20

1.5K 130 24
                                    

(Medyadaki şarkı *Sofia Karlberg- Crazy in love)

.

Ve öptüm onu.

Dudaklarım dudakları ile buluştuğu anda tüm dünya durmuştu sanki. Hatta bütün evren durup bizi izlemeye başlamıştı. Ama özellikle yıldızlar... Tepemizde bizi en yakından gören şeylerdi.

Ellerini belime dolayıp anında karşılık vermişti bana. İnce dudakları benimkileri tutku ile karşıladı ve yanmaya başladım. Vücudumun her bir parçası yanıyordu.

Jungkook vahşi ama aynı zamanda çok nazikti. Alt dudağımı ağzının içine gönderip uzunca emdi. Ben de o sırada aynı şeyi üst dudağına uyguladım.

Sonra izin ister gibi dudaklarımı yalamaya başladı. Ona büyük bir memnuniyetle izin vererek ağzımı araladım ve dillerimizin buluşmasına izin verdim.

Jungkook belimde duran ellerinden birini yanağıma koydu ve nazikçe okşayarak beni öpmeye devam etti. Öperken özenli bir hali vardı ama sabırsızdı...

Bunun için yıllarca beklemiş gibi öpüyordu dudaklarımı.

Ellerimi saç diplerine ilerletip daha sert öpmeye başladım. Bunu bekliyormuş gibi alt dudağımı dişleri arasına alıp hafifçe ısırdı. Kendimi tutamadan sessiz bir inleme bahşettim ona.

Bu onun için son damla olmuştu.

Bedenim birden havalandı. Beni tek hamleyle kolayca kaldırmıştı. Ona uyum sağladım ve bacaklarımı beline doladım. Elleri usulca kalçalarıma indi ve beni kalçalarımdan tuttu. Yavasca okşadığında ürperip gözlerimi kapattım.

"Siktir... Bunun hayaliyle yaşıyormuşum."

Hızlı nefesleri ardından fisıldamıştı. Gülümseyip ellerimi boynuna yerleştirdim ve tekrar dudaklarına yapıştım. Bana açlıkla karşılık verip dudaklarımı emmeye başladı.

Kucağında benimle odaya doğru ilerlemeye başladı sonra. Adımları savsak, sabırsızdı. Elleri ise her yerimdeydi sanki.

Delirecek raddeye geldiğimi hissettim. Dudakları başımı ağrıtıyordu. Ama tatlı bir ağrıydı bu...

Jungkook dayanamayıp çalışma masasının önünde durdu. Ve bir eliyle üstündeki şeyleri hoyratça yere fırlattı. O anda sertliklerimiz temas etti. İkimiz de arzuyla inledik.

Beni dikkatlice masaya oturttuktan sonra öpmeye devam etti. Bacaklarım arasindaki bedenine sarılıp, dudaklarımı ısıran dudaklarına karşılık verdim.

Artık hiçbir naziklik yoktu. O da ben de birbirimize karşı sadece vahşi davranıyorduk. Dudaklarımı son gücüyle ısırdığında ağzıma gelen metalik tat inlememe neden oldu.

Lanet olsun, bu çok hoşuma gitmişti.

Ağzımdaki kan tadını umursamadan onunla öpüşmeye devam ettim. Belimi yakalayıp bedenimi kendine doğru çekti.

Penisim onunkine dokundu tekrar.

"Ahh..."

Ağzının içine doğru inlemiştim. Buna karşılık olarak küfredip bir elini saçlarıma doladı. Sarı tutamları hafifçe çekerek boynumu açığa çıkarttı.

Şöyle bir baktıktan sonra kafasını boynuma gömdü ve direkt dilini devreye sokarak yalamaya, emmeye başladı. Bu sefer yüksek bir sesle inleyip saç diplerini çekiştirdim.

İz kalacağına emin olduğum bir şekilde sertçe emiyor, arada ısırıklarını bırakıyordu. Bir süre sonra dayanamaz hale geldim ve ellerimi bornoz tarzı geceliğinin ipine götürdüm.

Light in hellHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin