İki saat sonra...
Nasıl olduysa bir anda herkes Evgin'e ne olduğunu öğrenip hastaneye geldi."Niye daha önce haber vermediniz?" dedi Savaş.
"Meraklandırmak istemedim," dedim. "Zaten hemen taburcu olacak."
"Keşke bana söyleseydin." dedi Sasha. "Ameliyata da girmişsin bu halinle..."
"Hayatımdaki her olayı ya da girdiğim her ameliyatı sana haber verecek değilim." diye cevap verdim. Yine sinirlerim tepeme çıkıyordu.
"Sana gerçekleri söyledim diye ben mi suçlu oldum?" diye üste çıkmaya çalıştı. Çenemi tutamadım.
"Sen bana yediğin haltı itiraf ederken Evgin'in hiçbir suçu yok, ben yaptım dedin!" dedim bağırarak. Herkes merakla bana bakıyordu.
"Neyi?" diye sordu Savaş. "Ne yaptın Sasha?"
Artık söylemenin tam vaktiydi."Ezgi, biraz ileri gitmiyor musun?" dedi Evgin ayağa kalkarak. Önce sendeledi ama belli etmese de zar zor ayakta durduğunu görüyordum.
"Kim daha çok ileri gidiyor Evgin? Artık saklamamak için zor duran ben mi, yoksa hamile karısını aldatan sen mi?" diye bağırdım.
Herkes sustu o an. Durdu."Bilerek yapmadığımı biliyorsun!"
Evgin bana bağırınca ben de ona bağırmaya başladım."Bilmiyorum!" dedim. "Ben komadan yeni çıkmış, hsstane odasında can çekişiyorken, sen Sasha'yla terasta öpüşüyordun!"
"Ne?" dedi Savaş. Olan en çok ona olacaktı...
"Savaş, hiçbir şey göründüğü gibi değil, anlatacağım." diye yatıştırmaya çalıştı Sasha. Ben bağırmaya devam ediyordum.
"Sen karnımda ikimizin çocuğu varken beni en yakın arkadaşımla aldatmış adamsın, ben sana artık nasıl güveneyim?" dedim. Cevap vermedi.
"Niye yaptın bunu bana-""Ezgi-"
"Ya da nasıl!" diyerek sözünü kestim Evgin'in. Birkaç adım ötede olan Savaş'a yaklaşıp aynı onların yaptığı gibi dudağına yapıştım ve Evgin'e döndüm.
"Böyle mi!"
Savaş şoktan sesini çıkaramazken Evgin de ben de ağlıyorduk."Kendimde değildim, hatırlamıyorum bile." dedi. "Sen bayıldıktan sonra farkettim ve yaptığımı, o zaman netleşti her şey."
Hiçbir şey diyemedim.
"Bilerek yapmadım...""Karşılık verdin..."
"Vermek istemedim..." diyerek beni kollarının arasına aldı.
"Sana bir şey olmasından çok korkuyorum..." dedim çaresizce. "Deliler gibi korkuyorum senin için. Hem kızgınım, hem de çoktan affettim..."
Ertesi gün...
Gece olmuştu, Evgin sabah taburcu olmuştu. Aynı evde, aynı odada, aynı yataktaydık ama ikimizde birbirimize arkamızı dönmüştük."İlaçlarını içtin mi?" diye sordum hareket etmeden. O da bana dönmeden cevap verdi.
"Evet." dedi. "Merak etme."
"Tamam." dedim kısa keserek. "İyi geceler."
"Sanada."
Sabah erkenden kalkıp hastaneye gitmek için hazırlanmaya başladım. Hapşırmam ve öksürmem Evgin'in dikkatini çekti.
"Ne oldu, hasta mısın?" dedi meraklanarak. Dünkü olayı unutamadığım için soğuk davranmaya devam ettim.
"Bir şeyim yok, iyiyim."
Yalan söylediğimi ikimizde biliyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Hayatlar
General FictionSavaş ve Barış "Türkiye'nin En Zenginleri" olarak bilinirler. Sonradan tanıdığı kardeşleri Cemre, aileye ayak uydurmakta biraz zorlanmış olsada eskisi kadar yabancılık çekmiyordur. Yaşadıkları bazı problemler sebebiyle son zamanlarda gündemden düşme...