Herkese merhaba oldukça gergin bir bölümle karşınızdayım. Umarım bölümü seversiniz. Satır arası yorumlarınızı bekliyorum!
****
Genç adam sessiz bir şekilde yanında oturan karısına kısa bir bakış atarken konağın avlusundan içeriye giren arabanın durmasıyla onun hızla arabadan indiğini görünce derin bir soluk bırakmıştı. Kendi kapısının açılmasıyla Çisem genç adamın koluna girerek onun arabadan inmesine yardım ederken oldukça sessizdi.
"Neyin var senin?" Erhan daha fazla dayanamayarak sorduğunda kendilerine doğru heyecanla gelen annesini görünce susmak zorunda kalmıştı.
"Oğlum çok şükür senin bu kapıdan sağ salim girdiğini gördü bu gözler." Yaşlı kadın oğluna sarılırken canı acıyan Erhan inleyince Sevim Hanım hemen geri çekilmişti. Kadının gözündeki endişeyi gören genç adam gülümseyerek kolunu yaşlı kadının omzuna atarak "Ben iyiyim ana, merak etme." Konağın avlusu aile üyeleriyle dolarken hafif gülümsedi.
"Neden hepiniz buradasınız?" kardeşlerine bakarken Erkan derin bir nefes alarak ağabeyine sarılmıştı. Aralarında iki yaş olmasına rağmen Erhan her zaman bir baba gibi sarmıştı kardeşlerini. Kardeşlerinin arkasındaysa babası Hikmet Bey vardı.
"Hadi çocuklar abinizi fazla yormayın. Sonra nasılsa görürsünüz. Şimdi yardım edin de odasına çıksın." Babasının sözleriyle Erkan ve Gürsel genç adamın koluna girmek istemiş ancak Erhan izin vermemişti.
"Ben iyiyim, kendim yukarı çıkabilirim. Hem benim çocuklarım nerede?" Erhan kalabalığın arasında çocukları göremeyince merakla sormuştu.
"Selcan halanın yanında oynuyorlar. Odaya çıkınca yanına getiririz." Sevim hanım oğlunu yanıtlarken genç adam başını sallayarak onaylamıştı. Çisem kocasının koluna girerek onu merdivenlere yönlendirirken genç adam sessizce genç kadına uymuştu. Hala karısının neden bu kadar durgun olduğunu düşünüyordu. Odaya girdiklerinde karı koca önce elini yüzünü yıkarken Çisem üzerini değiştirmek için giyinme odasına geçmişti. Erhan karısının ardından bakarken sıkıntıyla nefesini dışarıya vermişti.
"Konuşmayacak mısın?" Çisem'in odadan salona geçişiyle Erhan merakla sormuştu.
"Önemli bir şey yok. Sadece yorgunum biraz dinlenirsem geçer." Erhan genç kadının yaşadıklarını düşününce üzerine gitmemeye karar vererek sessizliğini korumuştu. Dairenin kapısının tıklatılmasıyla Sevim Hanım yanında iki çocukla salona girmişti.
"Baba!" diye sevinçle bağırarak kanepede oturan Erhan'a koşan Narin yüzünde kocaman bir gülümsemeyle Erhan'a atılmış ancak Çisem atik davranarak kızı yakalayarak onu durdurmuştu. Narin üzgün bir şekilde genç kadına bakarken Çisem onun önüne eğilerek "Ne konuşmuştuk hayatım, baba iyi olana kadar üzerine atlamayacaktın." Narin başını sallarken Erhan kızının üzgün haline dayanamayarak kollarını açmıştı.
"Gel hayatım," diye kızını çağıran adam onun kendisine az önceki coşkusuna nazaran daha sakin bir şekilde babasının yanına gitmişti. Erhan kızını kucağına ekerek sıkıca sarılmıştı. Narin babasının dizine oturmuş onun yanaklarını okşarken bıcır bıcır konuşmaya başlamıştı.
"Baba biliyor musun Selcan nene çok komik!" dediğinde Erhan tek kaşını kaldırarak annesine bakmıştı.
"Selcan nene mi?" dediğinde Sevim hanım buruk bir şekilde gülümsemişti.
"Selcan hala çocuklarla ilgilenmeyi seviyor. Çocuklarda onu sevdi."
"İyi bari," diyen adamın gözleri bu kez Çisem'in kucağında ki Cihangir'e takılmıştı. Küçük çocuk dikkatle Erhan'a bakarken genç adam "Cihangir, oğlum!" diye seslendiğinde Cihangir annesinin kucağında hareketlenmişti. Çisem oğlunun atılmasını son anda tutarak kucağından düşmesini engellerken gülümseyerek Erhan'a vermişti çocuğu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİYE SUSAMIŞ KALPLER
General FictionHayat toz pembe değildi hiç bir zaman. Genç kadın mutlu olacağını düşündüğü bir evlilikten büyük darbeler alarak kurtulmuştu. Ancak geçmiş bir türlü peşini bırakmazken bir karar vermek zorunda kalmıştı. Ya kalıp kendinin ve bebeğinin hayatıyla oynay...