Evgin'den:
Ezgi'nin aramasıyla Savaş'ın kaza yaptığını öğrendim ve hemen hastaneye geldim. Cemre ile ameliyathanenin önünde beklerken Sasha koştura koştura yanıma geldi."Evgin, ne olur iyi de!" diye yalvardı ağlayarak.
"Ezgi yanında, merak etme."
Ezgi'nin ameliyathaneden çıkmasıyla Barış, Büge ve Fırat'ın gelmesi bir oldu.
"Abim nasıl?" diye sordu Cemre.
"Maalesef... Savaş'ın karaciğeri fena halde hasar görmüş."
"Ölecek mi?"
Sasha sağlıklı düşünemediği için böyle umutsuzca bir soru sordu. Ezgi onu omuzlarından tuttu ve teselli etti.
"En kısa zamanda karaciğer nakli yapmamız lazım."
Herkesin gözü Barış'a döndü.
"Ancak kötü bir haberim var ki, Barış donör olamaz."
"Neden?" dedi Sasha. Herkes oldukça meraklı bakıyordu.
"Barış donör olamaz çünkü karaciğer yetmezliği var."
"Ama ben iyileştim!"
"Hâlâ çeşitli ilaçlar kullanıyorsun Barış." diye cevapladı Ezgi.
"Ben vereyim, ben canımı bile veririm!"
Sasha ağlayarak Ezgi'ye yalvarıyordu.
"Hepinize test yapmam gerekiyor."
"Bu çok mu zor bulunan bir şey?" diye ortaya bir soru daha ekledi Büge. Ezgi başını aşağı yukarı sallayınca Sasha yere çöküp yine ağlamaya başladı.
Ezgi dakikalar içinde söylediği gibi hepimize test yapıp sonuçları söylemek için laboratuvardan çıktı."Ben verebiliyor muyum?" diye sordu Sasha Ezgi'yi görür görmez.
"Sen veremiyorsun ama verebilen biri var."
Birbirimize baktık ve daha fazla vakit kaybetmeden sordum.
"Kim?"
Gülümseyerek bana baktı.
"Sensin."
Herkes çığlık çığlığa sevinirken Ezgi'yi kucağıma alıp birkaç tur etrafımda döndürdüm.
"Seni birazdan ameliyathaneye alacağım. İşlemleri başlatmam lazım."
Ezgi'den:
Ameliyathaneden çıkarken yüzümde buruk bir gülümseme vardı çünkü Savaş'ın ameliyatında küçük bir sorun olmuştu. Çıkar çıkmaz ilk Sasha yanıma koştu."Hocam, iyiler değil mi?"
"İkiside iyi, merak etme."
"Ne zaman uyanacak, hemen görebilir miyim?" dediğinde başımı öne eğdim.
"Cevap versene." dedi Sasha endişeli bir şekilde. Sasha'nın arkasında duran Barış'a bakakaldım ve sakince ne olduğunu söyledim.
"Ameliyat esnasında bir problem oldu..." dedim sakince. Beni dikkatle dinlemeye devam ediyorlardı.
"Sonra?"
"Bu yüzden... Geçici bir komaya girdiğini düşünüyorum."
"Koma mı?" diye sordu Barış. Başımı sallamakla yetindim.
"Senin yüzünden." diye mırıldandı Sasha.
"Ne?" dedim sorgularcasına.
"Senin yüzünden!" diye tekrarlayarak bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Hayatlar
Ficção GeralSavaş ve Barış "Türkiye'nin En Zenginleri" olarak bilinirler. Sonradan tanıdığı kardeşleri Cemre, aileye ayak uydurmakta biraz zorlanmış olsada eskisi kadar yabancılık çekmiyordur. Yaşadıkları bazı problemler sebebiyle son zamanlarda gündemden düşme...