Akşamın gergin saatlerinde herkes akşam yemeği masaya oturmuş ne yapacaklarını düşünüyordu. Herkesin yüzünde hüzün ve gerginlik vardı. Firaz ağa her ne kadar olsa da Azur ağayı sakinleştirmeye çalışsa da olmuyordu.
"Hala aklım almıyor ya. Ulan adam askerden geleli bir hafta oldu. Ne zaman karıştırdı ortalığı. "
"Azur sakin ol hele. Böyle fevri davranarak hiç bir şeyi halledemezsin. Sakin olacaksın sakin kafa ile düşüneceksin ki bir yol bulalım "
"Babam doğru der Azur hele bir sakin ol kafanı bir topla."
Azur kafasını sallayıp sessizce masaya geri oturdu. Saçlarının arasına ellerini geçirerek dirseklerini dizlerine yasladı. Bacağı durmadan hareket ederken Asiye eliyle bacağını durdurdu. Asiye destek vermek istercesine elini omzuna koyup başını Azur'un başına yasladı. Kapıdan Berat'ın girmesi ile Azur hızla kalkarak Berat'ın yakasına yapıştı.
"Sen nasıl bir adamsın ulan? Sen nasıl yaparsın? Bana sormadan bir işe nasıl kalkarsın? Sonucunu hiç düşünmedin mi ulan sen? Ailemiz ne halde o kadar çalışan ne halde hiç görmez misin? Ben ne yapacağım ulan şimdi? Ha söylesene ne yapacağım sıkayım mı lan kafana kardeşim demeyip sıkayım mı? "
"Abi ben özür dilerim. Ben sadece senin takdirini kazanmak için yapmıştım. Okulum bitti benim. Hemen işimin başına geçip sana yardım etmek hem de senin takdirini kazanmak istedim. Abi özür dilerim ben böyle olacağını bilemedim. "
"Bilmeliydin Berat bize sormadan bu işi yapmamalıydın. Bak şimdi ne haldeyiz. Elimizde ki her şeyi kaybedecek bir duruma geldik. Ah ulan ah "
"Azur bir sakin olur musun? "
"Abi ben gerçekten özür dilerim. Yapmamalıydım. Bir hata yaptım özür dilerim"
Azur ağa öfke ile malikâneden çıkarken Asiye de peşinden gitti. Öfkesinin son demlerini yaşıyordu. Aniden gelen sinir ile duvara yumruk attı. Asiye Azurun elini tutup öptü.
"Lütfen sakin olur musun? Kendine zarar vermekten başka bir şey yapmıyorsun "
"Nasıl sakin olayım Asiye? Babamın yıllardır çabaladığı o kadar şey ziyan olunuşunu mu izleyeyim? "
"Tamam, haklısın ama yapmış bir cahillik. Bundan sonra kurtarmaya bakalım sinirle kalkma keskin sirke küpüne zarar. Her şeyi daha da berbat etmeyelim "
Azur kafasını sallayıp Asiye'ye sarıldı. Kocasına desteğini esirgemeyeceğini belli eden sarılışı destek oldu.
"Ben çalışma odasına geçeceğim. Sende benimle gelir misin? "
"Gelmez olur muyum hiç"
Azur Asiye'nin elini tutup malikânenin ikinci katında bulunan çalışma odasına girdi. Ahşap detaylar ile döşenmiş masasına oturdu. Gözleriyle etrafa bakındığında ne kadar emek olduğunu görüyordu. Biliyordu ki babası bugünlere gelebilmek için gece gündüz çalışmıştı. Buraya kadar gelebilmek için kaç gün babasını yüzünü görmemişti. Evlatları rahat etsin kendinden fedakârlık yapmıştı.
"Söz vermiştim babama okulum bittiği günden beri senin şanını senin yerini koruyacağım diye. Olmadı kardeşim Berat'ın yüzünden her şeyi kaybetme noktasına geldik. Art arda telefonlar geliyor. Hiç birini açmak istemedim şuan olduğu gibi. Babam buralara gelmek için çok uğraştı Asiyem. Gece gündüz çalıştı. Bazen babamın yüzünü hiç görmezdik. Sorardık anama babam nerde diye çalışır derdi. Her şeyi bir imza ile bitirmek için mi çalıştı benim babam. O yüzden mi hasret kaldık biz babama. Ben bunları sen ağla diye anlatmadım Asiye'm"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDELDEN GERİYE KALANLAR ( RAFLARDA )
ChickLitTÖRE - AŞİRET Dionysos Yayınları ile raflarda... BERDELDEN GERİYE KALANLAR İSİMLİ İLK KİTAPTIR!!!!!!! KUMA KİTABI DEĞİL!!! Bir ağıt bin ağıta bedel olur muydu? Onlarda olurdu. Iğdırın iki kanlı bıçaklı aşireti. İki kalabalık aşiret neredeyse bu...