8. Bölüm: Son söz.

36 7 13
                                    

Ezgi'den:
Elimdeki dikişleri çıkarmaya başladım acilin kapısından girdikten sonra. Evgin'e hiçbir şey anlatamamıştım.

"Ne yapıyorsun burada?"
Sasha'nın sesiyle irkildim. Ona döndüm ve ters ters bakmaya başladım.

"Görmüyor musun?" dedim öfkeyle.

"Görüyorum." diye cevap verdi sakince. "Bir süre daha durması gerekiyordu.

"İşimi yapamıyorum." diye söylendim yüzüne bakmadan.

"İzin almadın mı zaten?"

"Ah!" diye bağırdım aniden. Canım yanmıştı.

"Acımaması gerekiyordu." diyerek bana yaklaştı. "İyi misin?"

"Yok bir şey." diyerek geçiştirdim. Elimi geri çektiğimde Sasha sinirlenerek bana bağırdı:

"Benden kaçamayacağını biliyorsun. Sinirler zarar görmüş olabilir. Bakmam lazım."

"Biliyorum, doktorum ben." dedim yüzüne bakmadan.

"Sizin doktorluk numaralarınız bana sökmez hocam. Doğru düzgün otur şuraya, ben bakacağım." dediğine gülmemek için kendimi zor tuttum.

"Evgin'e neden böyle bir şey dedin?" diye sordum sessizliği bozarak.

"Ne demişim?"

"Rol yapma şimdi, ikimizde biliyoruz."

"Yalan söyleyecek halim yoktu, en azından amcanı öldürdüğünü söylemedim." dedi tehdit eder gibi.

"Bir zahmet orasını bana bırak." dediğimde elimde hissettiğim acıyla kendimi tutamayıp bağırdım.

"Bu böyle dikişle olmaz, Zerya'ya gidiyoruz." deyip beni kolumdan tuttu ve peşinden sürüklemeye başladı.

"Sasha, bende doktorum."

"Terzi kendi söküğünü dikemez, öyle değil mi? Sende kendi elini dikemezsin."
Yine sinir bozucu ses tonuyla konuşmaya başlamıştı. Kızmak yerine gülmeyi seçtim.

"Sinirler zarar görmüş." dedi Zerya odasına girip derdimi anlattıktan sonra.

"Bak, ben dedim sana. Nasıl olduğunu bile doğru düzgün anlatmadın."
Sasha söylenirken ona göz devirip Zerya'ya döndüm.

"Ama his kaybı yaşamadım?" dedim kaşlarımı çatarak.

"O zaman şanslısın," dedi ciddi bir ifadeyle. "Kesik çok derin. Nasıl oldu bu?"

"Bilmiyorum." diye dürüstçe cevap verdim. "Daha doğrusu hatırlamıyorum."
Aniden odaya bir hemşire girdi.

"Ezgi Hocam, komadaki hastanız biraz önce uyandı!" dediğinde ayağa kalktım ve Sasha'yla göz göze geldim.

"Zerya, en kısa sürede tekrar yanına geleceğim, görüşürüz!"
O cevap vermeden koşarak gittim ama güldüğünü duydum. Yoğun bakıma girdiğimide Savaş kendine gelmişti.

"Ne oldu?" diye sorgulamaya başladı Savaş. Anlatmaya başladım:

"Trafik kazası geçirdin ve komaya girdin. Şu an iyisin." dedim elini tutarak.

"Sasha nerede?" diye sordu konuşmakta zorlanırken.

"Herkes dışarıda, hiç ayrılmadılar yanından." diyerek gülümsedim.

"Sasha buraya gelebilir mi?" dedi etrafındaki şeyleri incelerken. Yoğun bakımda olduğunu farketmesi çok uzun sürmedi.

"Tabii ki." diyerek gülümsedim. Yavaşça elini bıraktım ve kapıya yöneldim. Kartı ekrana gösterdikten sonra otomatik kapı açıldı ve Sasha ne yapacağını şaşırarak kollarımdan tuttu.

Kayıp HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin