13. Bölüm: Hamile.

35 6 11
                                    

Öğleden sonra eve geldim ve esnemeye başladım. Günlerdir uykumu alamıyordum.

"Ne konuştunuz Sasha'yla?"
Telefonda konuştuğumuzu duymuş muydu? İyiki ne konuşacağımızı söylememiştim.

"Hiç. Havadan sudan."

"Apar topar çıktığına göre önemli bir şey."
Sesinden anlamıştım bana bozulduğunu. Ama o an ne cevap verebilirdim ki? Ya gerçekleri öğrendiğinde beni gerçekten istemezse?

"Anlatırım sonra..."
Mutfağa girdiğimde buzdolabını açtım ve gördüğüm ilk şeyi yemeye başladım. Hastanede de hiçbir şey yememiştim.
Evgin kahve bardağını bırakmaya geldiğinde bana şok içinde baktı.

"Ne yiyorsun?"

"Zeytin işte." diye cevap verdim.

"İyide sen yeşil zeytin sevmezsin ki."
Neyi sevip sevmediğimi benden daha iyi biliyordu.

"Sevmez miydim?"
Başını yukarı aşağı salladı.
"Allah Allah... Neyse, artık seviyorum işte."

"Sen bilirsin..." dedi ve yukarı çıktı. Merdivenlerdeyken bana bakmaya devam etmişti.
Bu komik anımızdan sonra bana tekrar darıldığını hissettim. Keşke her şeyi anlatabilsem...
Akşam olmuştu ve ben televizyon izlerken neredeyse evdeki bütün yiyecekleri bitirmiştim.
Banyoda yatmaya hazırlanırken kilo aldığımı farkettim.

"İki saatte de kilo alınmaz ki..." dedim ve ağlamaya başladım. Kendimi teselli ederek sakinleştim. Neredeyse sürekli ağladığım için yanımda peçete dolaştırıyordum.
Evgin ile aynı anda yatak odasına girdik.

"Sence kilo almış mıyım?" diye soruverdim.

"Hayır, niye ki?"

"Yalan söylemiyorsun, değil mi?"
Belki de bana öyle gelmiştir.

"Söylemiyorum, ama ne olursa olsun çok güzelsin." dedi. Barışmış mıydık?

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten." dedi gülümseyerek. Beni kollarının arasına aldığında yine duygulanmıştım.
"Niye bu kadar ağlıyorsun?" diyerek gözlerimi sildi.

"Bilmiyorum..."

"Her şey üst üste geldi yine, değil mi?"

"Evet..." dedim başımı sallayarak.
Tam bir şey diyecekti ki vazgeçti. Büyük ihtimalle boşanma konusunu açacaktı.

"Yatalım hadi."

"İyi geceler..." dedim yatakta ona dönerek.

"İyi geceler." dedi gülümseyerek. Bu gece uzun zaman sonra mutlu uyuyacaktım.
Sabah erkenden kalktım acıktığım için. Canım bir şey çekiyordu ama ne olduğunu çözememiştim. Ben bir kavanoz balı kaşıklarken Evgin çalışma odasındaydı, uyandığımı görmemişti.

Yaklaşık on beş dakika geçtiğinde hem bir ekmeği hem de bütün balı bitirmiştim. Buna şaşırmamla öğürmem bir oldu. Ne kadar hızlı koştuğumu kendimi klozetin önünde bulunca anladım. Olabildiğinde sessiz davranmaya çalıştım onun duymaması için. Sabahın köründe kalkar kalkmaz bu kadar bal yiyince böyle olur tabi...

Tam kapıyı açacakken yine öğürdüm ve kusmaya başladım. İkinci kez elimi yüzümü yıkadım. Aynada kendime baktığımda önceden bol gelen tişörtümün şimdi bana tam olması dikkatimi çekti. Yemek de mi yemeyeceğim ben?
Gözlerim dolduğunda aklıma Evgin'in "Ne olursa olsun çok güzelsin." dediği geldi. Tebessüm ettikten sonra banyodan çıktım.
Sasha'ya gideceğim için hazırlanırken üstüme giydiğim elbisenin bana yakışmadığını farkettim. Bunu giyemeyecek kadar ne yemiş olabilirdim ki?

Kayıp HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin