BERDELDEN GERİYE KALANLAR ( RAFLARDA )

B.4 ~ SENİN HAYALİN ~

Sona Kadın'ın sabahın erken saatlerinde kapıya hunharca vurması ile gözlerini açtı Asiye. Yataktan kalktıktan sonra sabahlığını üzerine giyip saçlarını düzeltti. Kapıyı kıracak gibi çalan Sona kadın daha da sert vuruyordu kapıya. Kapıyı açtığında sabahın erken saatlerinde ne işi olduğunu merak etti.

"Buyur ana bir isteğin vardır?"

"Daha yatır mısın gelin? Bugün Ayşe'nin kınası var misafirler gelecek. Azur'u da uyandır Mardin den gelecek ağa ile karısını karşılayacaksınız. Sonra da kahvaltıyı hazırla işlere başla temizlik var daha "

"Tamam ana"

"De hay de "

Şalının ucunu omzuna atarak burun kıvırıp odanın önünden uzaklaştı. Ayşe'nin kınası olacağı misafirlerin geleceği misafirlerin içinde annesinin olacağı umudu belirdi içinde. Aniden gelen heyecan ve mutlulukla enerjisi yükseldi. Saçlarını düzelterek perdeyi kenara çekip camı açtı. Azur'un yanına gidip yanağından öptü. Azur yanağında Asiye'nin dudağını hissetmesi ile gözlerini irice açtı.

"Ne yaptın sen?"

"Anan dedi git kocanı uyandır dedi. Bende kocamı uyandırdım şaşıracak ne var bunda değil mi? Hem bugün Ayşe'nin kınası var Mardin den gelecek ağayı karşılayacakmışız bilirsin Firaz babam dün tembih etti. Neyse benim çok işim var kalk sende hazırlan "

Asiye giyinme odasından eşyalarını alıp Azur'un önünde giyindi. Azur Asiye'ye yutkunarak bakarken Asiye üzerini giyindi.

"Neden banyoda giyinmiyorsun ya da giyinme odasında?"

"Kocam değil misin? Senden neyimi saklayayım? "

Asiye saçını geriye atarak makyaj masasına oturdu. Makyaja gerek olmayan güzelliği ile saçlarını tarayıp ayaklarına terliklerini giydi. Azur'a kısa bir bakış attıktan sonra odadan çıkıp mutfağa indi. Kahvaltı hazır olmuş böreği yapması için Asiye'yi beklemişlerdi. Asiye Sona kadının yanına gidip böreğin yapılışını öğrendikten sonra işe koyuldu. Yufkaları hazırladıktan sonra dün gece kavurduğu çiriş otunu serpti. Serptiği otlu yufkayı katlayıp tepsiye yuvarlak olacak şekilde döşedi. Biten böreği fırına verdikten sonra mutfağı topladı. Demlenen çayı masaya getirip pişen böreği fırından çıkartıp dilimledi, böreği tabağa yerleştirdikten sonra sofraya geçti.

Sona kadın gözünün ucuyla böreğe baktığında şok oldu. Kendi bile bu kadar güzel yapamıyorken bu elkızının böyle yapması kıskanılacak türdendi.

"Ana böreğim güzel olmuş mu? Senin dediğin tarife göre yaptım "

Sona kadın gözlerini devirerek ağzında ki lokmayı yutup konuştu.

"Biraz tuzu az olmuş. Bir de çok kurumuş zor yutuluyor"

"Tamam ana. Bir dahakine daha dikkatli olurum. O zaman ne eksik olur de kuru "

Sona kadın burun kıvırarak böreğini yemeye devam etti. Herkes böreğini yedikten sonra Asiye'ye döndüler.

"Ellerine sağlık karıcım börek güzel olmuş. "

"Ellerine sağlık yenge anamdan güzel yapmışsın ha"

"Bir tek ben mi böyle yaparım kız"

Sona kadın kızarak Fatma Zeynep'e döndü.

"He ana Ayşe ablamın elinden bir iş gelmiyor ki o hep yatıyor. Bana böyle güzel börek yapmayı öğretirsin değil mi yenge? "

"Öğretirim tabi "

Asiye Azur'un karıcım demesinde kaldı. Buraya geleli daha bir hafta bile olmadı. Annesine karşı savunmaya yapmayan adam bu sabah karıcım dedi. Asiye kendi kendine düşünürken Sona kadın'ın sesi ile kendisine döndü.