Merhaba arkadaşlar. Yeni bölümle karşınızdayım. Umarım bölümü seversiniz. Bu arada satır arası yorum yaparsanız sevinirim. Keyifli okumalar.
****
Genç kadının çığlığı Urfa semalarında yükselirken konağın arka bahçesi koşturan kişilerle dolmaya başlamıştı. Korumalar kalabalığı Erhan'a yaklaştırmamaya çalışırken Çisem kucağına aldığı Erhan'ın başını göğsüne yaslamış bir şekilde yalvarırcasına ağlıyordu.
"Erhan, beni bırakma... lütfen bana bunu yapma." Hıçkırarak ağlamasına devam ederken yanına hızla eğilen abisiyle göz göze gelmişti. Mavi gözleri ağlamaktan kızaran genç kadın abisine korkuyla bakıyordu.
"Abi yardım et, ona bir şey olmasın." Cesur kardeşinin perişan haline kısa bir bakış atarak genç adamı onun kucağından almaya çalışmış ama Çisem istem dışı ona engel olmuştu.
"Çisem ağabeycim hadi bırak yarasına bakayım."
"Abi gözlerini açmıyor," diye hıçkıran genç kadın Cesur'un bakışlarında ki ifadeyle ona güvenerek kocasını bırakıp abisinin ona müdahale etmesine izin vermişti. Cesur genç adamın yarasını kontrol ederken etraftaki kalabalığı tutmaya çalışan adamlara bağırarak "Arabayı hazırlayın onu hemen hastaneye götürmemiz gerek," dedi. Sevim hanım dövünerek onların yanına koşarken Hikmet Bey donmuş bir şekilde yerde kanlar içinde yatan oğluna bakıyordu. Suat ve Gürsel etrafa bakınırken Suat öne çıkarak "Kim yaptı bunu?" diye adeta kükredi. Genç adamın sesi bıçak gibi ortamı sessizleştirirken koşarak gelen Adem dikkatleri üzerine çekmişti.
"Ağam, yakalayamadım..."
"Kim?" Adem yutkunarak yerde yatan Erhan'a bakarken Çisem'in boş gözlerle ona baktığını görünce duraksamıştı. Hanım ağasının perişan hali genç adamın içini acıtmıştı. Ağası karısını ve oğlunu kendisine emanet etmişti ancak onları korumayı başaramamıştı. Eğer olanları anlatırsa Erhan ağası bu durumdayken hanım ağasına yüklenirlerdi.
"Karanlıktı görmedim," diyen adamla Çisem hızla başını yukarı kaldırıp ona bakmıştı. Adem gözleriyle genç kadına adeta susması için yalvarıyordu.
"Bunca adam nasıl görmez?" Gürsel bağırırken adamlara dönen Erkan ilk kez konuşmuştu.
"Etrafa dağılın ve o kişiyi bulun. Ağanızın kanı bu avluda kurumadan kanını döken kişi bulunacak." Adamlar çil yavrusu gibi dağılırken Çisem kardeşinin kucağında ağlayan oğluna kısa bir bakış atmıştı. Sahi oğlu ne ara kucağından alınmıştı ki? Çisem içinin boşaldığını hissediyordu. Abisi ve birkaç adamın kaldırarak arabaya taşıdığı kocasının uzaklaşmasını sis perdesi ardında izliyordu. Son gördüğü şey ise arabanın ardında görünen kırmızı stop lambasıydı. Çisem kendinden geçerek yere yığılırken Çisil'in çığlığıyla genç kadının başına doluştular. Annesi Ayşem Hanım, Sevim Hanım ve Erhan'ın kız kardeşleri genç kadını kaldırmaya çalışırken başarılı olamayınca Ali hızlı davranarak genç kadını kucağına alıp arabaya taşımış, abisinin peşinden hastaneye götürmüştü. Her şey o kadar hızlı ilerliyordu ki aile üyeleri kendine gelip hastaneye doğru yola çıktıklarında Çisil konakta çocuklarla kalmak zorunda kalmıştı.
Acilin önü oldukça kalabalıktı. Herkes ağalarından iyi bir haber almak için beklerken Cesur kendisini tanıtarak ameliyata kendisinin girmek istediğini belirtmişti. Başta kabul etmeyen hastane yönetimi araya giren aile üyeleriyle kabul etmek zorunda kalmıştı. Hazırlanan genç adam kardeşini düşündükçe delirecek gibi oluyordu. Çisem'i daha önce hiç böyle görmemişti. O gözlerindeki ışık bir anda karanlığa bürünmüştü. Kurşun oldukça riskli bir bölgedeydi ve Erhan'ın ameliyata dayanması için dua etmekten başka bir şey gelmiyordu elinden. Ameliyathanenin kapısından içeriye girerken kulaklarına dolan hıçkırıklar bir türlü gitmek bilmiyordu. Hızlı bir şekilde ameliyathaneye girerek sırt ustu yatırılan Erhan'ın başına dikilmişti. Bilgileri dinledikten sonra tüm ciddiyetiyle ameliyata başlayan genç adam oldukça seri davranıyordu. Asistanlığını yapan kişiler arada birbirine kaçamak bakış atarak Cesur'u izlerken heyecanlanmışlardı. İlk kez bu kadar hızlı hareket eden bir doktoru asiste ediyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİYE SUSAMIŞ KALPLER
General FictionHayat toz pembe değildi hiç bir zaman. Genç kadın mutlu olacağını düşündüğü bir evlilikten büyük darbeler alarak kurtulmuştu. Ancak geçmiş bir türlü peşini bırakmazken bir karar vermek zorunda kalmıştı. Ya kalıp kendinin ve bebeğinin hayatıyla oynay...