Keyifli okumalar arkadaşlar. Satır arası yorumları bekliyorum...
***
Genç adam delirmiş gibi etrafına dönerken önüne gelene saydırmaya devam ediyordu. Bir saat önce aldığı haberle dünya başına yıkılırken taze yarasına aldırmadan masanın üzerinde ne var ne yoksa yere savurmuştu.
"Ne demek yok? Siz ne işe yarıyorsunuz? Hanım ağanız ortalıkta yok siz benim karşıma çıkabiliyorsunuz öyle mi?" Suat ve Gürsel ağabeylerini sakinleştirmek için öne çıkarken Erhan öfkeyle onlara çıkıştı.
"Siz hiç davranmayın. Ne biçim polissiniz oğlum siz? Yengeniz gözünüzün önünden kayboluyor sizin ruhunuz duymadı!"
"Abi bulacağız sakin olsan? Yaran açılacak yoksa."
"Başlatma yaradan? Benim karım yok, oğlum yok sen ne yarasından bahsediyorsun? Adem ben sana hanım ağanın gölgesi olacaksın demedim mi?" adem başını aşağıya eğerken Erhan genç adamın omzuna birkaç kez elinin tersiyle vurarak "Şimdi gidiyorsun, Urfa'nın altını üstüne getiriyorsun hanım ağanın yerini öğreniyorsun. Öğrenmezsen gözüm görmesin sizi!" Erhan hızla çalışma odasından çıkarken kendisine endişeyle bakan annesiyle göz göze gelmişti.
"Oğlum!"
"Sonra anne..."
"Oğlum bir dinlesen!" Sevim hanım üzgün bir şekilde oğlunun peşine takılırken aklında sadece Çortadan kaybolan gelininin hamile olduğunu Erhan'a söylemek vardı. Yaklaşık bir saat önce Çisil ablasının peşinden havaalanına gitmiş ancak ne kadar beklese de ablası yanına gelmemişti. Telefonunun kapalı olması genç kadını endişelendirirken dayanamayarak konağı aramıştı. Sevim hanım ablasının konakta olmadığını söylediğindeyse 'geliyorum' diyerek telefonu kapatmıştı. Genç kadın önce havaalanına ablasını anons ettirmiş bir karşılık alamayınca da binecekleri uçağın kalkmasına kadar beklemişti. Ancak ablasının uçak anonsuna da karşılık vermemesiyle iyice korkan genç kadın hızla konağa doğru yola koyulmuştu.
"Neler oluyor Çisil, Çisem seninle değil miydi?" Asaf koşarak bahçede duran arabanın yanına gelmiş ve endişeyle arabdan inen karısına sormuştu.
"Ablam ortalarda yok Asaf, korkuyorum."
"Abini aradın mı?" Çisil başını iki yana sallarken Asaf derin bir nefes almıştı. Tek umudu Cesur'un bu durumdan haberi olması yönündeydi.
"Aramadım, arayıp ne diyeceğim Asaf?" Çisil'in gözleri dolarken Asaf derin bir iç çekmişti.
"Hadi içeri girerlim orada konuşuruz." İkili endişeyle konaktan içeriye girerken Sevim Hanım gelininin ıslak gözlerini görünce ona sıkıca sarılmıştı.
"Kızım ne oldu neden bu haldesin?" Sevim hanım Çisil'e sıkıca sarılırken genç kadın ağlayarak "Anne ablam yok ortalıkta, ondan haber alamıyorum." Sevim hanım aldığı telefondan sonra içi içini yese de sakin kalmaya çalışıyordu. Böyle bir zamanda ailenin büyüğü olarak sakin kalması gerekiyordu.
"Endişelenme Çisil, ablan eminim iyidir. Ona bu topraklarda zarar vermeye cesaret edecek kimse olamaz. Ailemizi karşılarına almaya cesaret edemezler." Erhan ikilinin birbirine sarıldığını görünce kaşlarını çatmıştı.
"Ne oluyor Çisil, sen neden buradasın? Ablanla gitmeyecek miydin?" Erhan peş peşe soruları sorarken Çisil ağlayarak eniştesine bakmıştı.
"Enişte ablam yok, ortadan kayboldu!" Erhan beyninde yankılanan sözlerle donup kalmıştı. Birkaç dakika genç kadının ne dediğini anlamaya çalışırken Sevim hanımın endişeli sesiyle kendine gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİYE SUSAMIŞ KALPLER
Narrativa generaleHayat toz pembe değildi hiç bir zaman. Genç kadın mutlu olacağını düşündüğü bir evlilikten büyük darbeler alarak kurtulmuştu. Ancak geçmiş bir türlü peşini bırakmazken bir karar vermek zorunda kalmıştı. Ya kalıp kendinin ve bebeğinin hayatıyla oynay...