36. Bölüm

2.2K 259 16
                                    

Merhaba arkadaşlar. 

Yepyeni bölümle geldim. Lütfen satır arası ve satır sonu yorumları eksik etmeyiniz. Hikaye hakkında yorumlarınızı merak ediyorum. Bölümü umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar.

***

Avlu kalabalıklaşmaya başladığında bundan rahatsız olan Sevim Hanım herkese işlerinin başına dönmesini söylemişti. Kocasının koluna dokunan kadın "Halan uzun yoldan geldi, dinlensin konuşursunuz," dediğinde Hikmet bey karısına hak vermişti. Yaşlı kadının koluna giren adam "Seni odana çıkaralım hala, sonra uzun uzun konuşuruz," dediğinde Nedret hanım öfkeyle ikiliye bakıyordu.

"O kadın bu konağa giremez," diye öfkeyle çıkışan Nedret hanıma cevabı Çisem vermişti.

"Sanırım buna karar verecek kişi benim, konak benim sorumluluğumda olduğuna göre..." Nedret nefretle Çisem'e dönerken Çisem oldukça rahat bir tavırla yaşlı kadının yanından geçerek merdivenlerden aşağı inip Sevcan hanımın karşısına geçmişti.

"Hoş geldiniz Sevcan hala, bizi çok uğraştırdınız..." Çisem kadının gözlerinde ki şüpheli bakışlar karşısında hafif gülümsemişti. Annesinden öğrendiği şekilde evine gelen misafiri güler yüzüyle ağırlıyordu. Kaldı ki kadın misafir bile değildi, ev sahibiydi.

"Hoş buldum, sen kimsin?" yaşlı kadının sorusuyla Çisem kadına müzip bir şekilde gülümsemişti. Erhan karısının konuşmayı farklı yöne çekeceğini anladığında hemen araya girmişti.

"Kendisi benim karım, konağın hanım ağası Sevcan hala." Yaşlı kadın konuşan Erhan'a imayla bakarken başını iki yana sallayarak gülümsemişti.

"Konakta işler epey karışık anlaşılan."

"Sonra anlatırız hala şimdi biraz dinle. Akşama düğünümüz var," diyen bu kez Hikmet bey olmuştu. Sevim hanım yaşlı kadının diğer koluna girerek kadını merdivene yönlendirmişti. Nedret hanım kendisini takmayan aile üyelerine öfkelenerek hızla odasına yönelmişti. Onun gidişini izleyen Sevcan Hanım da en az Nedret Hanım kadar öfke doluydu.

"Kim evleniyor?"

"Benim üçüncü oğlan evleniyor. Aslında evlendi de düğününü yapacağız." Yaşlı kadın anladığını belli ederek başını sallamıştı. Merdivenleri çıkıp büyük salonun yanından geçerken duraksamıştı. Salonun kapısının hemen karşısında babasının büyük bir portesi vardı. Ağır adımlarla salondan içeriye girerek yıllardır görmediği babasının ve ağabeyinin portesine bakarken gözleri nemlenmişti.

"Bak baba, yıllardır sürgün yaşadığım evime geri döndüm." Yaşlı kadının sendelemesiyle Erhan hızla kolunu tutmuştu.

"Ben iyiyim evladım, hadi siz işinize bakın. Düğüne hazırlık gerek..."

"Merak etme hala düğünle ilgilenecek yeterince insan var. Yatmadan önce biraz yemek yemelisin."

"Aç değilim, gelirken Ali yeğenimle yedik bir şeyler." Erhan kardeşine bakarken Ali onu onaylamıştı.

"O zaman odanda geçelim hala," Sevim hanım kadına samimi bir şekilde yaklaşırken kadın yaşlı kadının gözlerinin içine sevgiyle bakmıştı.

"Maşallah bu yılanların içine sağlam kalabilmişsin." Hikmet halasının sözleriyle yutkunurken karısının solan yüzü karşısında bir kez daha kendisini suçlamıştı. Sonunda yaşlı kadını odasına götürüp yatıran Sevim Hanım hazırlıklara bakmak için odadan dışarıya çıkmıştı. Özellikle eski konakta kadın için en sakin odayı hazırlamışlardı.

***

Nedret hanım odasında dört dönerken onu susturmak için türlü türlü planlar kuruyordu. Yaşına rağmen ilk kez bu kadar hareketliydi. Bir süre sonra yorulup yatağının üzerine oturduğunda odanın kapısının tıklatılmasıyla hızla başını kapıya çevirdi.

SEVGİYE SUSAMIŞ KALPLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin