"Bu azgınlar da hemen odaya geçtiler."
Söylenerek yatağın önündeki kanepeye yerleştiğim sırada Taehyung kafasını iki yana sallayıp güldü.
"Jimin verdiğim tavsiyeye tam olarak uymadığı için pişman olacak..."
Bacaklarımı aralayıp iyice yayıldıktan sonra onu iyice süzdüm. Üstündeki fazla mı yakışmıştı...
Hoseok ne saçmalıyorsun?
"Ne tavsiyesi?" dedim derin bir nefes vererek. Taehyung bir gülümseme eşliğinde masaya koyduğu kadehlere şarap dolduruyordu. Bir yandan da bana cevap verdi,
"Jungkook onun ickisine azdırıcı katmıştı, hatırlıyor musun?"
Onaylayan bir mırıldıyla kafamı salladım. Taehyung devam etti.
"Aynı şeyden ona verdim ve bir damlasının bile yeteceğini söyledim... Hepsini koydu."
Gözlerimi büyütüp bir küfür savurdum.
"Hassiktir. Jimin'in götü tehlikede yani."
Taehyung bu sefer kahkaha atıp elindeki kadehlerde beraber yanıma oturdu. Birini bana verdi.
"Çok komiksin Hobi. Ama bu Jimin için pek komik olmayacak gibi."
Gözlerim istemsizce uzun bacaklarına takılırken şaraptan bir yudum aldım.
"Evet. Yine seslerinden uyuyamayacağım gibi."
Kendi şarabından bir yudum alıp kafa salladı. Sonra birden ortama derin bir sessizlik çöktü. İkimiz de bir süre boyunca yalnızca içkilerimizi içtik. Sessizlik yavaş yavaş beni rahatsız ederken Taehyung tekrar konuşmaya başladı,
"Yoongi ile yatmak nasıl bir duyguydu?"
Aniden sorduğu soru beni şoka sokarken aldığım yudumu tükürmemek için kendimi zor tuttum.
"Şey neden soruyorsun ki?"
Bacak bacak üstüne atıp arkasına yaslandı. Uzun parmaklarını kadehin üzerinde gezdirdi.
"Merak ettim. Sonuçta seninle neredeyse her şeyi konuştuk, öyle değil mi?"
Evet öyleydi. Taehyung kurtulduğu gecede belki de saatlerce konuşmuştuk. Bir ara ağlamıştı hatta. O ağlayınca ben de kendimi tutamayıp birkaç gözyaşı dökmüştüm falan.
Her neyse.
"İğrenç bir insan olduğu için yaptığım şeyden çok pişmanım. Anın büyüsüne kapılmamam lazımdı."
Sesim gayet net çıkmıştı. Taehyung kaşlarını kaldırıp dudaklarını büzdü.
"Anlıyorum... Peki iyi miydi? Yani yatakta."
Evet, Taehyung'un kafası hafiften iyi olmaya başlamıştı. Böyle şeyler sorduğu zamanlarda ya çakır keyif olurdu ya da tamamen sarhoş. Bunu onu tanıdığım bu kısa sürede bile anlamıştım.
"Sen barda çok içtin sanırım."
Sırıtıp koluma hafifçe vurdu.
"Hey! Sadece basit bir soru. Sohbet ediyoruz. Rahatla."
Derin bir nefes verip son yudumumu içtim. Kadehi kanepenin yanına, yere, bıraktım ve bedenimi ona çevirdim.
"İyiydi. Zaten o kadar sürtüğü altına almış bir heriften bahsediyoruz. Bir zahmet iyi olsun."
İki üç yudumluk kalan şarabını tek yudumda bitirip kadehi benim gibi yere bıraktı. Daha sonra vücudunu bana yaklaştırıp bacaklarımızın değmesine neden oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Light in hell
Fanfiction"Bana karşı gelen ilk insansın... Bu seni korkutmuyor mu küçüğüm?" "Cehenneme git Jeon." "Anlamadın değil mi? Benim cehennemim burası."