64. Bölüm

3.7K 602 213
                                    

Merhaba arkadaşlar. Oldukça geç bir saatte bölüm atıyorum. Ancak bölümü bitirebildim. Malum son birkaç haftadır hastane hastane dolaşıyoruz. Çok şükür şimdilik bir sorun yok gibi ama son test sonuçları ve mr sonuçlarını bekliyoruz. Dua edin bizlere. Allah tüm hastalara şifa versin. Keyifli okumalaR!

****

Genç kız korkuyla arabadan inerken endişeli gözlerle etrafına bakınmaya başlamıştı. Korkudan tir tir titrerken Sadık'ın yanına gelmesini beklemeden kendisi hızla genç adamın yanına giderek koluna yapışmıştı. Sadık genç kızın korktuğunu anladığında içi burularak genç kızın karşısına geçip yüzünü avuçlarının arasına almıştı. Şu anda karşısında ki kızın kim olduğunu umursayacak değildi. Karşısında baba yerine koyduğu adamın kızı değil, içinde büyüttüğü ama kimseye söyleyemediği sevdası vardı ve çok korkmuş görünüyordu.

"Sakin ol Naz, kimse sana dokunamaz. Buna izin vermem."

"Bu işin nereye varacağını en az sende benim kadar iyi biliyorsun Sadık, durmayacaklar. Ellerine koz geçtiği için ellerinden geleni yapacaklar."

"Bir şey olmayacak. Ne ben ne de ağabeylerin sana zarar gelmesine izin vermeyeceğiz. Hadi eve geçelim burada konuşmayalım." Sadık genç kızı eve sokarken arabayı arka bahçedeki garaja sokmuştu. Naz korkuyla koltuğun kenarına çökerken Sadık genç kızı kolundan tutarak koltuğa oturtmuştu. Naz genç adamın yanından bir an olsun ayrılmıyordu. Sadık ona bir şeyler yedirip içirmeye çalışsa da genç kızın boğazından geçmemişti. Evin dışından araba sesleri duyan ikili yerinden kalkarken Naz genç adamın koluna yapışarak arkasına saklanmıştı.

"Geldiler, beni almaya geldiler. Ben ölürüm Sadık, o adamla evlenirsem ölürüm."

"Öyle bir şey olmayacak Naz, sakin ol." Genç adam kapıya yöneldiğinde belindeki silahını da çıkarmıştı.

"Gitme..."

"Kimin geldiğine bakmam lazım Naz, hadi sen odaya geç."

"Ya onlarsa, sana bir şey yaparlarsa?" Naz genç adamın gitmesine izin vermiyordu. Sadık derin bir soluk alarak genç kızın yüzünü kavramıştı.

"Bir şey olmayacak Naz, sana söyledim." Sadık zorla da olsa genç kızı odaya geçirirken dış kapıya yönelmişti. Silahını arkasına saklarken kapıyı açtığında karşısına Çisem'i görmeyi beklemiyordu. Erhan ağa ya da diğer kardeşleri bekliyordu ancak hanım ağasını karşısında gören genç adam şaşırmıştı. Çisem gözlerini kısarak "Naz nerede?" diye sordu.

"Odada, korkudan ne yapacağını şaşırmış durumda." Çisem üzgün bir şekilde genç adama bakarken başını sallayarak içeriye girmişti. Adem hemen ardından girerken Sadık sessizce "Onu neden getirdin?" diye sordu.

"İçeri gelin gençler." Çisem salona geçtiğinde odanın kapısının hızla açıldığını ve Naz'ın koşarak kendisine geldiğini görünce genç kadın buruk bir gülümsemeyle ona sıkıca sarılmıştı.

"Yenge ne yapacağım?" Naz hıçkırarak ağlarken Çisem sırtını sıvazlayarak onu teselli etmeye çalışıyordu.

"Sakin ol hayatım bir şey olmayacak. Kimse benim kardeşime dokunamayacak. Abilerin ve biz senin için her şeyi yaparız."

"Babam ve annem perişan olmalı. Benim suçum değildi yenge, nasıl olduğunu bile anlamadım. Eve geliyorduk."

"Biliyorum Naz, hadi sakinleş ve otur. Benim Sadık ile konuşmam gereken şeyler var." Naz bakışlarını genç adama çevirdiğinde genç adamdan güven verici bir gülümseme almıştı.

"Adem sen burada kal," diyerek Sadık'a dönmüştü. "Sen beni takip et." Genç kadın öncen giderken Sadık merakla peşinden gitmişti. İkili evin arka kapısından dışarıya çıkarken birkaç metre ilerleyerek eve doğru dönmüştü. Çisem sıkıntıyla saçlarını geriye atarak Sadık'a dönmüştü.

SEVGİYE SUSAMIŞ KALPLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin