Alışverişimizi tamamlayıp akşam için hazırlandığımızda erkeklerin ne yaptığını merak ederek Gri'ye mesaj atmıştım. Mesajıma yaklaşık yarım saat sonra döndüğünde gerçekten tüm günü koşuşturarak geçirdiklerini fark ettim. Gri'nin mesajına tıklayıp içimden okudum.
Söz yüzüklerini aldık. Çiçek falan yaptırdık. Beyaz'ın aklı bir karış havada, bu kadar şey gerektiğini düşünememiş. Bunun daha damatlığı, gelinliği falan var. İşimiz zor.
Güldüm ve hızla onu yanıtladım.
Önder abinin rızasını alacağınıza ne kadar çok inanıyorsunuz. Bakıyorum düğünü düşünüyorsunuz şimdiden?
Ben varım bu işte ben! Ben o rızayı almayacağım da kim alacak?
Telefonumu elimden bıraktım ve makyajımı yapmaya devam ettim. Fırçamı biraz allığa batırıp yanaklarıma değdirdiğimde Kırmızı'ya döndüm. Üzerine krem renginde, hanım hanımcık bir elbise giymişti. Ojesini kurutmaya çalışırken aynadaki yansımasına baktı ve eliyle hafifçe saçını düzeltti.
"Nasıl oldu bu iş? Ruhumuz bile duymadı." dediğimde keyifle sandalyesini çekti ve yanıma oturdu.
"Hani biz senin sayende barıştık ya... Sonra her gün takılmaya devam ettik. Beyaz normale dönmüş gibiydi, enerjisi yerine gelmişti. Beni her geçen gün daha çok el üstünde tutuyordu. Türlü şakalar, romantiklikler derken daha çok bağlandık birbirimize."
"Harika." dedim rujumu sürerken. Beyaz'la yaptığım konuşmayı hatırladım. Bacağını gösterişini ve yaralarından bahsedişini düşününce bu konuda bir bilgisi olup olmadığını merak ederek çaktırmadan Kırmızı'ya baktım. Ancak pek haberdar gibi görünmüyordu. Zaten Beyaz, bu konunun aramızda sır kalması konusunda çok netti. Artık yeni yaralar açmadığı için de, bacağının durumu çok daha iyi gözüküyordu. Kırmızı, düğünden sonra bu yaraları fark ederse basit bir yalanla geçiştirmesi muhtemeldi. Kırmızı'nın hayatına girişiyle bu kötü ve korkunç alışkanlığı da bırakması beni mutlu ediyordu.
"Sonra bu baba meselesi çıktı. Beyaz daha da duygusallaşmaya başladı, Siyah. Ailesel konulara girince benimle yeni bir aile edinmeyi ne kadar çok istediğinden bahsetti. Bir çocuğumuz olursa ona çok iyi bir baba olacağını söyledim. Bu düşünceyle aydınlanma yaşamış gibi bana baktı. Sanırım bunun hayalini hiç kurmamıştı. Dün gece sabaha kadar konuştuk. Aniden bana evlensek nasıl olurdu diye sordu. Bu bir evlilik teklifi mi dediğimde hemen atladı."
"Şaka yapıyorsun!" dedim. Bu evlilik kararının bu kadar doğal ve çabuk olmasına şaşırmıştım. Kırmızı gülerek beni onayladı.
"Çok ciddiyim. Anlık olarak bir evlilik teklifi aldım ama biliyor musun bu şekilde olması beni daha mutlu etti. Planlanmaması çok daha tatlıydı."
"Annen ne tepki verdi?" dedim bugün biz Nihan'la kendimize elbise seçerken annesiyle görüşüp bu konuyu konuştuğunu hatırlayarak.
"Çok şaşırdılar. Hayatımda biri olduğunu bile bilmiyorlardı. Ama Persona'dan biri olduğunu duyunca içleri daha çok rahatladı. Önder abiden ve benden dolayı Persona'ya olan güvenleri tam. Bugün istemede tanışacakları için de çok heyecanlılar." Konuşmamız, Nihan'ın odaya girmesiyle yarıda kesildi. Siyah, onu çok daha şık gösteren bir elbise giymişti. Saçlarını tepeden sıkıca topladığı için yüzü de daha gergin ve dinç gözüküyordu.
"Hazır mıyız kızlar? Fazla geç kalmayalım. Benim arabamla gideceğiz. İbrahim haber verdi de onlar hazırlarmış. Biz gitmeden gitmek yakışmayacağı için bizi bekliyorlarmış." dedi İbrahim'in ses tonunu taklit ederek. Gülümseyerek ayağa kalktım ve son bir kez aynaya bakıp fön çektiğim saçlarımı geriye doğru savurdum. Beyaz, belde biten kısa bir ceket ve uzun bol pantolonu olan bir takım giymiştim. Şöyle bir yansımama baktığımda görünüşümden memnundum. Kırmızı da iyi göründüğüne emin olduktan hemen sonra koluma girdi ve Nihan'ın peşine takıldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Persona Maskesi
Genel KurguWattpadRomanceTr | Yetişkinliğe Adım Atanlar Bu hikâyenin başrol kahramanının gerçek bir kimliği, adı, doğum yeri ve ailesi yoktur. Siyah, on bir yaşında bir çocuk iken ölmeyi dileyen, büyük acılar ve travmalar yaşamış bir kızdır. Tren rayının üzeri...