33(pt2)

1K 92 20
                                    

(nicholas bonnin x angelica - shut up and listen)

(1:25)

Dudaklarımın üstünde duran dudaklara büyük bir tutku ile karşılık veriyordum. Vücudumu alt üst eden becerikli parmaklar her yerimdeydi.

Jungkook'la barda yaşadığımız dakikalardan sonra direkt olarak eve gelmiştik ve o gerçekten çok sabırsızdı. Odaya girer girmez üstüme atlamıştı.

Ama bugünkü planım ona biraz acı çektirmekti.

"Jungkook bir dakika..."

Onu zar zor itip dudaklarından ayrıldım. Bir bebek gibi mızırdandı.

"Jimin lütfen. Artık şakası kaçtı... Sana çok ihtiyacım var bebeğim."

Kıkırdadım. Yalvaracak kıvama gelmişti. Parmaklarımı çok yavaş bir şekilde göğsünde gezdirdim. Gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi.

Duvara dayalı sırtımı daha çok bastırdım ve hızlı nefeslerim arasından konuşmaya başladım,

"Yatağa otur ve ben demeden hiçbir şekilde hareket etme."

Gözlerini açıp bozulmuş bir ifadeyle bana baktı.

"Jimin güzelim..."

"Dediğimi yap." Kesin sesimle daha çok sinirlendi fakat birkaç saniye sonra benden uzaklaştı. Savsak adımları ile yatağa doğru ilerledi ve tüm gün çalışmış gibi bedenini yumuşak zemine bıraktı.

Gözlerini benim üzerimden ayırmıyordu.

Yüzümdeki gülümseme ile yavaşça ona yaklaştım. Tam dibinde durduğum anda ellerini bana doğru uzattı.

"Dokunma."

Durdu. Yüzüme bakıp dişlerini sıktı. Dediğimi yapmayacak sanmıştım ama o beni şaşırtarak ellerini geri çekti.

"Güzel. Şimdi ellerini arkanda bağla ve hareket etme."

"Jimin." Sesi çok sabırsızdı. Sırıttım ve ona doğru eğildim. Dudaklarımız arasında çok az bir mesafe kalana dek durmamıştım.

"Jeon Jungkook. Eğer beni becermek istiyorsan dediklerimi yapmalısın. Yoksa bu gece Hoseok'un yanında uyurum. Anladın mı?"

Gözleri yüzümün her yerinde gezindi usulca. Sonra bekledi, bekledi, bekledi...

Ellerini arkasına doğru götürüp bağladığında tekrar gülümsedim.

"Uslu sevgilim."

Ellerimi gömleğinin düğmelerine götürdüm ve bir bir açmaya başladım. Parmaklarımı bilerek çıplak vücuduna değdiriyordum ve bunu her yaptığımda titriyordu.

Tanrım... Terlemişti ve nefesleri ölüm eşiğindeki biri gibiydi.

Çıplak göğsüne hayranlıkla baktım ve işaret parmağımı usulca üst vücudunda gezdirdim.

Alt dudağını dişleyip kafasını geriye doğru yatırdı. Ellerini zor tuttuğunu görebiliyordum.

"Jungkook. Şu an o kadar seksi görünüyorsun ki..."

Kafamı tam kalbinin olduğu yere doğru yaklaştırıp bir nefes verdim. Daha sonra nefesimi verdiğim yeri yaladım. Ağlar gibi inlemişti.

"Jimin lütfen."

Onu umursamadan yaladığım yere dokundum.

"Kalbin ne kadar da hızlı atıyor. Seni heyecanlandırıyor muyum Jeon?"

Light in hellHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin