Çocuk (Kayıp Hayatlar 2) 30. Bölüm: Hayal.

8 1 0
                                    

Evgin'e mutlu haberi söyledikten sonra hep yaptığımız gibi koltukta yan yana oturup hayal kurmaya başlamıştık.

"Hatırlıyor musun..." dedim konuyu dağıtarak. "Alyona'ya hamileyken bu haberi sana ben vermemiştim..."

"Hatırlıyorum." dedi Evgin ve gözleri sanki eski anıları hatırlamış gibi uzaklara daldı.

"Aynı böyle emzik almıştım..." dedim. "Sana verecektim ama... Koma-"

"Şş..." dedi elimi sımsıkı tutarak. "Bunları hatırlamanın bir anlamı yok..."

"Korktum Evgin." dedim başımı omzuna yaslayarak. "Çok korktum, yapamam sandım."

Başımı kaldırıp gözlerine baktım.

"Sen varken yapamayacağım şey yokmuş..." dediğimde birbirimize sarıldık.

Evgin'in eli karnımdaydı.

"Bunu anlamana sevindim." dedi yüzünde buruk bir ifade varken. "Bizim yapamayacağımız hiçbir şey yok."

Evgin'in üstüne sinen sigara kokusu, parfümüyle harmanlanıp burnuma geliyordu.

Kokusunu bile özlemiştim.

Ertesi gün...
Gece birbirimize sarılarak uykuya dalmış ve sabah da aynı şekildeydik. Ben sağ tarafa doğru yan yatmıştım ve Evgin de bana arkamdan sarılmıştı.

Uyumadan önce Evgin'in karnımı okşadığını hatırlıyordum.

Günler sonra, hatta çok günler sonra, ilk defa sıcak yatağımızda birlikte yatıp uyumuştuk.

Kasım ayının son günleriydi ve bugün Öğretmenler Günü'ydü.

Muhtemelen bu Evgin'in pek umurunda olmayacaktı çünkü artık okulda çalışmıyordu.

Yavaşça doğrulurken Evgin'i uyandırmamaya özen gösteriyordum.

Yataktan kalktığımda saatime baktım, neredeyse öğlene geliyordu. Hamile olduğum için bu kadar uyumam normaldi fakat Evgin...

Tereddütle Evgin'i izlemeye başladım. Şimdiye kadar uyanması gerekiyordu.

Hızlıca odamızın içinde olan giyinme yerimize girdim ve içinde sarı ışıkları yanan, şeffaf camlı ve oldukça büyük olan Evgin'in gardırobunu açtım ve dün giydiği ceketinin ceplerini aramaya başladım.

Aradığım şeyi bulduğumda duraksadım.

İnsomnia ilacı.

İlaca bakarak yatağımızın kenarına geldiğimde gözlerim dolmuştu.

Evgin'in insomnia hastalığı, büyük ihtimalle Alyona kaçırıldıktan sonra yeniden başlamıştı.

"Neden söylemedin bana?" diye fısıldadım kendi kendime. Bir yandan da uyuyan Evgin'i izliyordum.

Uyuyordu belki ama çok yorgun gözüküyordu.

Yaklaşık bir saat geçmişti ve ben aşermemle beraber mutfakta yiyecek bir şeyler hazırlıyordum.

Birinin belimi kavrayıp arkamdan sarılmasıyla Evgin'in uyandığını anladım.

Gözlerimi kapatıp yavaşça gülümsedim. Evgin'in belimi kavrayan koluna nazikçe dokundum.

"Bana söylemeliydin." dedim gözlerimi açıp gülüşüm yüzümden yok olurken.

Evgin kaşlarını çatıp anlamayarak bana baktığında göz göze geldik.

"Neyi?"

"Uyuyamadığını..." dedim buruk bir ifadeyle.

Nereden anlamış olabileceğimi düşünüp yeniden bana baktı.

"Beni de kafana takmanı istemedim."

"Bilseydim seni üzmezdim." derken gözlerim doldu. "Özür dilerim..."

"Önemli değil..." dedi ve gözlerimden akan yaşları sildi. "Ağlama ama..."

"Tamam..." dedim sakinleşmeye çalışarak.

Her şeye ağlıyordum.

Saatler geçmişti. Evgin, Alyona'nın odasında ona bakarken; ben de gizlice onları izliyordum.

Evgin, Alyona'yı beşiğine bırakmıştı. Tam bana dönecekken ona arkasından sarıldım ve güldüm.

"Öğretmenler günün kutlu olsun!" dedim sevinçle.

Gülüşünü duyuyordum.

"Artık öğretmen değilim ki..." dedi hüzünle tebessüm ederek ve bana dönerek.

"Olsun... Sen bana aşkı öğrettin. Aile olmayı öğrettin..." dedim Alyona'yı gözümle işaret ederek ve karnımı tutarak. "Bana her duyguyu tattırdın. Senin hakkını ödeyemem."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kayıp HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin