Çocuk (Kayıp Hayatlar 2) 3. Bölüm: Felaket.

30 4 71
                                    

Tam Evgin'i ararken alt kattan büyük bir patlama sesi geldi. Herkes çığlık çığlığa koşmaya başladı, ben olduğum yerde öylece kaldım. Telefon elimden düştü, şiddetli bir sarsıntı vardı. Etraftakiler çığlık atarak yangın merdivenine koşuyorlardı.

"Ezgi!"
Sasha arkamdan bana bağırınca ona döndüm. Elleri titriyordu.

"Sasha, kaç kurtar kendini! Ben aşağı ineceğim!"

"Hayır! Benimle geliyorsun!"

"Bırak beni!" dedim ve geri çekildim.

"Yangın var, kazan dairesinde bomba patlamış, yangın kadın doğuma sıçramış!"
Biraz uzakta olan hemşirenin bağırmasıyla Sasha'yla birbirimize baktık.

"Sasha..." dedim. Koşmaya çalışırken Sasha beni tuttu. "Sasha içeride bir sürü hamile kadın var! İzin veremem!"
Ben ağlarken etraftakiler bunu farkedip bana bakmaya başladılar.

"Çok tehlikeli! Bebeğini düşün!" dedi Sasha.

"Onların da bebeği var!" dedim. "Git buradan, acile git!"
Bir elim karnımda diğer elim merdivenin tırabzanındaydı. Hızlıca aşağı indim, çığlık ve bağırışlardan başka bir şey duymuyordum.

"İçeride biri kaldı mı?" diye sordum hastane polisine.

"Bilmiyoruz, büyük ihtimalle hayır. Çoğunu çıkarttık." dedi ve diğer polisle konuşmaya devam etti.

"Anne!"
Bir çocuğun bağırışını duydum içeriden. Ağlıyordu.

"Ben içeri giriyorum!" dedim ve alevlerin arasına girdim. Polisler her ne kadar arkamdan seslenselerde beni durduramayacaklardı.

"Doktor içeride! Kadın doğumda bir doktor var!" dedi polis telsize.

"Anne, uyan!" diye bağırdı bir kez daha küçük çocuk. Sesi gittikçe yakınlaşıyor ama alevler daha da çoğalıyordu. Dumanlar yüzünden öksürmeye başladım ama onları bulmuştum.

"Buldum!" diyerek onlara koştum. "Adın ne?"

"Mutlu." dedi küçük kız ağlayarak. Annesi yerde yatıyordu, hamileydi...

"Anneni kurtaracağız, tamam mı?" dedim ve kontrol etmeye başladım. "Nefes, nefes almıyor!"
Kızın annesine kalp masajı yaparken yanık yerlerine de bakıyordum.
"Kolunda dördüncü derece yanık var, tüm vücut bölgesinde iki ve üçüncü derece yanık var."

"Anne..."
Kızın sesinden bilincini yavaş yavaş kaybettiğini anladım. Ona döndüğümde öksürmeye devam ediyordu.

"Mutlu, iyi misin?"
Beni duymuyordu, gözleri kapanmaya başlamıştı.
"Bana bak, bana bak!" dedim. "Sakın uyuma, annenle konuş, tamam mı?"

"Tamam..." dedi. Biraz olsun kendine gelmişti. Benim de nefesim daralıyordu. Öksürürken karnımın acıdığını hissettim ama önemsemedim. Benden daha kötü halde olan biri daha vardı.
"Düzeliyor, nabzı yavaş ama var!" dedim mutlulukla fakat bu uzun sürmedi. Bir sarsıntı daha oldu. Sanırım yangın, hastane odalarındaki oksijen tüpünü patlatmıştı.

"Hayır, hayır!" diye bağırdım ağlayarak. Kızın çığlıklarını duyunca ona sarıldım ve sakinleştirmeye çalıştım.
"Şşş... Çıkacağız buradan. Sen büyüyünce ne olmak istiyorsun?"

"Doktor!" dedi küçük kız ağlayarak.

"Tamam, şimdi şöyle hayal et, doktor olmuşsun gibi."
Dikkatini daha da dağıtmak için doktor önlüğümü çıkarıp omuzlarına attım.
"Bak, benim gibi. Doktor olmuşsun. Şimdi annen biraz hasta, onu kurtaracaksın. Annene yaklaş ve nefesini dinle, eğer bir terslik olursa bana seslen."

Kayıp HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin