Ezgi'nin odasından çıkıp koridora yürümeye başladım. Sinirle olmayacak şeyler söylemiş ve onu çok üzmüştüm.
"Bir kahve alabilir miyim?" dedim kafeteryaya gelince. Etrafa göz gezdirirken Savaş'ın da burada olduğunu farkettim ama yanında biri daha vardı. Daha dikkatli bakınca onun Zerya olduğunu anladım. Uzaktan onları izlemeye başladım. Karşılıklı oturup bir şeyler anlatıyorlardı.
"Kahve kalsın." dedim ve kafeteryadan çıktım. Hem Ezgi'ye hem Savaş'a sinirliydim. Önüme bakmadan dikkatsizce yürürken koridorda Evgin'le çarpıştık."Sasha," dedi. "Sinirli gibisin, ne oldu?"
Bir şey diyemeden ona sarıldım. Bir an Evgin'i Savaş'tan daha yakın hissettim kendime. Beni görür görmez sinirli olduğumu anlaması, ne olduğunu sorması..."Savaş'a sinirlendim biraz..." dedim. "Bir de Ezgi'ye."
"Neden?"
"Senin hakkında hâlâ aynı şeyi düşünüyor." dedim gözlerine bakarak. "Ben ona tabi bir şeyler dedim ama, onu biraz üzdüm sanırım."
"Yapacak bir şey yok, çok hassas." dedi.
Akşam olunca hava almak için terasa çıktım. Evgin terasın kenarında içki ve sigara içiyordu.
"Yasak olduğunu biliyorsun, değil mi?" dedim yanına geldikten sonra.
"Bu saatten sonra yasak olsa ne olur, olmasa ne olur..." dedi yüzüme bakmadan.
"Bu şekilde iyileşemezsin-"
"Umrumda değil."
"Peki, o zaman biraz da bana ver." dedim elindeki şişeyi aldıktan sonra. Orada dertleştik, tartıştık, hatta ağladık. Birkaç saat geçip gitmişti bile, ikimizde kendimize değildik.
Ezgi'den:
Uzun uzun düşündüm Sasha'nın söylediklerini. Evgin'le barışmaya karar verdim. Yavaşça doğruldum ve serumu çıkarıp yataktan kalktım. Uzun zamandır ayakta durmadığım için bacaklarım uyuşmuştu. İlk adımı atacağım sırada dengemi kaybedip yere düştüm. Aklıma gelen ilk şey bebeğim oldu. Yatağın kenarından tutunup ayağa kalkınca midem bulanmaya başladı.
Serumu geri takıp serum askısını yanıma aldım ve odadan çıkıp yürümeye başladım. Evgin'in nerede olduğunu tahmin edebiliyordum bu yüzden hastanenin terasına gidiyordum.
Cam kapıyı itip terasa çıkınca karşımda gördüğüm şeyle şok oldum. Sasha ve Evgin öpüşüyordu.
Evgin'le olan bir anımız gözümün önünden geçti o an, üç yıl önce...O zamanlar sevgiliydik. Bir gün akşam caddede yürüyorduk, ışıklar o kadar güzel aydınlatıyordu ki ortamı, hep akşam olsun isterdim. Elimde bir tane gül vardı, bir yere oturduk. Burası günün her saati kalabalık olurdu.
"Ne güzel aydınlatmışlar burayı, değil mi?" dedim.
"Bence sen aydınlatıyorsun burayı."
Gözlerine bakıp gülümsedim."Sen yanındayken, herkes aydınlatır etrafı." dedim. "Yeter ki sen ol yani..."
"Söylemenin vakti geldi sanırım." dedi gülümseyerek. Ayağa kalktı ve yanıma geldi ve ellerimden tuttu.
"N-neyi?"
"Tanıştığımız anı hatırlıyorsun, değil mi sevgilim?" dedi.
"Evet..." dedim heyecanla.
"Ben o gün sana karşı çok şey hissettim. Annem ve babamdan sonra hiç mutlu olmayacağımı sanmıştım oysaki."
"Ama..."
"Aramıza kimse girmesin, olur mu?"
Başımı aşağı yukarı salladım. O an rüyada gibiydim...
Önümde diz çöktü ve elindeki küçük kutuyu açtı. İçinde tam benim hayal ettiğim gibi bir yüzük vardı.
"Benimle evlenir misin Ezgi?"
Heyecandan Türkçe'yi unutacak haldeydim."Evet!" diye bağırdım. Etraftakiler bizi alkışlarken Evgin bana yüzüğü taktı.
Ona sarıldığımda yalnız olmadığımı hissetmiştim bu hayatta. Şimdi ise yüzüğüm onda...
İnanmak istemedim. Uzun uzun baktım, gözerimi defalarca kırptım. Nefes alıp verişim hızlandı. Benim orada olduğumu fark etmemişlerdi, hâlâ devam ediyorlardı. Sasha Evgin'in yüzünü ellerinin arasına almış, Evgin Sasha'yı belinden kavramıştı. Karnıma dokundum ve bunların gerçek olmamasını diledim. Geriye küçük birkaç adım attım. Ağlamaya başladım. Yapabildiğim tek şey ağlamaktı. Zamanı geri alamayacaktım...
Etraf bulanıklaşmaya ve kulağım çınlamaya başladı. Dengemi kaybedip yere düştüğümde başımı çarptığımı ve Sasha'yla Evgin'in yanıma koştuğunu hatırlıyorum. Ama artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Hayatlar
Ficção GeralSavaş ve Barış "Türkiye'nin En Zenginleri" olarak bilinirler. Sonradan tanıdığı kardeşleri Cemre, aileye ayak uydurmakta biraz zorlanmış olsada eskisi kadar yabancılık çekmiyordur. Yaşadıkları bazı problemler sebebiyle son zamanlarda gündemden düşme...