu adamı sevgim tek bende benim kalbimde atsada. Ruhum benliğim onu gördümü kulaklarımda uğuldayan sese kulak vermeden edemiyordum. Bana yasaktı o.

Başkasına ait bir adam.

Evet başkasına ait bir adamı seviyordum. Gözleri beni aşktan uzak bir sevgiyle seviyordu, hislerimi bilmesine rağmen. Acımasız olan o değildi bendim. Ben yapıyordum kalbime bu işkenceyi. Elimi uzatsam tutamayacak kadar uzak dokunamayacak kadar kirli.

Gözlerimin dolu dolu olmasıyla gözlerimi kaçırdım. Karşımda sevdiği kadınla gülümseyerek hoş ve neşeli bir sohbet içerisindeydi. Gözlerimin kalbimin kaldıramadığı bu görüntü yerle bir ediyordu göğüs kafesimi. Müziğin gürültüsü kulaklarımı yakarken masada bulunan içkime uzandım. Dudaklarıma götürmeden önce koluma dokunan parmaklar engel oldu. Karanlık gözlerimi yanımda duran bedene çevirdim.

''Neva, yeter içme artık.'' Diyen Doğukan'ın uyarısına omuz silktim. Zihnimin uyuşmaya ihtiyacı vardı. Gördüğüm görüntülere inat içtim. Tekrar bakışlarım iki adım uzağımdaki locada oturan adama kaydı. Gözlerimiz çakıştığında buz gibi bakışlarıyla irkildim. Benden kaçışı büyüktü. Sevdiği kadın vardı bu uğurda. Bakmayın sevdiği kadın dediğime yakında nişanlanacaklardı. Buğulanan göz bebeklerimle Nastaya'nın onun boynunda duran eline baktım. Sinirlerim alt üst olurken beni engelleyen koldan kurtularak ayaklandım. Bakışları hareketlerimi izliyordu fakat ilgisiz bakışlarına tahammülüm kalmamıştı. Arkamı dönerek bar tezgahına yürüdüm. Büyülü renkli ışıkların bedenimi istilasına göz devirdim. Neden bu kadar renkliydi ki bu mekan. Düşüncelerimin saçmalağına gülerek siyaha çalan tabureye oturdum. Bana sırıtarak bakan Kerem'e göz kırptım.

GÜNAHIN KEFARETİ + 18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin