BÖLÜM 3o - MELEK

19K 815 66
                                    


Hatırlatma:
Göğsümdeki baskı şiddetini arttırdı. Jack sürekli olarak telaşla sayıyor, istediği sonuca ulaşamıyordu. Bedenimin un çuvalı gibi ağırlaştığını hissettim.

"Ölüyor!"

Kolllarım ağırlaşarak iki yanıma düştü, gözlerimi aralamak istedim ama sesler gitikçe uzaklaşırken gözlerime koyu bir karanlık çöktü. Ölüyordum. Aylar önce düşündüğümün aksine ölmeden önce gördüğüm son şey Jack'in güzel yüzü olmayacaktı. Koca bir hiçliğe giderken yanımda bir hiç götürecektim. Ve bir şey öğrenecektim. Babamın canı acımış mıydı? Bu düşünce karalığı daha tatlı bir hale getirirken kendimi ona bıraktım. Karanlık beni hiçliğine çekip alırken duyduğum son şey Jack'in öfkeli sesi oldu.

****

Telaşla etrafıma bakındım. Jack, hala Rosalie'nin ölü bedenine kalp masajı yapmakla meşguldu. Onu ölümün kıyısından çekip almak için çırpınıyordu ama boşaydı. Rosalie verdiği savaşta yenilmişti.

" Jack!" Bağırdım." Jack! Bırak artık! O öldü...!"

Durmadı. Deli gibi aynı hareketi tekrar etmeye devam etti.
" Willa, hemen James'e haber ver! Buraya gelsin!"

Willa hızla başını salladı. Rosalie'ye yardım edemediği aşikardı.

" Henüz değil.. Henüz değil.."

Jack... Ah.. Biri kalbimi göğsümden çıkarıp alsa canım bu kadar yanmazdı. Onu bir kez daha böyle çırpınırken görmek yerine kör olmayı dilerdim.

" Jack!"

Durmadı.

" Jack. Rosalie öldü!"

Biranda durdu. Kopacak fırtınanın büyüklüğü tüğlerimi diken diken ediyordu.

Ve fırtına büyük bir gürültüyle ikinci kez koptu; Jack eline geçen her şeyi parçalamaya başladı.

Peşinde telaşla onu durdurmak için ordan oraya koşturmaya başladım.

" Kahretsin!"

Öfkeyle gürledi. Tüm bu fırtınanın ardından sonra ne isteyeceğini biliyordum. Ayyaş gibi sağda solda sızıp kalmak....

Gece lambasını aldığı gibi duvara fırlattı. Rosalie'nin yattığı yataktan başka sağlam tek bir eşya kalmayana kadar durmadı. Peşinde koşturmayı bıraktığımda deli gibi etrafa saldırışını seyrettim. Bu işkenceden farksızdı. Sanki biri vücuduma kızgın demir çubuklar saplıyordu.

Aşşağı kata atladığında merdivenlere yöneldim. Aşşağı ulaştığımda çoktan televizyonu paramparça bir hale getirmişti.

" Jack.." Onu durdurmak için çırpındım. " Sakin ol..."

Üstüme doğru hırladı. Uzun süredir görmediğim sivri dişler ortaya çıkmıştı.

" Git burdan!"

" Jack.. Sadece biraz sakin ol--"

" Git burdan dedim!"

" Hiç bir yere--"

Pençeleri hızla boğazıma yapıştı. " Sana burdan gitmeni söyledim!"

Nefes almak için çırpındım. " Jack.. Nefes alamı-"

Yüzüme doğru tısladı, ardından bedenimi öfkeyle yere fırlattı. Koluma giren acıyla inledim. Onu şimdi durduramazsam onlarca insanın canını yakacağını biliyordum. Bana ne yaptığını umursamyarak yerden kalkmaya çalıştım. Büyük bir gürültü kulaklarımı çınlattı. Odanın mutfak kısmına kadar olan duvarı kaplayan, yaklaşık altı metre genişlikteki kitaplık yeri titreterek devrilmişti.

TOHUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin