Akşam yemeğine gelecek misafirler için mutfakta hummalı bir çalışma başladı. Herkes bir yerden biri koşuyor bazıları sofrayı kuruyordu. Çünkü ansızın gelecek olan misafir için her şey hazır olmalıydı. Asiye nasıl davranacağını bilmiyordu Allah biliyordu ya çok özlemişti. Her ne kadar kalplerinde öldürseler de belki kıyamazlar diye düşündü. Asiye masayı tamamladıktan sonra hanım ağa gibi güzel bir şekilde giyinip kapının yanında duran kocasının yanına geçti. Azur Asiyenin durumunu anlamıştı ne dese boştu çünkü hiç bir hissiyat yaşanmadan bilemezdi. Kapının zili çaldığında Asiye azurun kolunu sıktı istemsizce. Çalışanlardan biri kapıyı açınca karşılarında Celali ailesini gördü. En çok gözlerin değdiği kişi Asiye oldu. Özüm hanım kızını görmenin sevincini yaşarken Hozan Bey öfkesini yaşıyordu Ali ise cevapsız bir sürü soruları.
İçeriye tek tek girince büyüklerin ellerinden öpüldü. Ayşeye tebrikler yağdıktan sonra Asiye ve Azur Hozan ağanın elini öpmek için eğildiğinde Azurun öpmesine izin verirken Asiyeye izin vermedi.
"Hozan Ağa karşınızda ki kişi Iğdırın Hanım ağası olur ondan öte kızınızdır. Gelinim elinizi öpmek istedi gururu bir kenara bırakıp elinizi öptürün "
Firaz ağanın uyarısı üzerine Hozan Ağa elini Asiyeye uzatıp öpmesini bekledi. Asiye burukça uzatılan eli öptü.
"Hoş geldiniz "
Bir yabancı ile konuşuyor gibi konuşmuştu. Büyük salona gelen misafirleri davet ettikten sonra kendisi de kocasının yerini aldı. Hal hatır sorgulanırken kızlardan biri salondan girip Asiyenin kulağına eğildi.
"Gelin Ağam her şey hazırdır uygun görürseniz yemeğe geçsinler soğumadan "
"Tamam canım. Buyurun sofra hazırdır yemekler soğumadan geçelim "
Özüm hanım kızının bu kadar güzel ve mutlu bulmasına çok sevindi. Ali de sevindi ama belli etmedi. Kardeşi mutluydu huzuru hali vakti yerindeydi. Kendi huzuru ise hiç yoktu.
"Hayırlı olsun Ayşe anne olacakmışsın Allah kucağına sağlık ile Almayı nasip etsin "
"Sağ ol Asiye Allah'ım size de nasip etsin"
"Âmin"
Asiye sıcak bir tonda ki tebriğinin ardından Ayşe'nin yumuşak davranmasına şaşırdı. Herkes masada ki yerini alırken Asiye de Azur'un yanına oturdu. Ayşe yemek boyunca havalanmaları arada da patavatsız konuşmaları ile yemek son buldu.
"Ay Asiye ben yardım edemem malum hamileyim ya kendimi yorgun hissediyorum şimdi bir şey falan olur. Sen bilmezsin şimdi "
"Tabi Ayşe geç sen dinlen malum annesin karakter yoksunu değilsin ya. Değilsindir yani inşallah "
Ayşe bozulan suratı ile Asiye'ye tabakları verip bahçeye geçti. Asiye tabakları mutfağa götürdükten sonra demlenen çay için bardakları tepsiye dizdi.
"Kızım Azur nerede?"
"Şirketten telefon geldi ana bahçeye çıktı"
"Ayşe'yi gördün mü?"
"O da bahçeye çıktı "
Sona Hanım başını sallayıp mutfaktan uzaklaştı. Ayşe bahçe de telefon ile konuşan abisinin yanına gitti. Telefonu kapattıktan sonra Ayşe'ye döndü.
"Anne olacakmışsın Allah'ım sağlık ile kucağınıza almayı nasip etsin "
"Sağ ol abi. Âmin inşallah. Senin bu bana dediğinin yanında bana yaptığın şey daha güzeldir abi ne kadar teşekkür etsem azdır sana "
![](https://img.wattpad.com/cover/310934170-288-k956379.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDELDEN GERİYE KALANLAR ( RAFLARDA )
ChickLitTÖRE - AŞİRET Dionysos Yayınları ile raflarda... BERDELDEN GERİYE KALANLAR İSİMLİ İLK KİTAPTIR!!!!!!! KUMA KİTABI DEĞİL!!! Bir ağıt bin ağıta bedel olur muydu? Onlarda olurdu. Iğdırın iki kanlı bıçaklı aşireti. İki kalabalık aşiret neredeyse bu...