35

870 78 101
                                    

"İğrençsiniz."

Gözlerimi devirip yanımdaki sandalyede oturan ucubeye baktım. Zaten her yerim ağrıyordu. Bir de bunun söylenmesi ile uğraşıyordum.

"Hoseok, biz her seviştiğimizde böyle söylenecek misin?"

Yüzünü buruşturup boynumdaki izlere baktı.

"Sesin kısılmış Jimin. Ayrıca o izler de ne? Köpek gibi birbirinizi mi ısırıyorsunuz?"

Elimde, kahve dolu olan, kupayı masaya bırakıp ona orta parmağımı gösterdim. Belim her hareket ettiğimde sızlıyordu. Alt kısımlarımı saymıyordum bile...

Jungkook dün gece hiç durmamıştı ve yalnızca 1 saat uyuyabilmiştik.

Siz siz olun, yiyemeyeceğiniz yarrağın altına yatmayın.

"Selam! Günaydın herkese."

Taehyung'un neşeli sesiyle birlikte mutfağa girmesiyle gözlerimi bir kez daha devirdim. Onun yüzündendi zaten!

"Sen hiç konuşma! Ölüyordum senin yüzünden!"

Siyah elbisesi içinden bana ters bir bakış attı. Gözleri boynumda takılı kalınca yüzüne bir sırıtış yayılmıştı anında.

"Jimin. Sesine ne oldu bebeğim? Dün gece boğazın yırtılana kadar bağırmış gibisin."

Taehyung buzdolabını açıp içinde limonata dolu olan sürahiyi aldı. Biraz süzdükten sonra derin bir nefes verip sürahiyi tezgaha koydu.

"Benim hiçbir suçum yok. Jungkook'un libidosu ile oynayan sensin. Sana bir damla demiştim, hepsini boşaltın. Zaten adam seni her dakika sikebilecek bir potansiyele sahip! Sen niye kendine yazık ediyorsun?"

Dün gecenin aklıma gelmesi ile istemsizce gülümsedim. Bana sakso çekmişti değil mi?

Tüm vücudumun ağrımasına değer miydi? Evet.

"Şimdi de gülüyorsun. Ay bipolar falan mısın?!"

"Kes sesini Hoseok. Araya girme."

Hoseok tam küfretmek için ağzını açmışken mutfağa doğru gelen adım sesleri onu susturdu.

Jungkook görüş alanıma girince yutkundum. Üstü çıplaktı ve altında gri eşofmanı vardı. Ben dövmelerini süzdüğüm sırada uykulu bir mırıltı çıkardı.

Elindeki havlu ile saçlarını kurulurken eğilip yanağıma bir öpücük bıraktı. Tabii duş almaya yeni vakti olmuştu beyefendinin...

"Günaydın sevgilim."

Bu adamın götünü mü yesem?

"Günaydın sevgilim."

Taehyung kendine koyduğu limonatayı eline alıp Hoseok'un yanına oturdu. Bir bana bir de Jungkook'a baktı önce. Sonra imalı bir sesle konuşmaya başladı,

"Birileri ancak sevgilisi görünene dek trip atabiliyor sanırım."

Ona cevap verme zahmetine girmeden ayağa kalktım ve bir orta parmak çekerek kapıya doğru yürüdüm.

Jungkook bileğimi tutup beni durdurdu.

"Nereye?"

Isırık izleri olmuş dudaklarına ve yer yer morarmış olan boynuna bakıp sırıttım.

"Banyo. Duş alacağım."

Onun yanında duş almaya korkmuştum çünkü beni bir kez daha duvara yaslayabilirdi!

Edepsiz bakışlarla vücudumu süzdükten sonra yüzüme doğru eğilip dudaklarımı nazikçe öptü.

"Tamam güzelim. Dolaptaki kremleri kullanmayı unutma."

Light in hellHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin