(Medyadaki şarkı *Everbody Loves An Outlaw- I see red)
.
(2:54)
"Seninle işim bitmedi."
Gözlerine arzu ve korku karışımı bir bakış atmıştım. Sonuna kadar açık olan bacaklarımı dizlerinden tutup bedenimi kendisine doğru çekti. Dirseklerimden güç alarak hafifçe doğrulup onu izlemeye başladım.
Gözlerimin içine bakarak üstüme doğru eğildi. Kafası tam olarak kasıklarımın üstündeydi. Dilini çıkartıp karnıma degdirdiğinde kafamı geriye yatırıp arzuyla inledim. Menilerimin hepsini yalamış ve yutmuştu... Karnımla işi bittikten sonra da yavaşça yukarılara çıktı.
Kaburgalarımın olduğu bölgeyi de uzunca yalayıp göğüs uçlarıma yanaştı. Sert ucu ağzına alıp mırıldanarak emdi ve diğerine de aynısını yaptı. Ben ise sadece inleyip onun altında kıvranıyordum.
Eliyle hızla inip kalkan göğsüme baskı yapıp sırtımın tekrar yatakla buluşmasını sağladı. Bir anda dudaklarıma yapışan dudaklarda affallayıp ona karşılık verdim. Omuzlarına koyduğum ellerimi yakalayıp parmaklarımızı birleştirdi ve iki yana sabitledi.
Dudaklarımı tutkuyla öpmeye devam ederken kendini kalçalarıma doğru ittirdi. Çeneme inen öpücükleri arasından ıkınır gibi inledim. Bir taş kadar sertleşmişti...
Aniden ellerimiz ayırıp üstümden kalktı. Zorla açtığım gözlerimle ona baktım.
Altındaki şortu hızla çıkartıp kenara fırlattı...
Bakışlarım biraz yüzünde oyalandıktan sonra aşağıya indi. Tanrım! Oha mı demeliydim... Kesinlikle demeliydim.
Büyük olduğunu tahmin etmiştim ama bu kadar olması iştahımın kabarmasına neden olmuştu. Damarlı penisi şişmiş ve kocaman olmuştu...
Hiç oyalanmadan tekrar üstüme çıktı ve öpüşmeye başladık. Sıyrılmış olarak duran geceliği üstümden çıkartıp attı. Daha sonra bir elimi tutup parmaklarımızı yeniden birleştirdi, diğer eli ise saçlarımdaydı. Zaten dağınık saçlarımı daha çok dağıtıp diliyle çenemi yaladı. İnledim. Alt tarafını kalcama bastırdığında çıplak penisi deliğime temas etmişti.
"Ahh... Jungkook." İçime girmesi için can atıyordum resmen.
Fakat o biraz geri çekilip gözlerimin içine bakmaya başladı. Sanki izin istiyordu gibi bir hali vardı?
"Bundan sonra durabileceğimi hiç sanmıyorum küçüğüm." dedi sonra.
Sırıtıp bostaki elimi saç diplerine götürdüm ve dudaklarımı kulağına yaklaştırdım. Kulak memesini ısırıp fısıltıyla konuştum,
"Just fuck me with your huge gigantic dick."
Bu onun için son nokta olmuştu. Deliğime dokunan aletini birden içime gönderdi. Başını hissettiğim penisle belimi kırarak yüksek sesle inledim.
"Ahh Jungkook!"
"Jimin..."
Sesi en az benimki kadar cilve doluydu. Saç diplerini çekip alt dudağımı kanatırcasına ısırdım. Jungkook aletini daha çok içime sokarak bağırmama neden oldu.
"Tanrım! Lanet olsun, her konuda canımı yakmak için yaratılmışsın!"
Kıkırdayıp yavaşça hareket etmeye başladı.
"Daha yarısı bile değil bebeğim."
Anlaşıldı, onu az önce demememem lazımdı...
Hareketleri bana her şeyi unutturup yalnızca inlememe neden oluyorken alışmam birkaç saniyemi bile almamıştı. Jungkook hızlanıp kendini tamamen içime itti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Light in hell
Fanfiction"Bana karşı gelen ilk insansın... Bu seni korkutmuyor mu küçüğüm?" "Cehenneme git Jeon." "Anlamadın değil mi? Benim cehennemim burası."