BERDELDEN GERİYE KALANLAR ( RAFLARDA )

B.8 ~ SEN ÇOK YAŞA HANIM AĞAM~

Asiye başına biriken köylülere bakıp malikâneye davet etti. Onun yaptığı bu davete Sona kadın itiraz etmek istese de hanım ağa karşısında konuşma hükmü yoktu. Çalışanlara ikramlık ve çay hazırlamalarını söyleyip büyük salona dolan köylülere baktı. Hepsinin üzerinde korku ve endişe vardı. Tek çıkış yolu kendisiydi.

"Buyurun derdinizi anlatın. Ağam burada yoktur. Hanım ağanız olarak ben bakacağım"

"Sağ olun hanım ağam. Ağam yoktur. Biliriz ki sizde Celali aşiretinin hanımızınız oradan biliriz yürekli oluşunuzu. "

"Sağ olun. Buyurun dinliyorum"

"Hanım ağam belirli zamanlarda dağdan inenler. Dağdan inen adamlar. Kızlarımızı kaçırır. Ya namusuna ya da kendi işleri için kullanırlar. Bilirsiniz bizim buralarda namus en önemli şeydir. Namusu olmayan kızı asla kabul etmez topraklarımız.

Bu akşam düğün vardır. Ve dağdan inen kişiler kızlarımızı kaçırmasın diye yerin altında ki mağaralara götürüp bir gün orada bekletiriz. Lakin bu yaptığımız onları durdurmadı. Sokakta oynayan erkek çocuklarını da kaçırmaya başladılar.

Bunlar onlar için yetmedi. Herkesin kapısına dayanıp kışlık yiyeceklerinin yarısını aldılar. Bunlar ağalar olsa bile aldılar. Biliriz ki bu toprakların en yürekli aşiretleri Celali ve Redki aşiretidir. Azur ağam yoktur. Sizden başka çaremiz yoktur hanım ağam. Yardım edin bize evlatlarımız emeklerimiz gitmesin. "

"İşinizi halledeceğim. Merak etmeyin. İçiniz rahat olsun. Artık kızlarınız çocuklarınız sokakta özgürce gezecek. Ama bundan önce sizlere şunu demek isterim. Namus sadece kıza kadına özgü değildir. Erkeğinde namusu bir nizamı vardır. Sizden bir saat istiyorum. Bir saat sonra meydanda buluşalım kararımı açıklayacağım. "

"Allah razı olsun hanım ağam. Ben bir saat sonra herkesi meydanda toplarım "

Köy halkı yavaş yavaş malikâneden çıktığında Sona kadın Asiye'ye gel işareti yaptı. Halkı geçirdikten sonra Asiye Sona kadının yanına gitti.

"Buyur ana "

"Nasıl halledeceksin kız sen? Ne bilirsin hanım ağalığı? O kadar adamla nasıl baş edeceksin? "

"Evlenmeden önce Celaliydim ana. Gözüm karadır. Sen bana yardım edecek misin de hele? "

"Edeceğim. "

Asiye Sona kadının yanında Arin Hanım ağayı arayıp durumu en ince ayrıntısına kadar bildirdi. Akşam olmadan kendisinin de burada olacağını bildirdikten sonra telefonu kapattı. Sona ağzı açık bir şekilde Asiye'nin olayın yarısını halletmesini izledi. Bir saatin sonunda malikânenin avlusu polis arabaları doldurdu. Sona kadın korktuğunu belli eden bakışları ile Asiye'ye baktı. Arabalardan inen polisler Asiye Hanım ağanın yanına gelip elini uzattı.

"Ben komiser Yavuz Sultan Baş komiser Arin Demirhan'ın talimatı ile size yardım edeceğiz. Akşama yakın Arin ve ekipleri burada olacak bu süreçte bizi yönetecek. "

"Hoş geldiniz. Buyurun"

Polisleri içeriye büyük salona davet ettiğinde çoğu kadın olduğunu gördü. Herkes oturduğunda olayı tek tek ince ayrıntısına kadar anlattı. Polisler bu durumu hiç sevmediğini belli eden sesler çıkarttı.

"Neden Iğdır polisine güvenmediniz? Daha Mardin'den ekip geliyor "

"Güvenmek sorun değil Yavuz Bey. Dağdan inen kişiler onlara müdahale etmek isteyen birçok kişiye rüşvet teklif edip kenara çekilmelerini sağladı. Sadece Iğdır değil başka doğu şehirleri de dâhil. Benim sözüm geneldir. Arin hanım ağayı aradım. O geldiğinde toplu bir şekilde hareket edeceğiz "