2 gün sonra olacak düğün sonunda gelmişti yemekler hazırlanmış, düğün yerleri kurulmuş, yardıma komşular gelmeye başlamıştı, dün gece herkes erkenden yatıp sabah da erkenden kalktı. Güzel ve hızlı Kahvaltının ardından herkes odasından çıkmış ufaktan hazırlanmaya başladılar.
"Kuaföre gitmek istemediğine Emin misin?"
" Evet, canım saçımı ve makyajımı kendim yaparım senden başka kimse saçlarıma dokunsun istemiyorum"
" Sen nasıl istersen öyle olsun güzelim. Eve bir gelin daha geliyor heyecanlı mısın?"
"Bana değil Berat'a geliyor ve ayrıca ben sona annemin ve firaz babamın hala ilk gelinleriyim"
" Orası öyle tabii Berat Zennubeyi ne zaman kuaföre götürecek?"
"Birazdan götürür bir tanem"
Asiye yatağın üstünde olan mavi elbisesini giydikten sonra aynada kendisine baktı, üzerine tam oturan kısa kollu dizine kadar olan kalem elbisesi ve belinde takılı altın kemeri ile çok güzel görünüyordu, bileğine kelepçe bileziğin taktıktan sonra tek tek yüzüklerini taktı. Kolyelerini taktıktan sonra küpelerini taktı. Makyaj masasına oturup saçlarını uçlarını maşa yapıp bıraktı. İki yandan dalgalı balıksırtı örüp arkada birleştirdi ördüğün saçlarının arasına mavi boncuklu teli saçların arasına geçirdi. Mavi siyah tonlarında yaptığı makyaj yeşil gözlerine farklı bir hava katmıştı son olarak eline aldığı fırçayı üfleyip yanaklarına sürdü.
Aynada son kez Kendine bakıp kocasına döndü Azur Ağa yere diz çöküp karısının ayağını dizine koydu yerde duran siyah dantel desenli ayakkabıya aldı karısının ayağını öptükten sonra ayakkabıyı giydirdi Asiye kocasının bu hareketi ile mest oldu.
Asiye ayağa kalkıp masanın üstünde duran saati kocasının bileğine taktı. Kravatı bağladıktan sonra masada gelişigüzel duran yaka mendilini alıp silkeledikten sonra ceketin yakasına taktı. Azur Masada duran Kırmızı ruju karısının dudaklarına götürüp güzel bir şekilde sürdü. Asiye dudaklarını aralayıp Gömleğin ilk üç düğmesini çözdü kalbinin olduğu yeri öptükten sonra düğmeleri kapattı.
"İşte şimdi hazırsın"
" Öyle diyorsan öyledir sanırım bir de burada eksik var düzeltirsen çok iyi olur"
Asiye gülerek kocasının dudaklarından öpüp geriye çekildi dışarıdan gelen müzik sesi ile yönlerini kapıya çevirdiler
"Halaysız düğün olmaz
"Bu düğün çok güzel olacak güzelim"
Azur Asiye'ye göz kırptıktan sonra elini tutup merdivenlerden aşağı indiler evde olan misafirler gelen çifte hayranlık ile bakarken maşallah nidaları ve nazar duaları dönüyordu ortada.
Berat üzerine takım elbisesini geçirdikten sonra arabanın anahtarını alıp aşağıya indi.
" Ana ben Zennubeyi evinden alıp kuaföre bırakacağım"
" Tamam, oğlum haber edersin"
"Yenge her şey hazır mı?"
" Hazır hazır Merak etme"
"Abi gelin arabası"
"Hazır"
"Yatak odası"
" Berat hadi oğlum git sen"
Berat üstündeki heyecan ile malikâneden çıkarken evdeki herkes hazırlıkları son kez kontrol etmeye başladı, evin gençleri bahçede açılan halay türküsünde halay çekmeye başlamışlardı. Asiye hiç durmaksızın her şey ile tek tek ilgilenmeye başladı, herkesin gözü Asiye'nin üzerindeydi, hem giyinmesini bilen bir hanımaydı, hem de elinden her iş geliyor soyadına layıkıyla taşıyordu. Elinde tuttuğu bardağı koymak isterken yanlışlıkla bardak yere düşüp ayakların ucunda tuzla buz oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDELDEN GERİYE KALANLAR ( RAFLARDA )
Chick-LitTÖRE - AŞİRET Dionysos Yayınları ile raflarda... BERDELDEN GERİYE KALANLAR İSİMLİ İLK KİTAPTIR!!!!!!! KUMA KİTABI DEĞİL!!! Bir ağıt bin ağıta bedel olur muydu? Onlarda olurdu. Iğdırın iki kanlı bıçaklı aşireti. İki kalabalık aşiret neredeyse bu...