B.29 ~ GEÇMİŞ 2 ~

818 152 33
                                    

   Çapkınlığım ile bilindiğim Iğdır'da bizi kimse görmesin diye kayısı bahçelerinin oraya gidiyordum. Asiye de oraya gelecekti. Doğu bayazıta gidecektik. Asiye üzerine giydiği Yeşil elbise ile gözlerinin rengini daha çok ortaya çıkarmıştı. Arabanın kapısını açıp yanıma oturdu.

"Nasılsın?"

"İyiyim sen ?"

"Ben de iyiyim. Doğubayazıt'a gidelim diyorum nasıl fikir "

"Tamam, olur gidelim "

İlk önce Doğubayazıt'a gidip İshak Paşa sarayına uğradık. Tarihi eseri ile gerçekten insanı büyülüyordu. Dağın yamacında tarih eserin ayakta durması bile mucizeydi.

İkinci yer olarak da ahmedi hani türbesine gittik. Türbenin içinde dua eden insan namaz kılan insanlar vardı. Bir de mezar gibi olan tabut şeklinde türbeler.

Üçüncü olarak da Doğubayazıt kalesine gittik. Bir sürü turist insan vardı dağın yamaçlarında çeşit çeşit fotoğraf çekilip video çekiyorlardı. Doğubayazıt'a her yaz bir sürü turist geliyordu bu yaz olduğu gibi. O yüzden pek tanınmıyordum normal turistler gibi geziyorduk Asiye ile.

Dördüncü olarak da keçiş bahçesine gittik. Yemyeşil bir ortamı vardı. Aynı Karadeniz'in çay bahçelerine benziyordu. İnsanların gelmiş görmüş ve geçirmiş olduğu şeyleri bal mumundan yapıp yerleştirmişlerdi. Konya da ki türbe gibiydi.

Beşinci olarak da balık gölüne gittik. Yemyeşil doğasına uygun masmavi gölü ile harikalık katıyordu etrafa. Mavi-yeşil uyumu bu kadar güzel olabilirdi. Gölün etrafında gezerken Asiye ne kadar keyif aldığını anlatmaya başladı.

"Gerçekten bugün için teşekkür ederim Azur. Çok keyif aldım. Daha gezip bildiğim yerler hiç bu kadar keyifli olmamıştı. "

"Asıl ben teşekkür ederim Asiye. Bugünü de bana ayırdığın için bugün ben de keyif aldım gerçekten. "

"Ee şimdi ne yapıyoruz "

"Yiyecek bir şeyler aldıktan sonra ağrı dağını izlemeye ne dersin"

"Sonuna kadar evet derim "

"Hadi o zaman "

Yol kenarından yiyecek bir şeyler aldıktan sonra ağrı dağını rahat bir şekilde görebileceğimiz yere park ettim. Ağrı dağı gerçekten güzel görünüyordu. Ağrı dağı bilinen en büyük dağ iken ağrıdan görünmüyordu. En rahat görünen yer olarak Iğdır iliydi.

"Asiye ben seni seviyorum ilk gördüğüm andan beri seviyorum. Seninle Vakit geçirdikçe daha mutlu oluyorum "

Asiye'ye yaptığım bu itiraf ile içinin kıpır kıpır olduğuna adım gibi emindim. Gözleri mutluluk ile parlamaya başladı.

"Sizin bize can borcunuz var. Gelip seni babandan isteyeceğim telli duvaklı gelin olarak çıkacaksın o evden "

Sonra ki bir kaç gün içinde ığdırın içinde dolanmadan uzak yerlerde gezdik. İkimizde düşman ailenin kızıydık biri bizi yan yana görse kavga çıkardı. Bugün ise işleyen planımın bir parçası Olan Tuzluca mağarasıydı. Asiye'yi orada biraz oyalayıp sonra da bizim eve götürecektim. Anama ve babamı karşıma alıp her şeyi anlattım. Onların da Asiye'ye karşı olan tavırları benim istediğim gibi olacaktı. Madem sen beni herkesin içinde tersleyip küçük düşürürsün bende seni ailenin gözünde gurursuz kız olarak gösterirdim.

Asiye arabaya binince nasılsın faslından sonra havadan sudan güzel bir sohbet başladı. Öğle saatinden sonra ayarlanan buluşma en güzeli olmuştu. Tuzluca mağarasına geldikten sonra arabayı park edip indik.

BERDELDEN GERİYE KALANLAR ( RAFLARDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin