32(pt1)

944 104 25
                                    

"Tanıştığıma ne kadar memnun olduğumu anlatamam Park Jimin."

Elimi sıkan adama gülümseyerek karşılık verdim.

Jungkook'la yaşadığım gerici dakikalardan sonra tekrar içeriye girmiştik ve bir bir arkadaşları ile tanışmıştım. Hepsi gayet iyi ve sıcakkanlıydı.

İsimleri: Taehyun, Beomgyu, Soobin, San, Wooyoung ve Mingi'ydi.

San ve Wooyoung sevgiliydi. Bunu zaten kucak kucağa otumalarından anlamıştım.

Jungkook tam yanımda oturuyordu. Taehyung ve Hoseok ise tam karşımda, Soobin'in yanına yerleşmişlerdi.

Jungkook iş yapacağı adamların birazdan burada olacağını söylemişti. Zaten sadece bir iki kağıt imzalayıp belki birer bardak içki içeceklerdi. Gecenin kalan kısmı bizimdi ve ben bu eğlenceli insanlarla takılacağım için mutlu sayılırdım. Aklıma takılan şey az önce Jungkook'un söylediği cümlelerdi..

"Az kaldı bebeğim. En fazla 3 saat sonra evdeyiz."

Bacağıma değen parmaklar ve ürpertici ses beni tüm dusuncelerimden sıyırmıştı. Jungkook'un kemikli parmakları usulca bacağımın içini okşarken yutkundum ve viskimi yudumladım.

Gözlerim aniden onun bardağına takıldı. Aklıma gelen fikirle sırıttım ve masada duran çantamı elime aldım.

Bu gece sana acı çektiren ben olacağım sevgilim...

Jungkook'un yapılı bedenine iyice yanaştım ve karşımda oturan Taehyung'a kaş göz yaptım.

Beni hemen anlayıp kafasını hafifçe salladı.

"Abiciğim."

Jungkook hemen kafasını ona çevirip tüm ilgisini ona verdi. Fakat bacağımdaki elini çekmemişti.

"Şey... Bu gelecek adamlar kim? Yani tanıyor musun? Merak ettim de."

Taehyung onu konuşturmaya çalışırken çantamı açtım ve içindeki küçük şiseyi aldım. Kimsenin dikkatinin benim üzerimde olmadığına emin olduktan sonra şişenin kapağını açtım.

Onun bardağına doğru eğip bir damla akmasına izin verdim.

Hepsini boşalt.

Delirmiş olmalısın.

Hepsini boşalt ve senin için yalvarmasını sağla.

İç sesime ters bir şekilde Taehyung bana bakıp gözlerini büyütmüştü. Ona karşılık olarak sadece sırıttım ve sıvının hepsini boşalttım.

En fazla ne olabilirdi ki?

Taehyung alnına vurarak Jungkook'u dinliyormuş gibi yapmaya devam etti. Arada bana yaptığı 'sen bittin' işaretini de anlamıştım tabii.

Jungkook tekrar bana döndüğünde hiçbir şey olmamış gibi gülümsedim ve boş şişeyi çaktırmadan çantama attım.

Bacağımı oksamaya devam ederken diğer eliyle bardağını eline aldı.

Ve viskiyi tek yudumda bitirdi.

*

"Evet. Hmhm dinliyorum sizi."

Jungkook'un umursamazca çıkan sesi gülmeme neden olmuştu. Beklediği adamlar gelmişti ve şu an ne kadar onları dinlemeye çalışsa da yapamıyor gibiydi. Çünkü ilaç yavaştan etki gösteriyordu.

Gömleğinin iki düğmesini daha açmıştı ve sürekli derin nefesler alıp terlemeye başlayan saçlarını çekiştiriyordu. Bacaklarıma kayan gözlerini de fark etmiştim tabiki.

Light in hellHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin