KEYİFLİ OKUMALAR!
***
Genç adam gelen misafirleri toplantı için şark köşesinin olduğu büyük alana doğru alırken babası ve amcası da ağalara eşlik ediyordu. Birçok söz sahibi ağa konağa ulaşmıştı. Arkasını dönüp konağa gireceği sırada kapıda bekleyen adamlardan biri ona seslenmişti.
"Ağam, baksanız iyi olur." Erhan kaşlarını çatarak büyük bahçenin yüksek ölçekli ağır kapısına yaklaşırken gördüğü şeyle kaşları çatılmıştı. Cihangir yabancı bir kadının kucağında duruyordu.
"Cihangir neden sende?" hızlı birkaç adımda kadına yaklaşarak bebeği ondan almıştı. Bakışları hemen etrafı dolaşırken Çisem'i göremeyince kaşları mümkünmüş gibi daha da çatıldı.
"Ağam..." diyen kadın nefes nefeseydi. Biraz soluklandıktan sonra devam etmişti.
"Meydanda kaza oldu!" dediğinde genç adamın nefesi kesilmişti.
"Kaza mı?" derken kucağında ki bebek kıpırdanmıştı.
"Sermet bebeği bana verip konağa getirmemi istedi. Bende hızla onu buraya getirdim." Erhan belirsizlikle kanının donduğunu hissetmişti. Gür bir sesle "Ana," diye bağırırken hızla konağın avlusuna doğru ilerledi. Birkaç kişi Erhan'ın sesine avluya çıkarken Sevim Hanım oğlunun bağrışına endişeli bir şekilde koşar adım avluya çıkmıştı.
"Erhan ne oluyor oğlum?"
"Ana Cihangir sana emanet, benim hemen gitmem gerek." Yaşlı kadın kollarının arasına bırakılan bebekle şaşırırken etrafa bakınarak "Çisem kızım nerede?" diye sordu. Erhan cevap vermeden hızla konağın kapısından çıkarken kulakları sağır eden patlama sesiyle genç adam yerinde çakılı kalmıştı. Başını hızla iki yana sallarken anasının "Allah'ım sen koru," dediğini duyunca koşarak patlamanın olduğu meydana doğru gitmeye başlamıştı. Yol boyunca bildiği tüm duaları ederken kendisine doğru kaçışan kişileri görünce daha da endişelenmişti. Nefes nefese olayın olduğu yere geldiğinde gördüğü manzarayla göğsüne bir ağrı hissetmişti.
"Çisem!" diye bağıran genç adam deli gibi koşuşturan kişilerin arasında karısını aramaya başlamıştı.
Genç kadın Sermet ile birlikte adamı arabadan çıkararak hızla oradan uzaklaşmaya çalışmıştı. Patlamanın etkisiyle yere doğru savrulan genç kadın adamın üzerine doğru kapaklandı. Etrafı dumanla birlikte alev topu kaplarken Çisem öksürerek başını kaldırarak çayır cayır yanan arabaya bakmıştı. Sermet endişeyle "Hanımım iyi misin?" diye sorarken genç kadın uğuldayan kulaklarından dolayı adamı duyamamıştı. Sermet genç kadının koluna tutarak dikkatini çekmişti. Çisem kulaklarında ki çınlama yüzünden etrafında olan biteni duyamıyordu. Gözleri kargaşa oluşturan kişilere çevrilirken aralarından biriyle göz göze gelmişti. kendisine korkmuş bir şekilde bakan adam ona doğru koşarken Çisem gözlerini kapatarak başını sallamıştı.
"Çisem!" Erhan sonunda genç kadını yerde yarı uzanmış bir şekilde bulurken korkuyla yanına ulaşmıştı. Karısını kollarının arasına alıp sıkıca saran adam ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordu.
"İyi misin? Bana bak Çisem, beni duyuyor musun?" genç kadın adamın dudaklarını okurken başını iki yana sallamıştı. Ambulans ve itfaiyenin geldiğini duyanlar yol açarken yanlarına koşan sağlık görevlilerine engel olmamak için güçlükle arabadan çıkardığı adamın yanından ayrılmıştı. Bir yandan yaralılara müdahale edilirken diğer yandan geriye pek bir şey kalmamış arabayı söndürmeye çalışıyorlardı.
"Hastaneye gidiyoruz." Erhan karısını ambulanslardan birine götürürken Sermet'te onların peşine takılmıştı.
"Ağam biz arabayla gidelim. Hanım ağam patlama yüzünden duymuyor sanki," Sermet'in uyarısıyla genç adam hızla ona dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİYE SUSAMIŞ KALPLER
General FictionHayat toz pembe değildi hiç bir zaman. Genç kadın mutlu olacağını düşündüğü bir evlilikten büyük darbeler alarak kurtulmuştu. Ancak geçmiş bir türlü peşini bırakmazken bir karar vermek zorunda kalmıştı. Ya kalıp kendinin ve bebeğinin hayatıyla oynay...