Sessiz geçen güzel bir kahvaltının ardından Askerden gelen Berat ile tüm aile hasret geçirdi. Berat'ın anlattığın anılar ile tüm aile kahkahaya boğuluyordu. Asiye gülerken Bir kaç gündür neden dalgın olduğunu düşünüyordu. Acaba başka biri mi var diye düşünmeden de edemiyordu. Asiye Azurun elini tutup gülümseyerek kocasına baktı.
"Sen iyi misin? "
"İyiyim güzelim. Neden ki? "
"Son günlerde çok fazla dalgınsın. Yoksa başka biri mi var? "
"Hayır, saçmalama başka biri yok. Benim gözüm senden başkasını sevmez çimen gözlüm. Başkasının kokusunu duymak istemez. Sadece seni daha önce neden sevemediğimi düşünüyorum. Sen benim şükür sebebim oldun onu düşünüyorum. Bir de yeni yapılacak ihale var onunla uğraşıyoruz karşı tarafa vermememiz lazım. Seni çok seviyorum güzel kadın "
"Bende seni seviyorum kara gözlüm. Sıkma canını Berat da geldi askerden el birliği ile halledersiniz hepsini. "
"İnşallah güzelim. Gel bahçede biraz gezelim. Zaten evdekiler yüzünden baş başa kalamadık"
"Gezelim kocam "
Azur Asiye'nin elini tutup bahçeye doğru yürüdü. Çimenlerin üstüne oturduklarında Azur Asiye'nin saçlarını koklayıp boynundan öptü.
"Çok özledim seni. Yanımdayken bile özlüyorum"
"Bende çok özledim seni. Mecnunuz kalmış Leyla gibiyim "
"O zaman öpeyim bir tane "
Azur, Asiye'ye yaklaşıp öpeceği sırada Firaz ağanın sesi duyuldu.
"Azur Asiye kızım gelin hele "
Azur sinirle Asiyeden ayrılırken ağzının içinde mırıldandı.
"Yemin ederim dağa kaçırmam için uğraşıyorlar. "
Azurun böyle söylenmesine Asiye gülerek cevap verdi. Asiye'nin elini tutup Firaz ağanın yanına gittiklerinde Firaz ağa gülerek Asiye'ye baktı.
"Hayırdır baba ne oluyor? "
"Gel benimle gelin kızım sana hediyem var"
"Hediye mi? Ne hediyesi baba? "
"Sen gel hele"
Firaz ağa herkesi toplayıp malikânenin önüne çıkardı. Hemen önlerine duran araba ile herkes şaşırdı. Çok pahalı çok üst model bir arabaydı. Arabadan inen kişi anahtarı Firaz ağaya verip gitti. Firaz ağa anahtarı Asiye'nin avucuna bıraktı.
"Yeni araban hayırlı olsun gelin"
"Yeni arabam? "
"Evet, yeni araban Iraktan getirttirdim senin için. "
"Çok sağ ol baba Allah razı olsun. Buna ne gerek vardı. Zaten Azurun arabaları vardı. "
"Onlar kocanın bu da senin. Kullanmayı biliyorsun değil "
"Biliyorum baba. Tekrardan teşekkür ederim"
"Hadi biz içeri gidelim de kocanı gezdir"
"Tamam baba "
Asiye Firaz ağaya sıkı sıkıya sarıldığında babasına sarılmayı özlediğini anladı. Burnunda tütse de elinden bir şey gelmiyordu. Herkes içeriye girdikten sonra Asiye arabasını inceleyip yumuşak dokunuşlar ile sevdi. Bembeyaz arabası olmuştu Asiye'nin. Azur Asiye'nin arabasına olan ilgisini görünce hafiften öksürdü.
"Ne oldu kocacım? "
"Ben seni özleyeyim burada öpmek için fırsat kollayayım. Sen gel arabayı sev. Ulan beni böyle sevmedin bana böyle dokunmadın "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDELDEN GERİYE KALANLAR ( RAFLARDA )
ChickLitTÖRE - AŞİRET Dionysos Yayınları ile raflarda... BERDELDEN GERİYE KALANLAR İSİMLİ İLK KİTAPTIR!!!!!!! KUMA KİTABI DEĞİL!!! Bir ağıt bin ağıta bedel olur muydu? Onlarda olurdu. Iğdırın iki kanlı bıçaklı aşireti. İki kalabalık aşiret neredeyse bu...