Boğazımda hissettiğim kuruluk ile gözlerimi araladım. Açık bıraktığım balkonumun kapısından gelen rüzgar anında yüzüme vurmuştu. Gözlerim yarı açık bir şekilde elimi yatağın yanındaki komidine götürdüm. Cam sürahiyi hissettiğimde gülümsedim ve hafifçe doğruldum. Fakat gülüşüm içinde su olmadığını gördüğümde, hemen yok olmuştu.
"Ah siktir... Su içmem gerek."
Boğazımın kuruluğu beni öldürecek gibiyken üstümdeki ince örtüyü itip yataktan kalktım. Gece lambası açık olduğu için odada mavimsi bir ışık vardı.
Çıplak ayaklarımı odamın kapısına yönlendirdim ve uzun koridora çıktım. Hızlı adımlarla merdivenlere yaklaştığım sırada duyduğum sesler ile yerimde donakalmıştım. Sanırım abimin odasından geliyordu?
Sessizce siyah kapıya yaklaşıp kulağımı dayadım. Meraklı birisiydim o yüzden neler olduğunu bilmem lazımdı tabiki.
"Ah Jungkook!"
"Jimin..."
Hey! Bu yoksa? Tanrım! İnanamıyorum! Şu stresli durumda bile sevişiyorlardı yani öyle mi? Ah, bu tam Jungkook'luk bir işti zaten.
İstemsizce gülümsedim ve dağınık saçlarımı geriye doğru tarayarak tekrar merdivenlere yürüdüm. Bir bir hepsini indikten sonra direkt olarak mutfağa koşmuştum.
Bardakların olduğu dolaptan büyük bir su bardağı alıp buzdolabını açtım ve içinden soğuk suyun dolu olduğu sürahiyi aldım.
Bardağın içini ağzına kadar doldurduktan sonra hepsini içmiştim.
"Oh... Şimdi çok daha iyi." Bogazimdaki kuruluk giderken memnun bir şekilde gülümseyip her şeyi yerli yerine koydum.
Sonra mutfaktan çıkıp adımlarımı yeniden merdivenlere doğru atmaya başladım. Hızla hepsini çıkmıştım. Jungkook'un odasından gelmeye devam eden seslere goz devirip odama girdim.
Yatağıma yerleşip örtüyü üstüme çektikten sonra uyumak için gözlerimi yumdum. Fakat telefonumun titremesiyle tüm dikkatim dağılmıştı. Bu saatte hangi densiz bana mesaj atmış olabilir diye söverken telefonumu komidinin üstünden alıp açtım.
Bilimeyen bir numaraydı..
.
.Numara: bebeğim senin için geldim.
Taehyung: gece gece yine hangi densizle konuşuyorum acaba...
kardeşim işine git yoksa abimin Jeon Jungkook olduğunu hatırlamak zorunda kalırsın.Numara: biliyorum zaten sevgilim ve bende senin bir seyi hatırlamanı istiyorum.
Taehyung: ya neymiş o?
Numara: hani birlikte gittiğimiz bir Cafe vardı ya... Sen oradaki limonataya bayılmıştın ve ondan sonraki neredeyse her buluşmamızda oraya gitmiştik?
(3:15)Taehyung: Seokjin?
(3:30)
.
.Derin bir nefes verip volta attığım yerde dönmeye devam ettim. Seokjin bana mesaj atmıştı! Seokjin! 2 yıldır beklediğim, aşık olduğum adam! Onunla üniversite yıllarında tanışmıştık ama bir süre sonra gitmesi gerektiğini söyleyip ayrılmıştı. Bir daha da asla görememistim onu.
Ama tam olarak şu an beni buluşmaya davet etmişti! Tamam, bir çocuk parkında olması tuhaftı ama kimin umrunda ki? Sonunda onu görecektim! Heyecandan yerimde duramıyordum. Etraf karanlıktı ve kimse yoktu. Derin bir nefes verip telefonumun kamerasını açtım ve saçlarımı bir kez daha düzelttim. Acelesi olduğunu söylediği için hazırlanmaya vaktim olmamıştı. Ben de geceliğimin üstüne bir şey geçirip çıkmıştım hemen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Light in hell
Fanfiction"Bana karşı gelen ilk insansın... Bu seni korkutmuyor mu küçüğüm?" "Cehenneme git Jeon." "Anlamadın değil mi? Benim cehennemim burası."