44. Bölüm

2.2K 283 17
                                    

Merhaba arkadaşlar. Bir haftalık ayrılıktan sonra yeni bölümle karşınızdayım. Umarım bölümü seversiniz. Keyifli okumalar!

****

Genç kadın hızlı bir şekilde eşyalarını valize koyarken Çisil yanına gelip ona yardım etmeye başlamıştı. Oldukça sinirli olan genç kadına ablasının yanında saydırmaya başladığında Çisem kaşlarını çatarak ona baktı.

"Sen neden sinirlisin?"

"Neden olmayayım, sana haksızlık yapıyorlar." Çisem kardeşinin elindeki kıyafetini alarak gelişi güzel valizine atmıştı. Genç kadının iki elini tutarak kardeşini kendine döndürdü.

"Bizim meselemiz seni etkilemesin Çisil, bizim kavgamız size sirayet etmesin. Kocanla arana sakın bir şey sokma. Bırak herkes kendi evliliğinin sorumluluğunu alsın."

"Ne yapayım abla, kocan sana bağırdı sessiz mi kalsaydım?"

"Kendince haklı sebepleri olduğuna eminim, lütfen sen bu işe karışma. Birde senin için üzülmeyeyim"

"Madem öyle neden gidiyorsun? O zaman kocanla konuş sorununu çöz."

"Ah Çisil, birkaç güne Aylin doğum yapacak, yanında olmamız gerekiyor." Çisil ablasına hak verse de bu şekilde ayrılmasını istemiyordu. Belki evleneli çok olmamıştı ancak şu kısa sürede aralarında yaşamasa da doğu insanının huyunu az çok anlamıştı. Ablası sebepsiz yere buradan ayrılırsa kocasıyla arası açılabilirdi.

"O zaman eniştem de gelsin, bu şekilde dargın ayrılma." Çisem omzunu silkerek konuşmuştu.

"Enişten biraz bensizliği tatsın. O orada öylece yatarken neler hissettiğimi anlasın." Çisil ablasının sözlerine bir şey söylemezken kadının valizi kapattığını görünce kaşlarını çatmıştı.

"Bu kadar mı eşya alacaksın?"

"Temelli gitmiyorum Çisil, birkaç günlüğüne gidiyorum."

"Ama..."

"Hadi Çisil, yardım et de Cihangir'in kıyafetlerini de hazırlayalım."

"Peki Narin, onu da yanına alacak mısın? Babasına daha yeni kavuştu şimdi sen gidiyorsun." Çisem kardeşinin sorusuyla duraksamıştı. Narin'i unuttuğu için kendine kızıyordu. Nasıl olmuştu da küçük kızının ne hissedeceğini düşünememişti. Üzgün bir şekilde yatağa çökerken içindeki ağlama isteğini bastıramamıştı. Çisil ablasına şaşkınlıkla bakarken ne olduğunu anlamadan Çisem hıçkırarak ağlamaya başladı.

"Ben kötü bir anneyim, nasıl kızımın ne hissedeceğini düşünemem. Onu yanımda götürürsem babasından uzak kalacak. Bırakırsam da üzülecek. Ben ne yapacağım," diyen Çisem hıçkırırken odaya giren Sevim hanım kaşlarını çatarak gelinine bakmıştı.

"Sen neden ağlıyorsun kızım?" Çisem ve Çisil kayınvalidelerine bakarken Çisem yanaklarını silmeye başlamıştı.

"Ablam Narin'i bırakmak istemiyor ama kızı babasından da ayırmak istemiyor. Kararsız kaldı," dediğinde Sevim hanım anlayışla gelinine bakmıştı.

"Sen Narin'i düşünme kızım istediğin zaman ailenin yanına gidebilirsin. Son zamanlarda çok yoruldun, çocuklar seni havaalanına bırakacak." Çisil şaşkınlıkla Sevim hanıma bakarken sormadan edememişti.

"Onun gitmesine ses etmeyecek misin anne?"

"Neden edeyim, oğlum bu kez haksız diyemem ancak seninde dinlenmeye ihtiyacın var." Yaşlı kadının bakışları genç kadının karnına değdiğinde Çisem onun bildiğini hemen anlamıştı. Eli istem dışı karnına giderken Çisem kardeşine dönerek "Madem sende geleceksin o zaman git hazırlan. Bende annemle konuşayım," dedi. Çisil ablasının dediğini yapmak için odadan ayrılırken Sevim Hanım duygusal bir şekilde gülümsemişti.

SEVGİYE SUSAMIŞ KALPLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin