Persona Maskesi

Bölüm 38 | Avcı Tarihe Gömüldü

Persona'ya girdiğimizde Persona'da tahmin ettiğimden daha az kişiyle karşılaştık. Armağan abi her zamanki gibi bir grubu çalıştırıyordu. Yanlarına uğrayıp çalışmaların nasıl gittiğini sorduğumda Nihan'ın dediği gibi Armağan abi de son zamanlarda yaşanan olayların tedirginlik yarattığını ve bu yüzden çalışmalara daha az kişinin geldiğini söyledi. Akşama toplantı yapacağımızı ve her şeyin yoluna gireceğini söyleyerek prova odasından çıktım.

Çalışanımız Yunus'a akşama toplantı olacağını mesajla herkese iletmesini rica ettikten sonra Eren'e Mavi, Gri, Beyaz ve benim ofis odasında olacağımızı ve kimsenin yanımıza uğramamasını söyledim. Dördümüz ofise girdiğimizde Mavi'nin polis arkadaşının gelmesini bekliyorduk. Mavi, keyifle odanın içinde gezinip durdu.

"Persona'da olmayı o kadar özledim ki."

"Burası senin de evin, çok normal." dedi Beyaz, elini omzuna koyarak.

"Benim bildiğim evle arasında epey fark var ama... İşleri daha çok Siyah yönetiyor gibi değil mi?"

Başımı salladım.

"Kurucu üyeler olarak hepimiz çalışıyoruz. Son yıllarda ben daha çok Persona'daki işlerin yönetimiyle ilgilendim. Beyaz ve Gri daha çok sahada yer alıyor."

"Siyah sağ olsun bazı görevlerimize veto koyunca kasadaki tutar azaldı." Dedi Gri sitemkâr bir şekilde kendini koltuğa bırakarak. Göz devirdim. Bahsettiği görevlerin içerisinde uyuşturucu, silah, kafası bozuk adamlar, bıçak ve türlü kesici aletler bulunuyordu.

"Toplantıda ne diyeceksin? Deniz ile ilgili konuşacak mıyız?" dedi Beyaz, konuyu değiştirerek.

"Önce muhasebeyle konuşmam gerekiyor ama yanlış değilsem son zamanlardaki görevlerle maddi açıdan normale dönüyor gibiyiz. Maaşlardaki kesintileri gidereceğimizin müjdesini vermeyi planlıyorum. Beyaz'ın başına gelen olayın bir daha yaşanmayacağını, Persona'dan bağımsız gelişen bir şey olduğunu anlatacağım. Deniz'den asla söz etmeyeceğiz. Sonrasında da partiden söz ederiz. Herkesin biraz rahatlamaya ihtiyacı var."

Kapı birkaç kez tıklatıldığında konuşmamız yarıda kaldı. Eren başını hafifçe içeri uzattığında soru sorarcasına ona baktım.

"Fırat isimli biri gelirse söylememi istemiştin. Geldiğinden beri başından ayrılmadım ve aşağıda bekliyor. Gelsin mi?"

"Evet, söyle buraya gelsin." Eren tam arkasını dönüp gidiyordu ki aklıma gelen soruyla onu durdurdum.

"Fırat'ı yalnız bırakmadın değil mi?"

"Hayır, Yunus'la bekliyor."

"Güzel."

Odaya geri girmiştim ki Mavi biraz sert bir hareketle kapıyı kapatıp inanamayan gözlerle bana baktı.

"Bana hala güvenmemeniz kanıma dokunuyor. Gerçekten delireceğim."

Benden önce, Gri araya girdi ve ilk defa zihnimi okumuş gibi benden önce aklımdaki cümleleri döktü.

"Konu sen değilsin, şüphelendiğimiz kişi Fırat ve kendisi polis teşkilatından. Normal karşıla."

"Fırat benim için canını verir. Tanımıyorsunuz ama kendisine güvenebileceğinize garanti veririm."

Gri, gözlerini kısarak ona baktı. Yanlış anlamıyorsam Gri, Mavi'nin bizim dışımızda birine bu denli yakın olmasına kıskanmış ve sinirlenmiş gibiydi. Eren, yanında Fırat ile geri döndüğünde kapıyı açtık ve onu içeri aldık.

"Fırat ne haber? Hoş geldin koçum." Dedi Mavi, doğruca kollarını uzatıp ona sarılarak. Fırat, Mavi'nin sarılışına karşılık verirken bize kuşkulu bakışlar atarak etrafını inceledi.