38. Bölüm

2.3K 271 14
                                    


Uzun zaman sonra yazdığım en uzun bölüm oldu arkadaşlar. Yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim. Keyifli okumalar!

***

Genç kadın yoğun bakım odasından çıktıktan sonra dışarıda kendisini bekleyen ağabeyi ve Adem'e üzgün gözlerle bakmıştı. İçi yanıyordu... İçi cayır cayır yanıyordu.

"Uyanmadı, neden uyanmadı?" Abisine sorarken Cesur üzgün bir şekilde kardeşini kollarının arasına çekmişti.

"Kendine eziyet edip durma Çisem, ağır bir ameliyat geçirdi. İlaçlar bir süre daha onu uyutacak."

"Ya hiç uyanmazsa?"

"Uyanacak, sizi yalnız bırakmaz o." Çisem içinden dua ederken gözleri Adem'e takılmıştı. Her şeyi bilmesine rağmen neden kimsey bir şey anlatmadığını merak ediyordu. Adem etrafa delici bakışlar atarken Çisem ile göz göze gelmişti.

"Biraz konuşalım mı Adem?" Adem başını sallarken Cesur kardeşinin sesinin neden buz gibi soğuk olduğunu anlayamamıştı.

"Peki hanımım, ancak burada konuşmak pek uygun değil." Çisem kaşlarını çatarken Cesur araya girip "Teras kata çıkalım, orada oturma alanları vardı." Dedi. Adem tedirgin bir şekilde genç adama bakarak "Burayı tek bırakmasak doktor ağam?" dediğinde Cesur'un kaşları çatıldı.

"Ne demek o?"

"Malum, ağam savunmasız içeride yatar, düşmanı çoktur." Çisem dişlerini sıkarken Adem'e hak vermeden edememişti.

"Adem haklı abi, sen burada kalsan?"

"Neler oluyor Çisem, benden bir şey mi saklıyorsun?" Çisem başını iki yana sallarken koridorun başından gelen kişileri görünce duraksamıştı. Azra, Naz ve Ali onlara doğru hızlı adımlarla geliyordu.

"Abim nasıl oldu?" Naz merakla sorarken Çisem kaşlarını çatarak onlara bakmıştı.

"Siz neden buradasınız?"

"Abimi merak ettik yenge, o nasıl soru?" Çisem sıkıntıyla nefesini dışarıya vermişti.

"Çocuklar konaktayken neden hepiniz geldiniz ki? Konak hiç güvenli değil."

"Annemler, abimler konakta biz gidince de onlar gelecek." Çisem başını iki yana sallarken içini kemiren düşüncelerden çıkamıyordu. O konak ailesi için hiç güvenli değildi. O konakta Soner'e yardım eden birileri vardı yoksa Soner gibi korkak biri tek başına aşiret ağasının evine gelmeye cesaret edemezdi.

"Abin aynı değişen bir şey yok. Madem geldiniz bizim birkaç işimiz var. Onları halledene kadar siz burada kalın. Sakın kapıdan ayrılmayın." Çisem'in sözleri kardeşleri tedirgin ederken Ali bir avukat olarak öne çıkmıştı.

"Neler oluyor yenge, şüphelendiğin bir şey mi var?"

"Neden şaşırıyorsun Ali? Konak ana baba günü gibiyken bile kocamı vurdular. Burada kimse yok, sence işlerini tamamlamak istemezler mi?" Ali yutkunarak genç kadına bakmıştı.

"Siz gidin biz buradayız," diyen adam yengesine hak vererek konuyu fazla uzatmamıştı. Çisem önde hemen arkasında abisi ve Adem genç kadını takip ediyorlardı. Genç kadının içinde patlamaya hazır bir volkan vardu ve kimi aleve vereceği belli olmazdı. Hep birlikte asansöre binerek teras kata çıktıklarında sessizce boş masalardan birine geçip oturmuşlardı.

"Seni dinliyorum Adem, neden Soner'in adını vermedin?" Adem tedirgin bir şekilde Cesur'a bakarken Çisem sıkıntıyla nefesini dışarı vererek "Abim her şeyi biliyor," dedi.

SEVGİYE SUSAMIŞ KALPLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin