Kayıp Hayatlar

1. Bölüm: Yesariler.

DİKKAT!!!

Bu hikaye şiddet, küfür, cinsellik vb. unsurlar taşımaktadır.

Cemre'den:

Hareketli bir güne uyanmıştım. Bugün yoğun bir gündü. Müvekkilimin mahkemesi vardı, ayrıca Fırat'la nikah dairesine gidip gün alacaktık. Yakında evleniyorduk...

Evden erken çıkmam lazımdı. Bu yüzden hızlıca bir şey atıştırıp vakit kaybetmemeye çalıştım.
Ben ceketimi giyerken Fırat arkamdan seslendi.

"Aşkım, çıkıyor musun?"

"Çıkıyorum hayatım."

Yanıma yaklaştı ve belimi kavradı. Bu hareketini sevdiğim için ona gülümsedim.

"Erkencisin?"

"Mahkemem var."

"Tamam o zaman. Şu şeyi unutmadın, değil mi?"

Şu şey derken nikah gününden söz ediyordu. İleri bir tarihe vermelerinden korkuyordu.

"Unutmadım. Mahkeme bitince ararım seni, hemem gideriz."

"Tamam güzelim, iyi şanslar."

Gülümsedim. Karşımda tüm kalbiyle bana inanan bir adam duruyordu.

"Sağolun, Sayın Savcım."

Kapıdan dışarı çıktım ve arabama yürüdüm. Arabaya bindiğimde Fırat'ın mesaj attığını farkettim.

"Dikkatli git, seni seviyorum :)"

Tekrar gülümsedim. Her sabah beni böyle mutlu etmek için kısa kısa mesajlar atardı.
Evden çıkmadan hazırladığım termostaki kahvemi yudumlarken arabayı çalıştırıp yola koyuldum.

Barış'tan:

"Barış, hadi uyan aşkım."

Büge'nin sesiyle uyandığımda saate baktım, sabah sekizdi.

"Ne oluyor sabah sabah?"

"Dün Can'a söz vermiştin, okula sen bırakacaktın. Unuttun mu?"

"Unutmuşum hayatım ya... Hemen hazırlanayayım, çıkalım biz."

Yataktan apar topar çıktım ve hazırlandım. Kapının önünde bekleyen Can'ı karşımda görünce gülümsedim ve bir soru sordum.

"Babacığım, hazır mısın?"

O benden önce çoktan hazırlanmış beni bekliyordu.

"Hazırım baba!"

Arkamda Büge'nin olduğunu farkettim ve yanına gittim.

"Bugün Can'a masal okuyacaksın, değil mi babası?"

"Evet, okuyacağım tabii ki."

Büge suratını astı ve Can'ın duymayacağı şekilde konuştu.

"Barış, dün de aynı şeyi demiştin. Çocuk geceleri yolunu gözlüyor, bugün geç kalma olur mu?"

"Tamam aşkım, merak etme."

Büge'nin endişeli gözlerini görünce dudağına bir öpücük kondurdum.

"Görüşürüz."

"Umarım."

Arabaya binip yola çıktığımızda Can sessizliği bozdu.

"Baba, o çok istediğim robot oyuncağı ne zaman alacaksın?"