Bir hafta sonra... (Düğün günü)
Bebeğimiz sekiz aylık olmuştu. Doğuma çok az kalmıştı. Gün geçtikçe heyecanımız artıyordu Evgin'le.
Evgin'in uyandığını hâlâ kimseye söylememiştik. Sasha izin aldığından hastaneye gitmiyordu. Diğerleri de düğün yaklaştığı için vakit bulamamıştı. Seda ve ben de fırsat bulunca onları oyalıyorduk. Böylece Evgin'in orada olmadığını fark etmiyorlardı. Her gün Seda'yı arıyor ve sürprizin bozulmaması için onu tembihliyordum.
Boy aynasında yan dönmüş karnıma bakarken Evgin odaya girdi."Aşkım, bu elbise bana oldu mu?" dedim. "Güzel olmadı sanki?"
Evgin yanıma geldi ve bana arkamdan sarıldı."Sen her halinle çok güzelsin." dedi.
"Gerçekten mi?" dedim gülümseyerek.
"Gerçekten." dedi bana aynadan bakarak. "Düğünümüzü hatırlıyor musun?"
"Her şeyi unuturum ama seninle olan hiçbir anımızı unutmam." dedim gülümseyerek. "Ne kadar heyecanlıydık, değil mi?"
"Fırat ve Cemre de öyle hissediyorlar." dedi. "Beni görünce çok şaşıracaklar."
"Aşkım," dedim. "Uzun zaman sonra herkes mutlu olacak, değil mi?"
"Tabii ki." dedi. "Biz de bir aile değil miyiz?"
"Öyle ama... Kötü bir şey olursa?"
"Olmayacak." dedi Evgin gülümseyerek. "Hadi, geç kalmayalım."
Yaklaşık bir saat geçmişti. Nikah Cemre ve Fırat'ın evinde yapılacaktı. Villa büyük olduğundan düğünü burada yapacaktık. Cemrelerin evine gelmiştik. Evgin içeri girmemişti. Onlara sürpriz yapacaktık.
Gülümseyerek kapıdan içeri girdiğimde Fırat koştura koştura yanıma geldi."Ezgi, hoş geldin." dedi telaşlı bir şekilde.
"Hoş buldum da, ne oldu?" dedim.
"Benim nikah şahidim Evgin olacaktı." dedi. Bunu biliyordum ama bilmiyormuş gibi yaptım.
"Aa..." dedim şaşırmış numarası yaparak. "Ne olacak şimdi?"
"Bilmiyorum..." dedi başını sallayarak.
"Tamam, sen merak etme." dedim. "Ben halledeceğim."
"Nasıl?" diye sordu. Ben cevap veremeden Büge ve Sasha gelmişti.
"Biz geldik!" diye seslendi Sasha.
"Hoş geldiniz." dedi Fırat.
"Büge," dedim ve ona sarılarak kulağına fısıldadım. "Nasıl oldun?"
"Daha iyiyim." dedi Büge fısıldayarak.
"Bugün herkese söyleyeceksin, tamam mı? Anlaştığımız gibi."
"Anlaştığımız gibi..." dedi endişeyle.
"Ne oldu?" diye sordum.
"Korkuyorum." dedi. "Ya Barış benden ayrılırsa-"
"Öyle bir şey olmayacak, güven bana." dedim ve sesli konuşmaya başladım. "Bugün sizi sevindirecek bir şey yapacağım."
"Ne?" dedi Sasha merakla.
"Sürpriz." dedim omuz silkerek.
Bir süre sessizlik oldu."Ee, gelinimiz nerede?" diye sordu Sasha mutlulukla. Yerinde duramıyordu.
"İleride, sağdaki odada." dedi Fırat gülümseyerek. Sasha koşarak giderken Büge ve ben de arkasından gitmeye başladık.
Yaklaşık yarım saat sonra herkes hazırdı ve evin büyük salonundaydı. Evgin daha gelmemişti.
Üstümde siyah bir elbise vardı. Saçımı at kuyruğu yapmıştım.
