BÖLÜM 2 - GECE

56.4K 1.7K 147
                                    


Telefon melodisi beynimin derinliklerine inerken zihnim yavaşça kendine gelmeye başladı. Elimle komidinin üstündeki telefonu bulup kulağıma yerleştirdim. " Alo " diyerek yorgun bir sesle yanıtladım. Karşıdan Lisa'nın sesi kulaklarımı doldurdu.

" Ölmüş olduğunu düşündüğüm kişiyle mi görüşüyorum?"

Bıkkın bir sesle " Ölmemekte direniyorum " diye cevap verdim göz ucuyla saate bakarken. Saatin ikiyi gösterdiğini görerek bu kadar uzun süre uyumuş olduğuma şaşırdım. Cevabımı görmezden gelerek " Bu akşam bir parti var ve sende geliyorsun " dedi kendinden emin bir sesle " İtiraz kabul etmediğimi söylemiş miydim? "

" Hayır."

Cevabımı net ve kısa tutarak ciddiyetimi belli etmeye çalışıyordum. Karşı taraftan huzursuz homurtular işittim, " Sana bunu söylememem gerek ama bunun kısa sürmesini istiyorum." Biran duraksadı. Söyleyeceği şey her neyse yapıp yapmamakta kararsız kaldığını sıkıntılı sesinden anlamıştım. Sonunda derin bir nefes verdi, dikleştiğini hissettim. Anlaşılan kararını vermişti.

" Eğer şuanda bana cevabın 'Hayır' olursa seni teker teker aramaya başlayacağız taki sen 'Evet' diyene kadar durmayacağız. " dedi sonunda. Dediği şeyde ciddi miydi? Eğer öyle değilse komik değildi.

" Dışara çıkmak istemiyorum. " Ruh halim bile daha dışarıya çıkmak için uygun değilken birde partiye gitmek...

Kesinlikle o partiye gitmiyordum, eğer bi parti varsa ona bensiz gitmeleri gerekiyordu. NOKTA.

Telefonu kulağımın üzerine bırakmış yatarken homurdanarak, " Dışarı çıkmak için uygun bir günümde degilim belki başka bir gün..." Sözlerimi yarıda keserek, " Kusura bakma cevabın 'Hayır' olduğuna göre aramam gereken biri var." dedi ve karşıdan dıııııt sesi yükselmeye başladı. Telefonu yüzüme mi kapatmıştı?

Kesinlikle kapatmıştı.

Telefonun yatakta kaybolmasına izin vererek yastığın altına başımı yerleştirdim, bu günün planını kafamda bir iki saniyede kurmuştum bile. Önümüzdeki bir kaç saati kesinlikle uyuyarak geçirecek, ardından televizyonun karşısında koltuğa yayılarak film izleyecektim. İşte ben buna plan derdim. Tek kelimeyle HARİKA.

Gece geçen huzurlu uykumdan cesaret alarak gözlerimi kapattım, aklımdaki düşünceleri tek tek uzaklaştırdım. Nefret ettiğim uykunun beni kollarına almasını beklerken telefonun melodisinin çalmasıyla sıçrayarak yatakta oturur pozisyonunu aldım. Biranlık sesemliğimden kurtularak yatağın içinde telefonu aramaya başladım. Elime gelen telefona bakmadan kulağıma yerleştirdim, açmamla karşıda Jane'nin sitemli sesi yükseldi.

" Duyduğuma göre planımıza uymak istemiyormuşsun."

Vazgeçmeyecekler miydi? Onları tanıyorsam vezgeçmeyeceklerdi. Yinede sosyal herhangi bir aktivite yapmak içimden gelmiyordu. Başımı yastığın altına gömdüm, üzgün ses tonumu takınarak " İnan partinize katılıp huzurunuzu kaçırmayı çok isterdim ama dışarı çıkmak istemiyorum." dedim.

Homurdandığını duydum. Neden bu kadar üzerime geliyorlardı ki? Jane'nin kızgınlıktan uzakta olan üzgün sesi kulağıma doldu. " Bunu senin için yaptığımızı biliyorsun, bu yüzden bunu daha fazla uzatmanı istemiyorum. " sesi sitemle dolarken " Ayrıca olayımızı hafife almışsın güzelim, bu bir partiden daha fazlası."diye devam etti. Olayımız?

"Olayımız?" diye havaya soruyu bıraktım, sormasamda anlatacağı şeyleri heycanla anlatmaya başlamıştı bile. " Bar desek daha doğru olur yada gece kulübüde denebilir." Olayları bu kadar basitmiş gibi anlattığına inanamıyordum.

TOHUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin