Evvvet ben geldimmmm.
Bölüm şarkısını medyaya ekliyorum.
Keyifli okumalar...
İnstagram:_arikubra
75. Bölüm
Banu ve Evsa beraber dışarı çıktıklarında Tan Emir kızıma bakarak göz kırpmıştı. Banu onun bu hareketiyle yanında kıkırdayarak geçerken Tan Emir birkaç adım atarak odanın içerisine girdi. Odada makyaj masası, küçük bir giyinme kabini vardı. Genel olarak içerisi beyaz tonlarındaydı. Bir de balkona sahipti. Tan Emir siyah smokinin içerisindeydi. Omuzları dik, boynunda kravat yerinde yine siyah tonlarında papyon takmıştı. Siyah saçları ve yeni tıraş olduğunu gösteren kısa siyah sakallarıyla eşsiz bir görünümdeydi. Yeşil gözleri tüm bu siyahlığın içinde daha çok koyulaşırken kalbim daha hızlı atmaya başladı. Onun da bakışları baştan aşağı tüm bedenimi inceleyerek inerken karşımda durana kadar bana doğru geldi.
Ve sonra ayakkabısının ucu topuklu ayakkabımın sivri ucuna değdi. Derin bir nefesi içime çekerken Tan Emir bileğinde saat olan elini kaldırarak perçemlerime dokundu.
"Çok güzelsin."
Yutkundum. Heyecandan ölüyorum. Yeşil gözlerimi asla bakışlarından çekemiyordum.
"Sen de çok yakışıklı olmuşsun."
Dolgun, mora çalan dudaklarında serseri bir gülüş belirmişti.
"Bak sen..."
Başımı öne, arkaya sallayarak neyi onayladığımı bilmiyorum ancak verebildiğim tek tepki bu olmuştu. Ardından Tan Emir'in eki eli yanaklarımı bulurken ellerim bileklerine tutundu. Alnını alnıma yasladığı halde ikimiz de gözlerimizi yummamıştık.
"Seni çok seviyorum Ayşin Birce."
Sözleri kalbime artçı şoklar yüklerken gözlerim dolmuştu. Bunu onun dudaklarından duymak muhteşem bir histi ama bu sözler en büyük korkum haline gelmişti. Buna rağmen hissettiğim aşk bir şekilde cesur olmamı sağlıyordu.
"Ben de seni çok seviyorum Tan Emir."
Alnını alnıma yaslayabilmek için bedeni üzerime eğilmiş bir durumdu. Yeşili her geçen saniye daha yoğun bir kıvama bürünürken burunlarımız birbirine değiyordu.
"Düğünümüzden önce sana birkaç şey söylemek istiyorum. Aslında bunları sana daha önce de söyledim ama hep bölük pörcüktü.
"Dinliyorum." Diyerek onu teşvik ettiğimde alınlarımızı ayırıp sap elimin işaret parmağını tutarak beni arkamızdaki iki kişilik koltuğa yönlendirdi. Önce kendi bedenini oraya bıraktığında arıdan beni de kendine çekerek yan bir şekilde oturttu. Dün imam nikahlarımız kıyılmıştı. Aslında şu an zaten kocamdı. Kollarımı hızlıca boynuna sararken "Ne yapıyorsun?" dedim şaşkınlıkla.
Korkum onu gülümsetmişti.
"Karımı kucağıma alıyorum."
Omzuna acıtmayacak bir şekilde vurduğumda "Evlilik gerçekten de insanı değiştiriyormuş. Baksana daha bir gün de serseri bir tip oldun sen." dedim.
Gözlerini kısarak bakışlarıma karşılık verirken burnunu burnuma sürttü.
"Ayşin Birce... Geçmişinden dolayı benim sana yaşatacağım şeylerden korktuğunu biliyorum. "
Bu aramızda yeni olan bir konu değildi. Elbette korkuyorum ama bu korkumun nedeni hayatımı alt üst etmesi değildi. Tan Emir istese de hayatımı alt üst edemezdi çünkü ben kendimi de hayatımı da artık sağlam bir zemine oturtmuştum. Tek korkum, korkudan daha çok istemediğim şey kalbimi alt üst etmesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAN DÜĞÜMÜ (Tamamlandı)(+18)
Подростковая литератураKitapların içinde yaşayan Ayşin Birce, bir gün kitapların içinden çıkmış gibi davranan bir mafyayla karşılaşır. Ve Ayşin Birce hep hayal ettiği gibi bir aşk romanın baş kahramanı olduğunu sanır. Peki hayat... Gerçekten kitapların içindeki gibi midi...
