keyifli okumalar.
***
Genç kadın öfkeyle karşısında ki adama bakarken Erhan karısının eski kocasını dikkatle inceliyordu. Neden yaptığını bilmiyordu ama adamı inceledikçe ondan nefret etmeye başlamıştı. Sadece görüntüsü bile genç adamı sinirlendirmeye yetmişti. Kabul etmeliydi ki karşısında ki adam oldukça dikkat çekici bir görünüme sahipti. Dişlerini sıkarken Soner'in koyu renk gözleri Erhan'ın gözlerine ulaşmıştı.
"Oğlumun bu adamın kucağında ne işi var?" Soner öfkeyle tıslarken Çisem alaycı bir şekilde gülümseyerek cevap vermişti. Nitekim Erhan zorunlu olmadıkça aralarına girmek istememişti. Çisem'in bu konuyu halledebileceğine inanıyordu.
"Nerede olması gerekiyordu Soner, senin kanlı kollarında mı? Erhan benim kocam, ve oğlumda kocamın kucağında." Soner kadının sözlerine sinirlenerek öne çıkarken Erhan hemen arkada duran korumalardan birine baş işareti yapınca adamlar Erhan'ın yanına bitmişti. Genç adam kucağında ki oğlanı adamlarından birine verirken korkmuş olan kızını da diğer adamına uzatarak karısını arkasına çekmişti.
"Yavaş gel Soner Efendi, karıma yaklaşayım deme!" Erhan'ı sesi o kadar sert çıkmıştı ki Çisem bir an yutkunma ihtiyacı hissetti.
"Bu mesele seni ilgilendirmez, Çisem ve benim aramda."
"Karımla senin aranda hiçbir şey olamaz. Şimdi bas git elimde kalma!" Erhan bir adım öne çıkarken Çisem kocasının kolunu tutarak onu durdurmuştu.
"Değmez, yapma!"
"Bu hesap kapanmadı Çisem, oğlumu benden saklayamazsın. O benim kanımı taşıyor."
"Oğlun aklına şimdi mi geldi? Oğlunu bu kadar düşünüyordun madem o suçları işlemeyecektin." Soner dişlerini sıkarken Erhan karısının beline kolunu dolayarak ateş saçan gözlerini Soner'e dikmişti.
"Karımdan uzak dur Soner, bu seni ilk ve son uyarım. Ayrıca zamanı geldiğinde Cihangir gerçek babasının kim olacağını öğrenecek." Erhan son sözlerini tükürür gibi söylerken Soner'in tehdit içeren sözlerinin altında güvenlik kapısına doğru ilerlemişlerdi. Erhan adamın sesini her duyduğunda geri dönüp saldırmamak için kendini zor tutuyordu.
"Erhan?"
"Eve gidince konuşuruz, şimdi olmaz!" genç adam daha önce hissetmediği bir kıskançlıkla karısının kalbini kırmak istemiyordu. Çisem ve Soner'i yan yana düşünmek bile sinirlerinin tepesine çıkmasına yetiyordu.
"Biraz yavaş mı yürüsen sana yetişemiyorum," dedi genç kadın. Erhan derin bir nefes alarak karısının yan profiline dönmüştü. Çisem'in ne kadar gergin olduğunu görünce sakinleşmek için elinden geleni yapmaya çalışmıştı. Genç kadının belindeki elini çekerek boştaki elini sıkıca kavramıştı. Çisem Erhan'ın hareketiyle kısa bir an birleşen ellerine bakarken Erhan'ın elini saha sıkı tutması genç kadının hafif gülümsemesine neden olmuştu. Başını öne eğerek yürümesine devam ederken güvenlikten geçerek uçağa doğru ilerlemeye başlamışlardı. Çocukları önceden gönderdiği için rahat bir şekilde uçağa binerek yerlerine oturmuşlardı. Onların oturmasıyla adamlar iki çocuğu yanlarına getirerek uzaklaşmıştı.
"Anne o amca kimdi?"
"Önemli biri değildi hayatım. Hadi gel oturalım," Çisem lafı geçiştirirken Erhan Cihangir'i kucağına alarak çocuk kemerini takmıştı. Cihangir adama yüzünü dönerek gülümserken Erhan'ın içi gitmişti.
"Oğlum, sen babaya mı gülüyorsun?" Erhan'ın sesindeki sevgiyi Çisem içine kadar hissetmişti. Gözleri ikiliye kayarken Erhan'ın oğlunu incitmeden öpmeye çalıştığını görünce gülümsemeden edemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİYE SUSAMIŞ KALPLER
Genel KurguHayat toz pembe değildi hiç bir zaman. Genç kadın mutlu olacağını düşündüğü bir evlilikten büyük darbeler alarak kurtulmuştu. Ancak geçmiş bir türlü peşini bırakmazken bir karar vermek zorunda kalmıştı. Ya kalıp kendinin ve bebeğinin hayatıyla oynay...