Nikah memuru gelmeden önce Fırat ve Cemre kol kola yanımıza geldiler. Hep birlikte alkışlamaya başladık."Çok güzel olmuşsunuz." dedi Cemre; Büge, Sasha, Seda ve bana bakarak. Biz Cemre'den sonra hazırlanmıştık.
"Sende..." dedim gülümseyerek ve Cemre'nin elini tutarak. Mutluluktan gözlerim dolmuştu.
"Kız, ağlama." dedi Seda. "Bugün en mutlu günümüz."
"Keşke Evgin de burada olsaydı..." dedi Savaş üzülerek. Herkes ona döndü ve yüzleri düştü.
"Keşke..." dedi Barış.
"Olmadığını kim söyledi?" dedi Seda. O an gülümsedim. Evgin yanımıza geldi. Seda, Evgin ve ben aynı anda bağırdık.
"Sürpriz!"
Herkes şaşkınlıkla baktı ve gülmeye başladı. Evgin yanımıza gelince hepsi ona tek tek sarıldı.
Şoku atlatıp biraz sohbet ettikten sonra nikah memurunun gelmesiyle yerlerimize oturduk. Fırat'ın nikah şahidi Evgin, Cemre'nin ki ben olmuştum."Sayın Cemre Yesari, kimsenin etkisi ve baskısı olmadan Fırat Bulut'la evlenmeyi kabul ediyor musunuz?" dedi nikah memuru.
"Evet!" dedi Cemre heyecanla. Gülerek alkışlamaya başladık.
"Siz, sayın Fırat Bulut, kimsenin etkisi ve baskısı olmadan Cemre Yesari'yle evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"
"Evet!" dedi Fırat. Tekrar alkışlamaya başladık.
"Ezgi Akduman ve Evgin Akduman, sizler de şahitlik ediyor musunuz?"
"Evet!"
"Evet!" dedik Evgin'le aynı anda.
"Bende belediyenin bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum. Mutluluklar dilerim."
Dördümüz de imza attık. Nikah memuru evden ayrılınca müzik açıp dans etmeye başladık.
Bir elim Evgin'in omzundaydı. Onun bir eli de benim belimdeydi. Diğer ellerimiz birleşmişti. Gözlerimizin içine bakarak dans ediyorduk.
İstemsizce gözlerim doldu ve Evgin bunu fark etti."Ne oldu?" dedi Evgin gülümseyerek. Başımı öne eğdim.
"Ne oldu hayatım?" diye sordu Evgin tekrar."Biz, evlendiğimizde... Hiç bu kadar eğlenememiştik." dedim Cemre ve Fırat'a bakarak. "Hep bir şey olacak korkusuyla..."
Kendimi tutamayıp ağlamaya başlayınca Evgin bana sarıldı."Üzülme bir tanem... Üzülme." diyerek teselli etti beni. "Biz de bir daha evleniriz."
"Nasıl?" dedim ona bakarak.
"Böyle işte." dedi Evgin. Fırat ve Cemre'yi işaret etti. "Aynı onlar gibi."
"Olur mu öyle?" diye sordum.
"Olur tabi." diyerek başını salladı Evgin. "Ben senin için her şeyi yaparım."
"Hadi, fotoğraf çekilelim!" diyerek telefonunu çıkardı Sasha. Hepimiz yan yana geldik, yanımda Büge vardı.
"Anlaştığımız gibi." dedim Büge'ye fısıldayarak.
"Tamam..." dedi. Çok heyecanlı gözüküyordu.
"Gülümseyin!" dedi Sasha. Tam fotoğraf çekilecekken Büge'nin dediği şeyle herkes şok oldu. Bu an telefonun kamerasına da yansıdı, fotoğrafta, herkes şaşkın bir mutluluk içerisindeydi...
"Ben hamileyim!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Hayatlar
Ficção GeralSavaş ve Barış "Türkiye'nin En Zenginleri" olarak bilinirler. Sonradan tanıdığı kardeşleri Cemre, aileye ayak uydurmakta biraz zorlanmış olsada eskisi kadar yabancılık çekmiyordur. Yaşadıkları bazı problemler sebebiyle son zamanlarda gündemden düşme...