Bölüm 33 | 9981047

41 4 9
                                    

Kapının sert bir sesle açılmasıyla girişte kendi aralarında sohbet eden iki kişi doğrudan silah uzatarak bize doğru döndü. Aynı anda üçümüz de önümüzde duran paketlere doğru eğildiğimizde bir silah sesi duyuldu. Gri ile Mavi bana dönüp baktığında size söylemiştim dercesine bir bakış fırlattım.

"Şu anda yakın açıdan müdahale edemiyoruz, Siyah. Silahları kullanmaktan başka çare yok." dedi Gri, açıklama yaparak. Bir şey demediğimi fark edince Mavi'nin hemen arkasından o da ateş açtı. Persona'yı bir iş yerine çevirdiğimiz günden sonra önlem amaçlı hepimiz silah eğitimi almıştık. Ancak bu zamana kadar Gri ve Beyaz'ın aksine hiçbir zaman kullanma gereği duymamıştım. Adamların ikisini de bacak ve kol olmak üzere yaraladıklarında Mavi hemen çıkmamız için el işareti yaptı.

"Şimdi hepsi üşüşecek başımıza." dediğinde Gri ile ikisi koşar adım önden ilerlediler. Doğruca yukarıya uzanan merdivenleri tırmanıp üst kata çıktığımızda sağa doğru uzanan bir koridora saptık. Sağlı sollu bir sürü oda vardı. Odaların birinden savunmasız bir şekilde çıkan adam, Gri'nin bedenine toslayınca Gri, doğrudan kollarından tutup adamı kendisine doğru çekti ve bir kafa attı. Sevinç dolu bir kahkaha attığında odaya girip adamın üstüne çullandığını fark ettim. Koridorda dikilip öylece odadaki Gri ve adamı izlerken hemen dibimden bir silah sesi daha patladı. Yerimden sıçradım ve Mavi'ye baktım. Gözünü kırpmadan adamı bacağından vurmuştu. Soğukkanlılığına şaşırarak ona baktığımda o benden daha şaşkın görünüyordu.

"Siyah ulu orta yerde, silahsız bir şekilde dikilmeyi bırakır mısın?"

"Bana da bir silah vermeyi akıl etseydiniz böyle olmazdı." dedim burun kıvırarak.

"Geleceğini hesaba katmadım." Gri, odadan çıktığında enerjisini biraz olsun boşaltabilmiş gibiydi.

"Sessizlik oldu. Hiç hoşuma gitmedi." dediğinde Mavi onu başıyla onayladı.

"Evet, temkinli ilerleyelim. Ben solu kontrol edeceğim, sen de sağa bak." dediğinde usta bir tavırla duvarın köşesinden sinsice ilerleyip parmağıyla Gri'ye işaret verdi. Silahsız olduğum için mecburen peşlerinden gidecektim. Gri'nin arkasından yanaşıp onu takip ettiğimde afallayarak arkasını dönüp bana baktı.

"Ne oldu?" dedim. Bakışlarından bir sıcaklık hissetsem de bu his çok sürmedi. Yaklaşık beş saniye içerisinde son zamanlarda bana karşı kullanmaya çok alıştığı o gardını indirdi ve soğuk bir tavırla başını çevirdi. Koridorun sonuna geldiğimizde Mavi sol tarafa doğru ilerledi. Biz de sessizce sağa gittik ve karşımıza çıkan odaları kontrol ettik. Gri odaların birine girdikten sonra bir diğerine onu beklemeden ben girdim ve kontrol ettim. Hemen arkamdan odaya girdiğinde sitem dolu bakışlarla baktı.

"Baya güvenli ilerliyorsun, tebrik ederim."

"Teveccühünüz. Devam edelim." dedim ve odadan çıktım. Gri, bir sapmaya daha geldiğimizde kolumu tuttu ve beni geri çekerek öne doğru uzandı. Hızlı bir bakış atıp geri çekildiğinde arkamızda kalan Mavi'ye bakmaya çalıştı.

"Adamlar burada. Bir kapının önündeler. Mavi'ye haber verir misin?" Sessiz olmaya özen göstererek arkamı döndüm ve koridoru boylu boyunca yürüdüm. Mavi'ye ulaştığımda sorgulayan gözlerle bana baktı.

"Gri desteğe bekliyor. Adamlar orada." dedim neredeyse fısıldayarak konuşarak. Parmağımla gösterdiğim yöne doğru yürüyen Mavi, önden ilerledi. Gri ile aralarında sessizce anlaştıklarında harekete geçmeleri için onları bekledim. Mavi başıyla onay verdiğinde aynı anda başlarını uzatıp ateş açtılar. Ortalığın sakinleşmesini bekleyerek olduğum yerde bekledim. Ara sıra başımı uzatıp güvende olup olmadıklarını anlamaya çalışıyordum. Son bir adam kaldığında Mavi, yüksek bir sesle Gri'ye seslenerek onu durdurdu.

Persona MaskesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin