Herkese merhaba arkadaşlar. Yeni ve upuzun bir bölümle ben geldim. Öncelikle bölüme geçmeden önce birkaç bilgi paylaşmak istiyorum. Takip edenler bilir şuanda kitap olarak basılı olan hikayelerimi yeniden yayınlamaya başladım. Ayrıca baskısı biten kitaplarımı da e kitap olarak Google Playde olduğunu bildirmiştim. Hala kitapları soranlar oluyor. Yayınevinde kalan son birkaç kitap dışında kitapların baskısı yok şuanda. Bu yüzden okumak isteyenler altı kitabın dördünün e-kitap linkine profilden ulaşabilirsiniz. Başka bir yerde varsa almayın lütfen emeğe saygısı olmayanlar kitapta hiç bir emeği olmayanlar maalesef izinsiz kitabımızdan gelir elde ediyor. Anlayışınız için çok teşekkür ederim.
Gelelim bölüme, umarım seversiniz. keyifli okumalar.
--***---
Genç kız yüzünde hissettiği rüzgar ile ferahlarken yan aynasına bakarak arkayı kontrol ederek şerit değiştirip hızını biraz daha arttırmıştı. İki teker üzerinde yolculuk yaparken her zaman özgün olduğunu hissediyordu. Ilık rüzgarı bedenine hissetmek onu ferahlatırken beline sarılan kollar daha da sıkılınca bağırarak "Korkma!" dedi.
"Yavaş gidemez misin?" arkasına oturan genç kız kaskın içinden boğuk bir şekilde bağırırken Efsun gülerek aynadan başını sırtına gömmeye çalışan kıza bakmıştı.
"Mümkün değil, eğer takip ediliyorsak onları trafikte atlatmanın tek yolu hızlanmak."
"Ama bu şekilde de kaza yapacağız." Efsun kızı Sinop'a kadar motor üzerinde götüremeyeceğini biliyordu. Ancak birkaç saatlik yolu gittikten sonra araç kiralayarak onunla Sinop'a kadar gitmeyi planlamıştı. Bunun için öncelikle Urfa'dan çıkmaları gerekiyordu. ,
"Merak etme, motoru arabadan daha iyi kullanırım. Birkaç saat dayan."
"Birkaç saat mı? Sinop'a motorla gitmeyi düşünmüyorsun değil mi?" Yonca merakla başını kaldırıp öndeki hız ibresine bakmıştı.
"Tek olsaydım giderdim ama seni riske atamam. Uzun yol ve bizim delillere ulaşmak için o kadar vaktimiz yok."
"Eğer tahmin ettiğim yerdeyseler tabi." Yonca üzüntüyle başını eğmişti. Karargâhtan çıkarlarken genç kıza tanınmaması için peruk ve maske takılmıştı. Onları çevirseler Yonca'nın yakalanmamasına imkân yoktu. Efsun derin bir nefes alarak sağa geçerken bulduğu boşluklardan yoluna devam etmişti. Motor ana caddeden çıkarak daha sakin otoyola girerken Engin ile buluşacakları benzinliğe doğru ilerlemeye devam etti. Engin de onunla birlikte Sinop'a gelmek için yıllık iznini almaya karar vermişti. Genç adam Efsun gibi motoruyla onu takip edecek, sonrada kararlaştırdıkları şehirde araç kiralayarak yollarına devam edeceklerdi. Uçakla gitmeleri demek onların nereye gittiğinin anlaşılması demekti. Genç adam yıllardır babasını öldürenleri yakalamak için yanıp tutuşurken elde ettikleri böyle bir imkanı tehlikeye atamazdı. İlk kez bir ipucuna bu kadar yaklaşmışlardı ve eğer dosyalar Yonca'nın tahmin ettiği yerdeyse büyük bir sonuç elde edebilirlerdi.
"Bir saat daha gideceğiz, sonra Engin bize katılacak. Sen yol boyu dosyaların nerede olabileceği konusunda düşünmeye devam et Yonca, bende şu arkamızdan gelen arabayı atlatayım."
"Takip mi ediliyoruz?" Yonca arkasına bakmak istediğinde Efsun onu engellemişti.
"Sakın arkana bakma, onları fark ettiğimizi anlamasınlar. Şimdi sıkı tutun ve gözlerini kapat." Efsun kızın çığlıkları arasında tek teker üzerine kalkarak hızla ileri doğru atılmıştı. Motor kıvrak makaslarla yolda ilerlerken kendisine çalınan kornalar onu güldürmekten ileri gidememişti. Yonca genç kızın kulağının dibinde bildiği duaları, sureleri sesli okumaya başladığında Efsun kahkaha atarak motoru hızla sokak arasına sokarak yoluna devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİYE SUSAMIŞ KALPLER
General FictionHayat toz pembe değildi hiç bir zaman. Genç kadın mutlu olacağını düşündüğü bir evlilikten büyük darbeler alarak kurtulmuştu. Ancak geçmiş bir türlü peşini bırakmazken bir karar vermek zorunda kalmıştı. Ya kalıp kendinin ve bebeğinin hayatıyla oynay...