B.5 ~ KARA BATAK ~

1.5K 252 294
                                    

   Kına saatine yakın misafirler gelmeye başladı. Sona kadın ve Firaz ağa misafirleri ağırlıyordu. Asiye sabahtan beri durmak bilmeyen işleri bırakıp Sona kadının karşısına geçti. Evin en büyük gelini aynı zaman Azur ağanın karısı olarak hanım ağalık görevi olduğunu belirtti. Sona kadın ve Azur şaşkınlıkla bakarken ses çıkartmadılar. Asiye tam da olması gerektiği gibi hanım ağa konumunda olup tüm görevlerini yerine getiriyordu.

Sona kadın Asiye'nin hal ve hareketine bakarken işini hanım ağalığı tam da yerine getirdiğini gördü. Azur ve Asiye Berzan ağa ve eşi ile çok iyi ilgilenirken aynı zamanda gelen misafirleri de ağırlıyordu. Üç katlı malikânenin avlusu tamamen misafirlerle doldu. Erkek tarafı gelmeye başladığında Asiye heyecanlanmaya başladı. Annesinin gelecek umudu ile yerinde duramıyordu.

Gelen korna sesleri ile erkek tarafının geldiğini gördü. Avludan içeriye girdiğinde sadece abisini gördü. Annesi gelmeyince gözleri dolmaya başladı. Kapıda giren kişiye baktığında Diyarbakır'da olan halasının geldiği gördü. Asiye koşarak insanların arasından geçip halasına sarıldı. Halası vakit kaybetmeden yeğenini sarıp sarmalarken gözyaşları sel olup aktı.

"Halam "

"Güzel yavrum benim. Sen ne yaptın kınalı kuzum? Ne ettin böyle "

"Ben bir şey yapmadım hala. "

"Neden bu evdesin o zaman kocan ne demek oluyor? "

Asiye halasının gözlerine bakıp başını yere eğdi. Kapıda bekleyen abisine göz teması bile kurmadan halası ile birlikte kocasının yanına geçti. Ali Asiye'nin bu tavrı ile bozulsa da ses çıkarmadı. Ali'yi karşılayan Redki ailesine Asiye dik başıyla bakıyordu. Merdivenlerden inen Ayşe ile Asiye Ayşe'ye baktı.

"Ay bu da çok ağır. Gerçi sen nereden bileceksin sen hiç giymedin ki "

Asiye'ye bakarak söyleyen Ayşe'ye Azur sinirle bakıyordu.

"İnsanlığın yakışmadığı bedene üç kuruş etmez bez parçası yakışır zaten "

Asiye'nin konuşması üzerine Arin Hanım ağa Asiye'ye gülerek baktı. Ayşe bozulduğunu belli eden yüz ifadesi ile herkesin önünden geçip kınanın yapılacağı yere oturdu. Oturduğu yerden hem oynuyor hem de türküyü söylüyordu. Misafirler Ayşe'ye kınar gibi bakıyorlardı. Berdele giden istemediği bir hayatı yaşayacak birine göre çok ayran gönüllü davranıyordu.

"Aa bu nasıl gelin böyle? Allah Özüm hanıma kolaylık versin. Sona kadın öyle bir gelin almış ki tam ailesine layık. Doğal güzelliği ağır başlılığı ile tam aileye layık hanım ağa olmuş. "

Sona kadın fısıltıları duyunca Ayşe hakkındaki olanlar hoşuna gitmese de Asiye'ye söylenler ile göğsünü kabarttı. Halaylar çekilmeye başlanmış oyunlar oynanmaya devam ediyordu. Asiye ikramlıkları mutfakta kontrol edip herkese yapılması gerekeni nazik bir şekilde söyledi. Herkes Asiye'nin bu kadar insanlıklı olmasına şaşırırken Ayşe'nin bu evden gittiği için dua ediyorlardı.

Asiye mutfağa giren bir kaç kadın ile kapıya döndü.

"Buyurun efendim bir şey mi istediniz? "

"Biz Hanım ağaya baktıydık. Bu evin gelinine "

"Buyurun benim"

"Maşallah Allah nazarlardan saklasın. Ne kadar doğal güzelliğin var "

"Makyaj var mı yüzünde? "

"Hayır efendim. "

"Peki, gözlerin onlar"

"Onlar da doğal lens değil "

BERDELDEN GERİYE KALANLAR ( RAFLARDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin