42. Bölüm

2.5K 288 18
                                    

Merhaba arkadaşlar nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bu gün harika hissediyorum kendimi. Lafı uzatmadan bölüme geçiyoruz. Satır arası yorumları unutmayalım! :) Keyifli okumalar!

***

Araba karanlık yolda ilerlerken tek tük soka lambaları sıklaşmaya başlamıştı. Arkasında bıraktığı kaos şuanda düşündüğü en son şey bile değildi. Adem dikiz aynasından arkada oturan hanımına kısa bir bakış atarak yeniden önüne döndüğünde Erkan yengesine dönerek sormuştu.

"Orada ne oldu?"

"Yakında öğrenirsin," diyen genç kadın adamın meraklı bakışları altında Adem'e "Erkan'ı konağa bırakıp hastaneye geçeceğiz," dedi.

"Bende ağabeyimi görmeye gidecektim, sizinle geleyim."

"Olmaz, şuanda senin konakta olman gerekiyor. Anne babanın sana ihtiyacı var." Erkan sıkıntıyla iç çekerken genç kadını onaylamadan edememişti. Çisem ile aynı yaşta olduğunu biliyordu ve kadının bu zamana kadar göstermiş olduğu suskunluğunun bu geceden sonra dışarıya karşı bir kılıftan ibaret olduğunu anlamıştı. Çisem göründüğünden çok daha fazlasıydı. Umuyordu ki bu gece her ne olduysa Çisem'in başını ağrıtmamasıydı.

***

Genç kadın Erkan'ı konağa bıraktıktan sonra hastaneye doğru yola çıkmıştı. Ağabeyinden aldığı bilgiye göre kocası hala uyamamıştı. Verilen ilaçlar kesilse de uyanması biraz zaman alacaktı. Çisem'in artık sabredecek takati kalmamıştı. Biran önce kocasının o koyu gözlerini açıp kendisine bakmasını istiyordu. Şu son birkaç gün daha da güçten düştüğünü hissetse de ailesi için ayakta kalmalıydı. Çok yorgundu ve yorgunluğunu ancak Erhan alabilirdi. Onun sesini özlemişti, üzerine olan bakışlarını özlemişti. En çokta ona sarılarak uyumayı özlemişti. Araba hastanenin önüne durduğunda her zamanki gibi arabanın etrafını saran korumalar genç kadının aşağıya inerek hastaneye girinceye kadar etrafına etten duvar örmüştü.

"Adem, Sadık'tan bir haber var mı?" Adem gelen soruyla başını iki yana sallamıştı.

"Henüz yok hanımım, yakında haber verecektir."

"Ne kadar çabul olursa o kadar iyi olur. Yanına güvendiğin adamlardan gönder yardımcı olsun."

"Emredersiniz hanımım," diyen adam Erhan'ın odasının kapısına kadar genç kadına eşlik ettikten sonra adamlara emirler vererek oradan ayrılmıştı.

Çisem kapı ağzında derin bir nefes alarak kapıyı açarak odaya girmişti. Odada genç adamın nefes alış verişinden başka ses yoktu. Genç kadın adamın göğsünün her inip kalkışında şükrediyordu.

"Geldin mi hayatım, geç kaldın?" Cesur odadaki tekli koltuğa oturmuş kitap okurken kapının açılmasıyla gelen kardeşine bakmıştı.

"Durumu nasıl?"

"Hayati bulgularında bir sorun yok, ilaçlar etkisini azaltınca kendine gelecektir."

"İnşallah," diyen kız kocasının yattığı yatağa yaklaşarak kenarına oturmuştu. Adama her baktığında gözleri doluyordu.

"Erhan iyi olacak asıl sen nasıl oldun? Doktora göründün mü?" Çisem omzunu silkerken abisine cevap vermişti.

"Erhan uyanmadan görünmek istemiyorum."

"Saçmalama Çisem, bebeğin durumunu öğrenmen gerekiyor. Bu kadar stresin bebeği etkileyeceğini biliyorsun." Çisem ağabeyine hak verse de içinden gelmiyordu. Erhan ile birlikte o duyguyu tatmak istiyordu.

"Erhan uyansın..."

"Kalk gidiyoruz." Cesur kardeşine kızarak elindeki kitabı kenara bırakıp ayaklanmıştı.

SEVGİYE SUSAMIŞ KALPLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin