Bölüm 50 | Lekeli Bebek

24 3 0
                                    

Bir anne kız ilişkisi nasıl olmalıydı? Bir kız çocuğu annesini görünce ne tepki vermeliydi? Mesela annesini görünce üzerine karamsarlık çöker miydi? Bir anda dünyanın en mutsuz çocuğu olur muydu? Tüm bu soruları kafamdan geçirirken hazır olmaya çalışarak arabanın içinde oturuyordum. Ellerim arabayı durdurmuş olmama rağmen hala direksiyonun üzerindeydi. Dümdüz karşıya, Nihan'ın evine bakıyordum. Soruların cevabını biliyordum. Bu çocuk yıllardır annesini görememiş ve onun eksikliğiyle büyüyen bir yetişkin olmuşsa özlem hissederdi. Normalde doğru cevap bu olmalıydı. Ancak hayatta her zaman doğrular ve yanlışlar yoktu. Yaşanmışlıklar vardı. Bazen üçüncü bir yol olurdu ve dünyanın yarısından fazlası diğer iki yolu tercih etse de, üçüncü yoldan yürüyen tek kişi sen olsan da, gerçek buydu. 

Düşüncelerimde dalıp gittiğimi fark edince Gri, arabadan indi ve kapımı açarak yanı başımda dikildi. Başımı usulca çevirip ona baktığımda elini uzattı. 

"Burada akşama kadar da otursan bir şey değişmeyecek, Siyah. Düşüncelerinde boğulmayı bırak ve harekete geç." dediğinde haklı olduğunu biliyordum. Bu yüzden derin bir nefes alarak elini tuttum ve arabadan indim. Nihan'ın evine doğru, rahatlamaya çalışarak yürüdüğümde ayaklarım geri geri gidiyordu. Üstelik normal şartlarda buraya gelmeyi, Nihan'la ve İbrahim'le sohbet etmeyi çok severdim. Persona'dan sonra burası benim ikinci evim sayılırdı. Fakat şimdi, bu ev aniden gözümde perili ve canavarlı o korkunç karamsar evlerden birine dönüşüvermişti. Çünkü içinde, çocukluğumun korkulu rüyası olan o kadın vardı. Gri, yeniden elime uzanıp parmaklarıyla parmaklarımı sardığında karşımdaki bu korkunç evin üzerindeki kara bulutlar biraz da olsa dağılmıştı. Bundan güç alarak Gri'ye gülümsedim ve adımlarımı hızlandırarak eve doğru ilerledim. 

Asansöre binip beklediğimizde Gri, beni rahatlatmaya çalışıyordu.

"Rahat ol. İstediğin zaman konuşmayı bitirip evden çıkabilirsin. Bunu unutma. Kimseyle zorla konuşmak zorunda değilsin. Kalkmak istediğinde bana bir işaret vermen yeterli." 

Başımla onu onayladım. Evet, kontrol bendeydi. Buraya kendi isteğimle gelmiştim ve kendi isteğimle çıkabilirdim. Eskiden olduğu gibi boynuma taktığı tasmalar yoktu, beni kontrol edemezdi. Asansörün kapıları açıldığında Nihan'ın dairesinin tam önünde durduk. Daha fazla beklemek istemiyordum. Çünkü bu işi ne kadar ağırdan alırsam o kadar kafayı yiyeceğimi biliyordum. Kapı tokmağına birkaç kez vurdum. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Arkamı dönüp Gri'nin hala orada olup olmadığını kontrol ettim. Gülümsedi. 

Kapı açıldığında neyse ki Nihan'la karşılaşmıştım. Saçlarını dağınık bir şekilde tepeden toplamıştı, göz altları da normalde olduğundan daha kırmızı görünüyordu. Yüzünde hiç makyaj yoktu ve üzerinde de ev kıyafetleri vardı. Annemin gelişiyle tek dağılan ben değildim. Nihan da tedirgindi. Geldiğimi görünce yüzünde bir aydınlanma oldu. Hafifçe gülümsediğinde kollarımı öne doğru uzattım ve ona sıkıca sarıldım. Titrek bir şekilde iç çektiğini duyduğumda ağlıyor gibiydi. Sırtını sıvazladım. 

"Özür dilerim. Sana biraz sert davrandım. Senin hiçbir suçun yok tamam mı?" dedim ve geri çekilip kollarından tutarak şöyle bir yüzüne baktım. Islanmış yanaklarını nazikçe sildim ve gülümsemesi için teşvik edercesine ben de yüzüme bir gülümseme yerleştirdim. 

"Sen benim canımsın. Kıyamam sana. Sakın ağlama." dediğimde başını salladı. Hızla yanaklarını sildi ve toparlanmaya çalışarak eliyle içeriyi işaret etti. 

"Hoş geldiniz. Gri, gelsene." dedi ona da sıkıca sarılarak. Gri'nin de içeriye girebilmesi için yana doğru kaydım. Nihan'ın dış kapıyı kapatması için biraz daha öne kaymam gerekiyordu ancak cesaretimi kaybetmiş gibiydim. İleriye adım atacak gücüm olmadığından bir süre öylece kapıda bekledim. Nihan, nazik bir şekilde eliyle hafifçe belimden ittirdiğinde öne doğru adım atabildim. Nihan, hemen önümden yürüyerek bana eşlik etti. Oturma odasının önüne durdu ve içeriye doğru başını eğerek bir işaret verdi. Demek oradaydı. Nihan'ın içeriye girmesiyle ben de kapı eşiğine doğru kaydım ve orada öylece dikilerek içeri baktım. 

Persona MaskesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin