Merhaba arkadaşlar. Bölüm görüntüsü ve vote sayısı neden bu kadar farklı anlamıyorum. Beğenmiyorsanız bile en azından beğenmediğinizi belirten kısa bir yorum yapın. Eskiden burada bölüm yayınlamaya bayılırdım ancak eski tatmin edici duyguyu maalesef artık alamıyorum. Bölümü umarım seversiniz. Keyifli okumalar.
****
Genç kadın üzerine hissettiği ağırlıkla sıcaklanarak gerinmek istemiş ancak kolları sanki bağlanmış gibi bir türlü hareket ettirememişti. Yerinde homurdanarak gözlerini araladığında burnunun dibindeki yüzle gözlerini büyüterek uyuyan adama bakmıştı. Yavaş bir şekilde bulunduğu durumu anlamaya çalışan genç kadın kocasının kolları arasında sıkışıp kaldığını anladığında yutkunmadan edememişti. Gece uyuduklarında ortalarında olan oğlu nereye gitmişti? Endişeyle etrafına bakınırken yeniden kollarını kurtarmayı denedi ancak başarılı olamadı. Erhan bir ahtapot gibi sarmalamıştı genç kadını.
"Erhan!" Çisem uykudan boğuklaşmış sesini tam olarak çıkaramayınca boğazını temizleyerek yeniden kocasına seslenmeyi denemişti.
"Erhan, Cihangir yok!" diyen kadın sesini biraz daha yükseltmişti.
"Hım..."
"Cihangir yok, Erhan uyan artık çok sıkıştım!" diyen kadınla genç adam usulca gözlerini aralamıştı. Adamın kahve gözleri uyku mahmurluğuyla daha da koyulaşırken genç kadın üst üste yutkunmaya başlamıştı. Genç adam karısının yüzünü dibinde görünce ne durumda olduklarını algılayamadan hafifçe gülümsemişti.
"Günaydın," diyen adamla Çisem yerinde kıpırdanırken genç adam başını eğerek kolları arasında ki bedene bakmıştı. Karısını o kadar sıkı sarmıştı ki Çisem'e gidecek bir santimlik alan bile bırakmamıştı.
"Nefes alamıyorum, kollarını çözsen mi artık? Cihangir yok dedim sana!" diyen kadınla Erhan derin bir nefes alarak karısını duymamış gibi Çisem'i göğsüne çekerek gözlerini kapatmıştı. Çisem kocasının bu hareketini uyku sersemliğine verirken yeniden kurtulmak istemiş ama kocasının boğuk sesiyle duraksamıştı.
"Cihangir beşiğinde uyuyor, çok erken biraz daha uyuyalım." Adam kollarını iyice karısına dolayarak başını kadının saçlarına gömmüştü. Çisem heyecandan ne yapacağını şaşırırken bir yandan da adamın bu kadar rahat davranmasına kızıyordu. Erhan ona hiç yardımcı olmuyordu!
İkili birkaç saat sonra yatağın şiddetli sarsıntısında gözlerini araladığında Çisem ne ara uyuduğunu anlayamadığı bir uykudan korkuyla uyanmıştı.
"Anne, baba uyanın artık!" Narin yatağın üzerinde zıplarken Erhan bir eliyle yüzünü sıvazlayarak gözlerini aralamıştı.
"Kızım ne yapıyorsun?"
"Acıktım, siz hala uyuyorsunuz. Hem Cihangir de ağlamaya başladı," diyen küçük kız Çisem'in kendine gelmesine yardımcı olmuştu. Erhan karısının yataktan kalkma girişimini görünce bu kez kollarını gevşeterek ona izin vermişti. Çisem hızla oğlunu kucağına alırken altını değiştirmek için onu odadan çıkarmıştı.
"Gel bakalım buraya seni yaramaz," diyerek kızını yatağa çeken genç adam sabah şekerlemesini kızıyla yapmıştı. Küçük kızın şek kahkahaları odayı doldururken onların sesini duyan Çisem iç çekerek gülümsemişti. Evlendiğinde hayatının bu şekilde değişeceğini bilmiyordu. Neredeyse evleneli altı ay olacaktı ve oğlunun doğum günü yaklaşmıştı. Küçüğü artık iyice büyümeye başlamıştı.
"An..ne." Çisem oğlunun sesini duyunca yanlış duyduğunu düşünerek hafif gülüşmemişti.
"Annecim..." Cihangir'in altını değiştirdikten sonra koltuğa oturarak üzerine örtüyü alarak çocuğu emzirmeye başlamıştı. Sütü yavaş yavaş kesiliyordu ve Çisem bir damla dahi olsa oğlunu emzirmekten yanaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİYE SUSAMIŞ KALPLER
General FictionHayat toz pembe değildi hiç bir zaman. Genç kadın mutlu olacağını düşündüğü bir evlilikten büyük darbeler alarak kurtulmuştu. Ancak geçmiş bir türlü peşini bırakmazken bir karar vermek zorunda kalmıştı. Ya kalıp kendinin ve bebeğinin hayatıyla oynay...