Dışarıdan gelen sesler ile Azur can havliyle yattığı yerden kalkıp pencereden dışarıya baktı. En sevdiği konuştu mu susmak bilmeyen halası gelmişti. Hemen hızlı bir şekilde Asiye'yi dürtüp uyandırdı.
"Asiye kalk evi basmışlar "
"E nolmuş "
"Karıcım evi insanlar basmış "
"Tamam, Azur sende onlara bas "
Azur Asiye'nin uykulu halini götürmek için komidinin üstünde duran bardakta ki Asiye'nin üstüne attı. Asiye yataktan fırlarken Azur yaptığı şeyin farkına varıp eliyle ağzını kapattı.
"Ben uyan diye şey ettim. Kusura bakma canım karım "
"Ya düzgün uyandırsana böyle mi uyandırılır "
"Ben kalk dedim ama sen uyanmadın "
"Sen ne dedin be adam Asiye kalk evi basmışlar evi insanlar basmışlar. Kocacığım tüm gün yorulup iş yapan benim. Ama sen benden fenasın "
"Hayatım bir tanem sen neden gerginsin sabah sabah "
"Beni ıslatan sen değilmişsin gibi dedin. "
"Asiye seni çok seviyorum karıcım "
"Ya bende seni çok seviyorum kocacığım "
Asiye tüm sinirini kenara bırakıp saçıyla oynayıp cilve yapmaya başladı. Azur karısının yanağından öpüp banyoya geçti. Asiye kocası banyoya geçtikten sonra yatağı düzeltip odayı havalandırdı. Azur banyodan çıktıktan sonra Asiye banyoya gidip işlerini halettikten sonra çamaşırları yıkanması için makinaya atıp çalıştırdı.
Banyodan çıktığında Azur üzerini giyinmiş kravatını bağlıyordu. Asiye de hemen üzerini değiştirip ayna karşısına geçip saçlarını taradı. Masanın üzerinde duran saati alıp Azurun bileğine taktı kravatını ve ceketini de düzelttikten sonra yanağına öpücük kondurdu.
"Halam sana bir şey derse moralini falan bozma tamam mı sadece halam değil her kim ne derse bozmak yok direk bana gelip söylemek var "
"Tamam canım "
Azur Asiye'nin elini tutup odadan çıktılar. Aşağıya indiğinde hengâmeden zar zor geçip salona geçtiler. Azur ve Asiye gelen akrabaların ellerini öpüp hal hatır sorduktan sonra Azuru salonda bırakıp kahvaltı için mutfağa gitti.
"Kızlar her şey hazır mı?"
"Hazır gelin Ağam. Sadece sofra kurulacaktır. "
"Tamam, biz şimdi kurarız hadi Fatma Zeynep "
"Tamam yenge "
Masanın üzerinde bulunan tüm bardak ve tabakları yerlerine yerleştirdiler. Sona hanım kontrole geldiğinde Asiye sayesinde her şeyin hazır olduğunu gördü. Yüzünde oluşan memnuniyet ile salona geçip herkesi kahvaltıya davet etti. Koskoca bir hafta düğün hazırlıkları ile geçti. Nikâh şekerlerinin hepsi bu sürede bitip tek tek hazırlandı eve gelen misafirlere veriliyordu. Aynı zaman da yemekler yapılıp yeniyordu. Berat kaza durumundan daha iyi olmuş şirkete gitmeye devam ediyordu. Bugün ise yüzükler ve yatak odası takımı seçmek için Berat ile Zennbune dışarıya çıkacaktı.
Herkes davet edilen sofraya icabet etmiş büyükler masada küçükler ise yerde kahvaltı yapıyordu. Sevil halanın en küçük kızı Asiye'nin yanından ayrılmıyordu.
"Biliyor musun yenge sen çok güzelsin "
"Teşekkür ederim canım benim "
"Kız ben güzel değil miyim?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDELDEN GERİYE KALANLAR ( RAFLARDA )
ChickLitTÖRE - AŞİRET Dionysos Yayınları ile raflarda... BERDELDEN GERİYE KALANLAR İSİMLİ İLK KİTAPTIR!!!!!!! KUMA KİTABI DEĞİL!!! Bir ağıt bin ağıta bedel olur muydu? Onlarda olurdu. Iğdırın iki kanlı bıçaklı aşireti. İki kalabalık aşiret neredeyse bu...