Asiye bavula son eşyaları da koyduktan sonra bavulun ağzını kapatıp yatağın kenarına koydu.
"Her şey hazır mı? "
"Evet hazır. Nereye gideceğiz peki? "
"Nevşehir'e"
"Yaa gerçekten mi? "
"Evet. Evlenmeden önce hatırlıyor musun? Gezmek istediğimiz yerlerin listesini çıkartmıştık. Nevşehir ilk sıradaydı. Ben de balayımızı yapar hem de güzel bir şekilde gezeriz dedim. Hem Anadolu'yu da görürüz"
"Çok sevindim ya "
Asiye küçük çocuk gibi hafifçe zıplayıp kocasının boynuna sarıldı. Azur karısını sıkı sıkaya sarmaladı. Kapının tıklanması ile Fatma Zeynep'in sesi duyuldu.
"Abi gelebilir miyim? "
"Gel "
"Odun musun Azur gel ne demek? "
"Ne diyeyim başka "
Fatma Zeynep çekinerek odaya girdiğinde abisine baktı.
"Abi "
"Efendim. Sen ağladın mı? Niye moralin bozuk? "
"Anam ağlıyor aşağıda "
"Neden? "
"Gelin oluyorsun kolay mı abi? "
Beratın içeriye girmesi ile Seyit de girdi. Azur ve Asiye anlamaz bir şekilde bakarken Asiye sonradan anlayıp gülmeye başladı.
"Anlamadım ben "
"Ah ah kocam gelin oluyor kolay mı? Neyse be Azur ben olamadım sen ol. Çok ağlama kınada Sonra anamla ayıramayız seni. Ee gelin oluyor kolay mı? "
Asiye kahkaha ile gülerken Azur sinirle dörtlüye baktı. Dördü birden kahkaha ile gülüyorlardı. Sona hanım gülme sesleri ile odaya girdi.
"Neye gülüyorsunuz? "
"Sen neye ağlıyorsun ana? "
"Ben sizle gitmedim diye."
"Allah'ım ver sabır yarabbi. Kafayı yiyeceğim defolun olun lan odamdan. Bir de gelmiş gelin oluyorsun diyorlar. Alın anamı da biz hazırlanıp çıkacağız "
Gülmeye devam ederek odadan çıktılar. Asiye hala gülüyordu. Azur Asiye'ye sinirle baktı. Asiye gülmeyi kesip kısa bir süre sessiz durdu. Azur üstünü giyinirken tekrar kahkaha patlattı.
"Karnım ağrıdı gülmekten ya. Azur ya gelin mi oluyorsun sen? Anasın ilk göz ağrısı "
"Gülme. Eğer ki gülersen herkesin içinde öperim seni"
Asiye gülmeyi bırakınca Azur gülmeye başladı. İkisi de üzerini değiştirip son olarak eşyalarını topladılar. Azur bavulu aşağıya indirdiğinde hepsi başlarına toplandı.
"Gidiyor musunuz? "
"He ana "
"Niye uçak ile gitmiyorsunuz? "
"Araba ile gidelim daha rahat ederiz. "
Asiye ve Azur herkese tek tek sarılıp Sona Hanım ve Firaz ağanın ellerini öptüler. Firaz ağa sıkı sıkıya hem oğluna hem de geline sarıldı.
"Yolunuz açık olsun. Gelinim sana emanet"
"Tamam baba "
Kâhya eşyaları arabaya yerleştirdikten sonra Asiye ve Azur da avludan çıktılar. Arabaya bindiklerinde aniden gelen gürültü ile arabadan indiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDELDEN GERİYE KALANLAR ( RAFLARDA )
Literatura FemininaTÖRE - AŞİRET Dionysos Yayınları ile raflarda... BERDELDEN GERİYE KALANLAR İSİMLİ İLK KİTAPTIR!!!!!!! KUMA KİTABI DEĞİL!!! Bir ağıt bin ağıta bedel olur muydu? Onlarda olurdu. Iğdırın iki kanlı bıçaklı aşireti. İki kalabalık aşiret neredeyse bu...