Bölüm 67 | Kara Delik

36 3 0
                                    

Deniz'i, Alex'i ve Nora'yı yakalayacağımız o büyük sevkiyat nihayet gelmişti. Yarın, Damla görevli olarak bu sevkiyatta yer alacaktı. Tüm bu zaman aralığında Deniz, bir kez olsun okula uğramamıştı. Bizimle hiçbir şekilde irtibat kurmamıştı ve hiçbir yanlış hareketi olmamıştı. Diğer hocalarından aldığı bilgi sayesinde Damla, Deniz'in hala Türkiye'de ve izinde olduğunu öğrenebilmişti. Gerçekten de düşündüğümüz gibi olmalıydı. Deniz, bu büyük sevkiyattan alacağı parayı bekliyordu ve uzun zamandır olmadığı kadar temkinliydi. Ensesinde olduğumuzdan haberi olmaması bizim için hala büyük bir avantajdı. Yine de tüm ekip, diken üstünde olduğumuz için henüz tam anlamıyla rahatlamamıştık.

Ben de epey gergindim ve bu gerginliğimi en çok Gri'yle vakit geçirip, kendimi Persona'daki görevlere vererek atabiliyordum. Persona'da uzun zamandır görev kabul etmemiştim. Bu yüzden en basit görevlerde bile yer almayı özlemiştim. Gelen bütün görev form taleplerini inceliyordum, tüm bu üç haftalık süreçte birçoğuna katılmıştım. Persona'nın en başarılı ve görevleri hatasız atlatabilen oyuncularından biri olduğum için gelen müşterilerimiz yeniden sahalara döndüğümü anlayınca formda özellikle benim adımı talep etmeye başlamışlardı. 

Gri, bu durumdan çok memnun değildi. Benimle geçirdiği vakitlerin süresi azaldığı için çoğunlukla surat sallıyordu fakat benim görevlerde yer alarak rahatladığımı ve keyif aldığımı bildiği için karşı çıkmıyordu. Yine, kolay bir görevi devralmıştım ve bugün müşterimizle bir görüşmem vardı. Genç bir kadın sporcumuz Persona'ya başvurduğunda ilgimi çekmişti. Kendisi dereceleri olan başarılı bir sporcuydu. Adını araştırdığımda hakkında çıkan haber yazılarıyla karşılaşmıştım. Peri, yaşına rağmen uzun kulvarda çok iyi dereceleri olan yetenekli bir kızdı. Başvuru nedeni ise bu haber yazılarına çok ters bir durumdu. Zaten bu yüzden ilgimi çekmişti. 

"Yüzme hocam gibi davranacak bir oyuncuya ihtiyacım var."  Başvuru formunda yazan bu cümleyi okuduğumda kızla iletişimi bizzat kendim sağlamıştım. Ailesinden uzak bir şehirde olduğunu ve ailesinin onu tüm bu mesafeye rağmen kontrol ettiğini söylemişti. Antrenmanlara katıldığından ve çalıştığından emin olmak istiyorlardı. Her gün onu görüntülü arayıp kontrol etmelerinden çok sıkılmıştı. Peri, çalışmak istemiyordu. Bu yüzden onlara yüzme hocasını değiştirmek istediğini söyleyerek kendi hocasını kendisi seçeceği yalanını söylemişti. Ailesi antrenmanlara gerçekten devam ettiğine inanmamıştı. Bu yüzden onunla çalışıyormuş gibi davranacak, görüntülü konuşmada rol yapacak bir oyuncuya ihtiyacı vardı. 

Neden çalışmak istemediğini sorduğumda bunu görev sırasında, daha detaylı konuşabileceğimizi söylemişti. Peri'ye genç bir kız olduğu için yardım etmek istiyordum. Bu yüzden görevi kabul ettim. Onunla buluşmak için olimpik yüzme havuzunda oturmuş beklerken saati kontrol ettim. Peri, tam zamanında elinde spor çantası ve mayosuyla kapalı havuza giriş yapmıştı. Onunla kibarca sarılıp selamlaştım. 

"Vay be... Gerçekten de bir yüzme hocası gibi görünüyorsun." dedi şöyle bir beni süzerek. Bugüne özel bir sporcu mayosu giymiştim. Göğsü fermuarlı olan bu siyah mayo, biraz dar gelmişti ama verdiği rahatsızlık şimdilik sorun edecek boyutta değildi. Boynuma çalışmalarda kullanılan bir kronometre asmıştım ve saçlarımı da tepeden toplayarak sıkı bir atkuyruğu yapmıştım. Peri, sarışın ve beyaz tenli tatlı bir kızdı. Henüz daha yeni on altı yaşına girmişti. Geniş omuzları ve fit bir karnı vardı. Üzerindeki elbiseyi çıkardığında iki parçalı olan sporcu mayosunu düzeltti. Lacivert renginde, karnını açıkta bırakan bu mayo ona çok yakışmıştı. 

"Tamam... Yapmamız gereken şurada oturup sohbet etmek. Yaklaşık birkaç dakika sonra annemler seninle tanışmak için arayacak. Ben ıslanmak için suya gireceğim. Gerçekten yüzüyor gibi görünürken sen de bir koçun yapması gerektiği gibi bana sert cümleler kuracak, daha da hızlanmam için motive edeceksin. Role nasıl gireceğini sen daha iyi bilirsin." dedi eliyle beni geçiştirerek. Başımı ağır ağır sallayarak onu onayladım. Ayaklarımı suya sokarak havuzun kenarına oturduğumda o da çantasını uzak bir köşeye bırakıp yanıma oturdu. Bonesini de aramıza koyup bacaklarını aşağıya doğru sarkıttığında ona baktım. 

Persona MaskesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin