Öğlen sıcağının demlerinin vurulduğu vakitte, güneş en tepeye çıkmış insanlar işlerinden alı koymak ister gibi sıcaktı.
Asiye Sona kadın'ın verdiği işleri bitirdikten sonra hazırlanmak için odaya çıktı daha doğrusu Ayşe'nin odasına.
Kendine uygun açık olmayan elbiseler seçmeye çalışıyordu ama nafile. Ayşe'nin elbiseleri ya kısaydı yâda omuzları açıktı. Asiye üzerini değiştirmeden sadece saçlarını düzeltti. Makyaja ihtiyacı yoktu. Kendine hayran bırakan insanların baktıkça bakan yeşil gözleri vardı.
Yüzüne tam uyum sağladığı yeşil gözleri, dolgun elmacık kemikleri ve kiraz gibi olan dudakları, beline kadar olan dalgalı siyah saçları. Gözlerinin aksine kapkaraydı.
Asiye aşağıya indiğinde büyük salonda oturan Sona Kadın'ın yanına gitti.
"Ana ben hazırım. İstediğin zaman çıkabiliriz"
"Üstünü değiştirememişsin böyle mi çıkacaksın? "
"Ana Ayşe'nin elbiseleri bana göre çok açık. Ben böyle de gidebilirim sorun değil "
Sona kadın oturduğu yerden kalkıp çantasını koluna taktığı gibi Asiye'yi beklemeden avludan çıktı. Asiye peşinden giderek arabaya Sona Kadın'ın yanına oturdu. Başı öndeydi Asiye'nin.
Camdan dışarıya baksa da gönül isterdi ki kendi çeyizini düzsün her şeyi gönlünce alsın. Teli duvağı ile çıksın evden. Olmamıştı. Belki de böyle gerekti. Neye göre? Kime göre?
Alışveriş yapmak için kuyumcunun önünde durduklarında ikisi de arabadan inip kuyumcuya girdi.
"Hoş geldiniz hanımım? Buyurun "
"Hoş bulduk Ekrem Bey. Kızımın düğünü var bu hafta ona hediye alacağım şöyle en gösterişli olan altın setlerden gösteresin."
"Tabi hanımım. Gelininiz için karabatak kolye ister misin? "
"Hayır, ben Ayşe için alacağım set. Bir tane de geline alacağım ama karabatak değil başka bir model "
"Hemen hanınım "
Asiye'nin içi burkuldu. Karabatak kolye Iğdır'da gelinlere kayınvalideleri tarafından sevilip sayıldığı için düğünden sonra alınır hemen boynuna takılırdı. Sona kadın bırak kolyeyi almayı adından bile söz ettirmiyordu. Ayşe için en pahalı en gösterişli setlerden aldıktan sonra Asiye'ye döndü.
"Sana da bunu alıyorum buke"
"Sen nasıl istersen ana "
Asiye başını kaldırmadan konuştuğunda Sona kadın burun kıvırarak seti paketlemesini söyledi. Ödemeyi yaptıktan sonra paketleri alıp kuyumcudan çıktılar. Paketleri Asiye'ye vererek alışverişe devam etti.
Telefondan Ayşe'yi arayıp yanlarına gelmesini istedi. Çok geçmeden Ali Ayşe'yi annesinin yanına getirdi. Ayşe mutlu bir tavırla annesine sarıldığın da Asiye de annesine sarılmak istedi.
Kına için bindallı satan dükkâna girdiklerinde Sona kadın ve Ayşe bindallılara bakarken Asiye'nin gözü bordo her detayı işleme bindallıya takılı kaldı. Bindallının boncuklarına dokunurken onun olsun istedi. Bindallıya bakarken Ayşe'nin elini görmesi ile geriye çekildi.
"Ana ben bunu alacağım çok güzel değil mi? "
"Çok güzel dene de bir görelim "
"Tamam "
Asiye'nin istediği bindallıyı Ayşe alıp giyinmek için kabine girdi. Ayşe kabinden de çıktıktan sonra Sona Kadın'ın karşısına geçip döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDELDEN GERİYE KALANLAR ( RAFLARDA )
ChickLitTÖRE - AŞİRET Dionysos Yayınları ile raflarda... BERDELDEN GERİYE KALANLAR İSİMLİ İLK KİTAPTIR!!!!!!! KUMA KİTABI DEĞİL!!! Bir ağıt bin ağıta bedel olur muydu? Onlarda olurdu. Iğdırın iki kanlı bıçaklı aşireti. İki kalabalık aşiret neredeyse bu...