Yazardan:
Yağmurlu bir yaz günü akşamı... Yesariler keyifli, mutlu ve huzurlu bir gün geçiriyorlar.Girişinde büyükçe bir bahçesi olan, bir patika gibi evin kapısına uzanan kısa bir yol. Arka bahçesinde büyükçe bir havuz.
Ve istemeyeceğiniz kadar büyük bir ev. Modern ve beş katlı bir villa. Burada, yakında üç kişi olacak bir aile yaşıyor. Evgin Yesari ve Ezgi Yesari. Bu soyada sahip olan kişiler, itaat edilecek bir özelliğe sahipler. Yesariler soyadıyla hitap edilecek kadar önemli bir yerdeler.
Ezgi Yesari, yatak odasında. Camdan dışarıya bakıp uçan kuşları izliyor. İki eli de şişmiş olan karnında. Mutlu. Huzurlu. Güvende...
Birden anıları canlandı gözünde. İyi olmayan anılar. Bir daha yaşamak istemeyeceği anlar.Bu hayattaki tek aşkının gözlerinin önünde vurulması. Ezgi Yesari'yi, ve karnındaki kızını korumak isteyen, canını feda eden bir baba. Ailesinde kalan boşlukları dolduramadan yeni bir aile kuran bir baba. Sevgi görmeyen fakat çocuğuna ve çocuklarına, hayatta kimsenin veremeyeceği kadar sevgi verecek olan bir baba.
Dolan gözlerini umursamadan dışarıyı izlemeye devam etti Ezgi Yesari. Evgin Yesari karısına yavaşça yaklaştı ve ona arkasından sarıldı. Evgin Yesari, ellerini Ezgi Yesari'nin karnına koydu. Ezgi Yesari de karnındaki ellerin üstüne koydu yavaşça ellerini. İkisi de gülümsemeye devam ediyordu.
Bu sefer Evgin Yesari'nin aklına geldi anılar. Karısının bir ay komada kaldığını, kaçırıldığını, kaç kere yaralandığını ve ettikleri kavgalar geldi gözünün önüne.
İkisinin de umudu bebeklerindeydi artık. Onları iyileştirebilecek biri varsa o da çocuklarıydı."Ya sana bir şey olsaydı?" dediler aynı anda. Aynı anda...
Bakamadılar birbirlerinin yüzlerine. Çok şey vardı söylenecek...
Karnına saplanan sancıyla duraksadı Ezgi Yesari. Bu sancılar son günlerde daha da sıklaşmaya başlamıştı. Her ne kadar Evgin'e belli etmemek için dirense de, Evgin Yesari hemen anlamıştı ne olduğunu.
"Gel, otur." dedi Evgin soğukkanlılıkla. Soğukkanlı olması, her ihtimale karşı iyi bir şeydi. Müdahale etmesi gerektiğinde yanlış bir şey yapmayacaktı, telaş etmeden.
"Doktor böyle olabilir demişti. Çok ayakta kalmaman gerekiyor.""Haklısın." dedi Ezgi zar zor oturduktan sonra. Evgin'in elini tuttu.
"Geçti mi?"
"Daha iyi." dedi Ezgi başını sallayarak.
"Yat, uyu istiyorsan biraz. Yorgun görünüyorsun." dedi Evgin.
"Giren sancılar beni yıpratıyor." dedi Ezgi.
Evgin Yesari, karısına yardım ederek onu yatırdı.
"Evgin," diyerek onu durdurdu Ezgi. "Yanımda kalır mısın?"
"Tabi." dedi Evgin gülerek.
Evgin Yesari, karısının yanına yavaşça yattı. Ezgi Yesari'ye bakmaya başladı. Öyle masumdu ki... Öyle tatlıydı ki... Hamilelik çok yakışmıştı ona.
Ezgi'den:
Hastaneye kontrole gitmiştim ve mutlulukla çıkmıştım Zerya'nın odasından. Her şey yolundaydı.Sasha gülümseyerek yanıma geldi.
"N'aber?"
"İyi, kontrolden çıktım şimdi, sen?" dedim gülümseyerek. Evgin'le çok fazla vakit geçirdiğimden diğerlerini uzun zamandır görmüyordum.
"İyi bende. Bebiş büyüyor?" dedi gülerek ve karnımı okşayarak.
"Daha ne kadar büyüyecek? Ben kilo alıyorum!" dedim gülerek.
"Alacaksın tabi. İlk ayları hatırlasana, ne kadar zayıftın."
"Ben bir Evgin'i arayayım, merak etti o da kızımızı." dedim ve telefonu elime aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Hayatlar
Fiksi UmumSavaş ve Barış "Türkiye'nin En Zenginleri" olarak bilinirler. Sonradan tanıdığı kardeşleri Cemre, aileye ayak uydurmakta biraz zorlanmış olsada eskisi kadar yabancılık çekmiyordur. Yaşadıkları bazı problemler sebebiyle son zamanlarda gündemden düşme...